Merhaba güzel insanlar yeniden sizlerle olmak muhteşem. Sevgi ve saygılarımla selamlıyorum hepinizi. Günler günleri kovalıyor öyle değil mi bakın geliverdik bile neredeyse temmuz ayının sonlarına… Yeter ki sağlık ve huzur olsun…

Şimdi sizleri güzel bir yolculuğa götürmek istiyorum. Haydi atlayın hayal gücü trenimize. Birazdan kalkıyor yetişen gelsin lütfen… Bir hayal gücümüz kaldı zaten onu da kimse almasın bari. Yaşadığımız tüm olumsuzluklara rağmen heyecanımızı, yaşam gücümüzü ve sevgimizi hiç kaybetmeyelim ne olur. Ve bunu da bizden almaya çalışanlara asla izin vermeyelim. Günler çok kısa su gibi akıp geçiyor… Biricik bir hayatımız var onu da en güzel şekilde sürdürmeye çalışalım elimizden geldiğince. 

Hayal gücü trenimize bindiyseniz şöyle manzaralı cam kenarına geçiverin hemencecik. Adı üstünde hayal bu ya benimle siz de gözlerinizi kapatıp dalın bu güzel yolculuğa. İçeride sizler gibi muhteşem insanlar var. Hem gidiş hem de dönüş biletleriniz ücretsiz keyfini çıkartın lütfen. Makinist son düdüğü çalıyor kalkış için.  Çuf çuf ilerlemeye başladı bile hayal trenimiz. İçeride nostaljik bir müzik çalıyor kısık sesle fakat dışarıya da sesi verebileceğimiz güçlü hoparlörümüz var elbette… Hem de kim söylüyor dersiniz bu güzel şarkıyı tabi ki sanat güneşimiz Zeki Müren. Hangi şarkıymış acaba?

Dargın ayrılmayalım diye koştum sana dün

Gözlerim vagonları dolaştı üzgün üzgün, dolaştı üzgün üzgün

Tam da trenimize uygun bir eserle başladık güzel yolculuğumuza. Şarkının nağmelerinde kaybolduk gittik bile. Her yaş grubundan da yolcularımız var içeride. Yolculuğumuz herkesin içinde hayal ettiği şehirden başlasın nereden nereye gitmek istiyorsanız. Hayal treninde mekânın pek de önemi yok aslında mutluluk adına çıkılan yoldayız çünkü…

Çıkmadın pencereye ne göründün ne güldün

……….

Diyerek devam etti sanat güneşimiz. Hemen gözlerimizin önüne bu şarkıda Metin Akpınar gelir öyle değil mi? “Güler misin Ağlar mısın” filminde denizin ortasında saldan yaptıkları evde, rahmetli Neriman Köksal çiğ börekleri açarken birlikte söylerler. Benim en çok sevdiğim aile filmlerdendir ve defalarca bıkmadan izleyebilirim o sahneyi…Kaybettiğimiz sanatçıların mekânları cennet olsun inşallah…Daha çok eserler çalacak merak etmeyin yolculuğumuzda…

Hayal bu ya, trenimiz Toros dağlarının eteklerinden geçsin mi? Tepelerde eriyen karların şırıl şırıl suları ve rayların iki yanında yemyeşil bir doğa…Papatyalar, kardelenler, dağ çiçekleri sarmış dört bir yanı. Beyaz, sarı, mor, pembe renk renk süslemiş köknar ağaçlarının altını… Bir çoban türküsünü tutturmuş kuzularını güdüyor yeşilliklerde, haydi el sallayalım hep birlikte ona güzel insanlar... İşte bakın o da bize el sallıyor. Tren içinde rehberimizin elinde anons yapmak için mikrofonumuzda var elbette hem de dış ses hoparlöre de bağlanabiliyor... Ak saçlı, nur yüzlü bir güzel çiftte bizlerle yolculukta. Tonton amcamız dayanamayıp rehberin elinden mikrofonu kapıveriyor bile. Sesimi dışarı ver hemen evlatçığım diyor rehbere. Haydi çabuk çoban gözlerden kaybolmadan onu mutlu edelim… Patlatıveriyor hemen oracık da türküyü:

Ak Koyun Meler Gelir

Dağları Deler Gelir (Vay)

Hakikatli Yâr Olsa

Geceyi Böler Gelir (Vay)

Of Güzelim Sümbülüm Bir Gülüm Aman

Aman Aman Ben Yandım Aman

Tertemiz Anadolu insanı koyunların çanlarını sallayarak, tren yolun sonuna gidene kadar bize eşlik ediyor. Ne güzel memleketim insanı o güzellikler ile gününü geçiriyor, özenmemek mümkün değil. Şehrin taş duvarları hepimizi öyle bunaltmış ki…Bir yanımız orada onunla kaldı öyle değil mi?

Yolumuza çuf çuf devam ederken meyve ağaçlarına dokunuyoruz adeta dar geçitlerde. Ağaçların dalları camlarımıza uzatmış kollarını sanki. Haydi dostluk halayı çekelim gelin hep birlikte dedi güzel bir kardeşimiz. Açın volümü şöyle; kendini genç hisseden herkesi trenin boşluğuna davet ediyorum diye seslendi:

Gelin halay çekelim, hep el ele verelim.

Halayımız bitmesin, eğlenelim dönelim. 

Çalsın davul zurnalar, oynasın bütün dostlar.

Sevincimiz bitmesin, gönlümüzde halaylar.

Ne güzel coştuk böyle. Nasıl da iyi geldi…Yine güzel bir kasaba istasyonuna yaklaşıyoruz. Trenimiz kısa süreli mola verecek burada. Haliyle çok acıktık herkes yolculuk için hazırladığı yiyeceklerin paketlerini açmaya başladı bile. Ah neler neler yapmış teyzeler ellerine sağlık. Halil İbrahim sofrası oldu sanki. Trenin yemek salonunda masaları birleştirdik. Dolmalar, sarmalar, börekler, kekler hepsi de sevgi ile yapılmış…

Trenimizin düdüğü yine öttü, dışarıda hava almaya çıkan yolcular kalmasın diye rehberimiz hemen kafaları saymaya başladı tek tek eliyle…Yolculuğumuz muhteşem gidiyor öyle değil mi güzel insanlar. Biraz mavilikler görmeye çok ihtiyacımız vardı hepimizin. Güzergahımız Akdeniz’e doğru, raylar da ince uzun akıp gidiyor hayal trenimizde.  Camlarımızdan deniz kokusu gelmeye başladı bile. Kim tutar bizi hele bir deniz aşığı olarak ve de DENİZ SEVDAM isimli bir şiir kitabı çıkartan beni…

Bu sefer mikrofonu ben aldım elime rahmetli Kayahan’ın çok sevdiğim şarkısını başladım söylemeye. Haydi güzel insanlar sizlerde beni tek bırakmayın lütfen buyurun:

Atın beni denizlere

Yalan dünya size kalsın

Ayrılmam sevgilimden

Bir daha sevemem ben

Kolay mı, kolay mı sevda bu kolay mı?

Yaşandı yıllarca roman gibi

Gözlerim yollarda geçti bir gün daha

Ağlamak geliyor içimden

Ah aah, atın beni denizlere…

Bu güzel şarkı eşliğinde derin mavilikleri izlerken çok şirin bir sahil köyünden geçiyorduk hayal trenimizle…Rehberimize burada noktalayalım lütfen seyahatimizi diye seslendik hep birlikte. Birkaç gün burada kalmalıyız trenimiz devam etsin hayal gücüne yolculuğa çıkmak isteyen başka güzel insanlara... Biz ya dönüş trenine binip geri evlerimize gideriz ya da üç gün sonra gelecek olan trenle yolculuğumuza devam ederiz. Hayal bu öyle değil mi? Anı yaşayalım şimdi. Sırtımızda kamp çadırlarımız da hazır nasılsa.

O zaman ne duruyoruz böylesine güzel masmavi deniz bize göz kırpıyor baksanıza…Kim bilir ne ilhamlar gelecek bana ve hisseden siz tüm şiir yüreklere…

Bugün hayal gücümüze yolculuğa çıkartmaya çalıştım sizleri. Umarım sıkılmamışsınızdır. Muhteşem bir yolculuk oldu sayenizde güzel insanlar. Her birinize ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum. Başka bir yazımla tekrar sizlerle olmak dileklerimle. En derin sevgi ve saygılarımla

AYŞE FİLİZ GÖKDEMİR ÖZARSLAN

18.07.2022 ADANA-Yumurtalık