Bu dünyada hayatın gayesi ve hayatın hayatı imandır.
Öyle ise iman ettiğimiz Zât’ın sözü ve kelâmı denilen,
Bu dünyada, en meşhur / en ünlü ve en parlak,
En hâkim / her konuda söz sâhibi bulunan,
Ona teslim olmayan herkese, her asır ve her yüzyılda meydan okuyan,
Kur’an-ı Mu’cizü’l- Beyan / açıklamalarıyla akılları benzerini yapmaktan âciz bırakan,
Kur’an-ı Kerîm nâm ve adındaki Kitab’a müracaat edip / başvurmak gerek.
O ne diyor bilelim.
Fakat, en evvel / en önce,
Bu Kitap, bizim Hâlikımız / Yaratıcımızın Kitabı
Olduğunu ispat etmek lâzım.
Bu kadar muannit / inatçı ve mülhit / dinsiz bir asırda,
Her tarafa Kur’an hakikat ve gerçekleri yayıldığı hâlde,
Karşısına kimse çıkamamıştır.
Bu da gösteriyor ki, Kur’an semavî ve gökseldir.
Beşer / insan kelâmı / sözü değildir.
Nasıl ki, Kur’an; bütün mucizatı / insanı benzerini yapmakta âciz bırakan özellikleriyle,
Hakkaniyet ve doğruluğuna delil / bürhan ve kanıt olan,
Bütün hakikatlarıyla, Hz. Muhammed’in bir mucizesidir.
Aynı şekilde Hz. Muhammed de, bütün mucizeleriyle,
Nübüvvet / Peygamberlik delail / delil ve kanıtlarıyla,
İlmindeki kemâlât / eriştiği olgunluk ve yüksek seviye ve düzeyiyle Kur’an’ın bir mucizesidir.
İşte böyle bir Peygamber; Kur’an’ın Kelâmullah / Allahın kelâmı / sözü olduğuna,
Bir hüccet-i katıa / kesin bir delil ve kanıtdır.
Kur’an, bu dünyada çok ihtişamlı / görkemli, nuranî / nurlu / ışıklı ve saadetli / mutluluk dolu,
Hakikatli / gerçeklik içeren bir yol açmıştır.
İçtimaî / sosyal hayatın tebdiline değişmesine muhteşem bir imkân hazırlamıştır.
Kur’an aynı zamanda insanların;
Hem şehvet, gazap, fazilet gibi şeylerin kaynağı olan nefislerinde,
Hem kalplerinde,
Hem insan ve hayvanlardaki dirilik kaynağı olan manevî varlıklarında yani ruhlarında,
Hem akıllarında,
Hem şahsî / kişisel hayatlarında,
Hem içtimaî / sosyal hayat ve yaşamlarında,
Hem siyasî / politik hayatlarında,
Öyle bir inkılâp / değişim yapmış, idame etmiş / devam ettirmiş ve idare etmiş ki,
On dört asırlık müddet ve süresi içinde, her dakikada altı bin altı yüz altmış altı ayeti,
Kemal-i ihtiramla / tam bir hürmetle,
Hiç olmazsa yüz milyondan ziyade insanların dilleriyle okunuyor.
İnsanları terbiye ediyor, nefislerini tezkiye edip temizliyor.
Kalplerini tasfiye ediyor / saflaştırıyor.
Ruhlara inkişaf / açılma ve terakki / yükselme sağlıyor.
Akıllara istikameti / doğruluğu ve doğru yönü gösteriyor.
Akılların yolunu nurlandırıp / aydınlatıyor.
Hayata hayat ve saadet / mutluluk veriyor.
Elbette böyle bir kitabın misli ve benzeri yoktur.
Çünkü harika ve olağanüstüdür.
Fevkalâde / normalin üstünde, mucize bir Kitab’dır.