(Milleti aldatmayacağız! Millete, daima ve daima hakikati söyleyeceğiz. Belki hata ederiz, yanlış şeyleri hakikat zannederiz, fakat bunu millet düzeltsin. Kendimizi kimsenin üstünde görmeğe de hakkımız yoktur.) - Gazi Mustafa Kemal Atatürk- Şu ?Soydaşlık? edebiyatı günümüz Türkiye?sinde pek ziyade revaçta gibi görünmektedir. Daha doğrusu öyle görünmekle de kalmamakta ve bazıları İttihatçılığın hortlatıldığını hissettirmektedirler!... İttihatçı kafa, nasıl bir düşünceyi temsil eder diye uzun, uzun düşünmeye katiyen lüzum yoktur. Zira açık ve seçik olarak ?Irkçılığı? temelden savunur. Bunun en açık misâlini merhum Mahmut Esat Bozkurt?un: ?19 Eylül 1930? tarihinde (MİLLET GAZETESİ)nde yayınlanmış ve mezkûr şiirde; diğer milletlere karşı pek ağır ifadeler taşıması sebebiyle işgâl ettiği bakanlık makamından ayrılmaya mecbur kalmıştır ki: ?27 Eylül 1930? tarihli ?Millet Gazetesi? istifa haberini yayınlamıştır. Buyurun mezkûr şiiri hep birlikte okuyalım: (Türk bu memleketin yegâne efendisi, yegâne sahibidir. Saf Türk soyudan olmayanların bir tek hakları vardır: ?Hizmetçi olmak hakkı, köle olmak hakkı.? Dost ve düşman ve hatta dağlar böyle bilsin!) - Mahmut Esat Bozkurt- İşte İttihatçıların fikir yapısı!... Böylesi bir düşüncenin diğer milletlerce hoş karşılanabileceğini beklemek kadar gülünç bir şey olamaz!.. Gelelim günümüz Türkiye?sine. Sovyetler Birliği son bulduktan sonra bağımsızlık elde eden ?Kafkaslardaki Türk ve diğer devletler? bir an evvel toparlanıp, yeni bir kimlik kazanabilmek azmi ile harekete geçmişler ancak, diğer taraftan bu taptaze pastadan en büyük payı koparabilmek gayesiyle birbirleriyle siyasî arenada kahredici bir taktik mücadelesine girince, bağımsız Ermenistan?ı da kendi hâline bırakmayıp, bilhassa ?Kara-Bağ? problemine parmak bastılar... Kalanını hepimiz de gördük ve görmekteyiz!.. Neler oluyor? Şunlar oluyor: Van Gölü?nde bulunan tarihi, ?Ah-Tamar Katedrali?nin ibadete açılış merasimi ve hemen peşinden ?Ani-Katedrali?nde ?toplu-namaz? ve peşi peşine ?siyâsî şov? gösterileriyle Ermenilere karşı ağır hakaretler, Türk insanının Ermenilere karşı kin ve nefret hisleri taşımaları için her ne lâzım ise yapılır duruma gelinmesi gibi, sonu meçhul yarınlara doğru akan bir karanlıklar zinciri... Bu iç karartıcı akışın merkezinde ise ?Türkiye-Ermenileri? bulunmaktadır ve de hemen her nevi hakareti sineye çekmeye mecburdur. Zira, onu ne dinleyen ve ne de adam yerine koyan var!... Biz Türkiye Ermenileri; ?Azerbaycan ve Ermenistan? anlaşmazlığı ve Türkiye-Azerbaycan müşterek menfaatleri sebepleriyle tamamen gözden çıkarılmış ve de ?Soydaşlık edebiyatına? dayanan bir siyâsî harekete adeta kurban edilmekteyiz!... 21?inci yüzyıla girmiş ve dünyamız hemen bir çok açıdan değişmiş olmasına rağmen, hâlâ ?Saf-kan Türk? aramanın, ?soydaşlık? iddialarında bulunmanın, ne yaman yanlışlara, ne yaman haksızlıklara meydan bıraktığını basiretsizlikten kimse göremez olmuştur!... Azerbaycan?ın geri plândan kışkırtmalarıyla, Türkiye içinde ?Ermeni aleyhtarı? propagandaların alıp, yürüdüğünü görmek istemeyenler, yarınlarda nasıl dehşetengiz vak?alar zuhur edebileceğini görememektedirler. Ermenileri; ?Türk?ün ezeli ve ebedi düşmanı? göstermek isteyenlerin acaba vicdanları hiç sızlamıyor mu?!.. Ermeni?lerin ?Dini Mukaddesatını? hiçe saymak, Ermenistan hududunda; (ETTEN BERLİN DUVARI) örmeye kalkışmak, Ermenilere karşı her geçen gün daha ziyade arttırılan kin ve husumetin dehşetengiz büyüklüğünü görememek için bir insanın tamamen basiretsizleşmiş olması lâzımdır ki, zaten öyle olmaktadır!... MHP Grup Başkan Vekili Mehmed Şandır Bey, Kur?ân-ı Kerim?den bir ayet-i kerimeyi dikkat çekerek: (Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur. Sizden kim onlardan dost edinirse, şüphesiz onlardan olur.) buyurmuş. Ancak, bir hususu unutmuş veya ayet?in ifade ettiği mânayı; hamaset duygularla okuduğu için yanlış yorumlamış. Şöyle ki; Kur?ân-ı Hak?taki ayet, vahi indiği yılları değil; günümüzdeki dünyayı dikkatlere çekmiştir. Çünkü o tarihlerde değil ama, günümüzde aynen vakidir. Dolayısıyla hiç olmasa ?Mukaddes kitapları? olsun o adına siyaset denen çirkefe bulaştırmayalım. En az bin yıl birlikte, iç içe yaşadığımız ve ?Kız-erkek? alıp verme kanalıyla akrabalık dahi tesis ettiğimiz ve de nihayet bir can, bir millet haline geldiğimiz hâlde, hâlâ yek diğerimizi düşman görmeye çalışmamız, gerçekten pek hazin, pek dramatik bir görünüm vermemekte midir!.. Merhum Başbuğum, Alparslan Türkeş, Ermenistan?ın ilk Cumhurbaşkanı Levon Der Bedrosyan?la Paris?te özel bir görüşme neticesi her iki tarafın antant kalması vs. ?Türk-Ermeni münasebetlerini? tam olarak normale çevirecekken, merhum Başbuğumun vefat edişleri ve diğer taraftan Ermenistan Cumhurbaşkanı?nın görevinden uzaklaştırılması, Ermenistan Parlamentosu?nde resmen parlamenterlerin gözler önünde taranarak öldürülmeleri ile bu iyi girişimin son bulması, mezkûr meseleyi günümüze kadar menfi açıdan taşınmasında birinci derecede rol oynamıştır. Peki, bu niçin böyle olmuştur diye hiç düşünen olmuş mudur?.. Hiç sanmıyorum ve şimdi soruyorum. Hem de; merhum Dündar Taşer?in listesinden milletvekili adayı gösterilme şerefine erişebilmiş ve de eski bir MHP?li olarak, yüksek müsaadelerinizle soruyorum: Merhum Başbuğum, sizlerden daha mı az Müslümân?dı, sizlerden daha mı az Türk?tü!... Ani?deki Ermeni Katedrali?nde namaz kılınmasının, biz Ermenilerle ne âlâkası var ise, onu da anlayamadım?.. Zira, Sultan Alp-Arslan, Ani Şehrini Ermeni?lerden değil, Bizanslılardan devralmıştır. Zira, Ani-Şehri fethedildiği zaman, Ermenistan Ermenilerin değil, Bizanslıların hâkimiyeti altında idi. Biraz olsun tarih okumuş olanlar bunu açıkça bilir. Dolayısıyla, günümüz Türkiye?sinde ?siyâsî matah? hâline dönüşmüş ve hemen her isteyen, arzu ettiği şekilde ?Ermenileri yermeye? alıştığı bir ortamda, Ermenilerle hele ?Ani ile Ah-Tamar? Katedralleri ile âlâkalı konuların hakiki çehreleriyle değerli okuyucularıma sunmanın, en azından vatani bir görev olacağına inanmaktayım. Zira, ?Soydaş olarak? adlandırılan Azerbaycan siyasetinin, ülkemizde ?suni bir Ermeni düşmanlığı? meydana getirdiği şüphesizdir ve bu pek tehlikeli gidiş, her geçen gün biraz daha ?Türkiye-Ermenilerini? zor durumda bırakmaktadır!... Türkiye yalnız ?Türk ırkından? olanın değil: Müslim, Gayr-ı Müslim cümle milletimizindir. Aksini düşünmek ve zihinlere bir takım düşünceler aşılamak vs. Türkiye?ye hemen hiçbir şey kazandırmaz!.. Tam aksi kaybettirir!... Not: Bu makale: (3 Ekim 2010 Pazar tarihinde yazılmıştır.)