Bu mânen de böyleydi. Ki ecdadımız Lâtince bir sözden gelen “İstanbul” ismini ufak bir değişiklikle “İslâmbol” yapmış ve artık öyle yazmaya başlamıştı.
Hangi semti övülmeye değmez ki güzel İstanbulun
“İstanbul fethini gören üsküdar” başta gelir bunun
Boğaz kıyılarında sayısız seyr ü sefer yaptım. Gezip tozdum. Sayısız seyir ve temâşâda bulundum. Kulaklarımda kuş cıvıltıları, martı mırıltıları, yaprak hışırtıları binlerce defa yankılar yapıp durdu. Hâlâ da o sesleri duyuyorum sanki.
Ne istek ve arzu, ne hayâl ve hafıza, ne de kulak ambarlarım doldu ve doydu. Dolmak ve doymak ne kelime; üstelik doldukça ve doydukça hepsi için açlık hissim artar, daha yok mu der idim.
Yeni ses, taze cıvıltı, mûnis mırıltılara, bildik esintilere iştiyak ve arzum gittikçe ziyadeleşti. Çünkü ihtiyaç tekerrür ettikçe yani tekrar tekrar kendini gösterdikçe, lezzet de o nisbette artıyordu.
Ebedî ve sonsuz oluşun delil ve kanıtlarını sundular hepsi bana.
Çok kere şairin dediği gibi “İstanbul’u dinledim gözlerim kapalı.” Ve bu arada bir daha bir daha düşünüyorum. Amerikalı tarih profesörünün hâlâ kulaklarımda yankılanan, o kahredici sözünü:
“İstanbul ne kadar güzel bir şehir değil mi?” diyen bir Japon tarihçiye:
“Evet İstanbul gerçekten güzel bir şehir ama bir de Türklerin elinde olmasa!” deyişini.
x
İstanbul işte böyle doyumsuz bir şehir
Sanki sonsuzluğa doğru akan bir nehir
Ne doyuruyor nefsi bunca seyir
Sanki istenen tükenmeyen mehir
Anlıyorum ki İstanbulda bu şekilde yaşamak kolay
Asıl olan İstanbulu yaşamak ise ne büyük olay
İstanbulda yaşayan hiç ölmiyecekmiş gibi didinir durur
Aynı zamanda ömrünce hiç yaşamamış gibi yenir yutulur
İstanbulu yaşayan ise yaşadığının farkında olandır
Hayali, hissi, tasavvuru her şeyiyle İstanbulla dolandır
Fakat bütün bunlara rağmen anladım ki ben aldanmışım
İstanbulu yaşamamış hasbelkader İstanbulda kalmışım
Bakmışım İstanbula sadece ama görmemişim meğer
Duymuşum adını sanını fakat vermemişim hiç değer
Bilmişim az çok geçmişini halini ama nafile
Kimler geçmedi ki meçhul; bu yerden kafile kafile
x
Bir Fransız tarihçisi dedi bir zaman
Dünya yönetilecekse bir yerden heman
Hiç şüphe yok asla etmem güman
Bu başka değil İstanbul olur her an