İnsan bir toplum içinde yaşar. Toplumun ise belli değer yargıları vardır. Bu değer yargıları, din, gelenek, ahlak, töre, adet, görenek, kültür vs.dir. Türk halkı, dini, "yön veren temel ahlak kuralları" içinde birinci sırada görüyor. Odak Araştırma Şirketi tarafından yapılan "Etik Algılar Araştırması"nda, din birinci sıraya yerleşti. Araştırmaya katılanlardan, "Yön veren temel ahlak kuralları"nı 100 puan üzerinden değerlendirmeleri istendi. "Din" 47.32 puan, "kanun" 21.87 puan çıktı. Din ve yasaların ardından, 11.83 puanla "gelenek ve töreler", 10.22 puanla "evrensel değerler", 8.76 puanla da "ideoloji ve siyasal görüşler" sıralandı. 26 şehirde 1674 kişiyle yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, kırsaldan kente doğru gidildikçe ve eğitim seviyesi yükseldikçe, dinin referans olma ağırlığı azalırken, yasa ve kanunun puanı artıyor. Buna rağmen, toplumun hemen hemen tüm katmanlarında, "din" ilk referans olma özelliğini koruyor. Üniversite mezunları arasında din 33.3, yasalar ise 28.2 puan aldı. Partilere göre dağılımda, AKP'lilerde din 58.4 puana çıkarken, yasalar 17.5 puanda kaldı. CHP'de 30.5 puana çıkan kanunlar, 28.5 puana inen din faktörünün önüne geçti. İdeolojik görüşün en çok puan aldığı parti ise DTP oldu. Araştırmaya göre, toplumun yüzde 15.6'sı, ülke menfaati için rüşvet verilmesine olumlu bakıyor. Erkeklerde bu oran kadınların 2 katına kadar çıkıyor. Yalanın kabul edilebilmesi için yine ilk sırada ülke menfaatleri yer alıyor. İkinci sırada aile menfaatleri, daha sonra çalıştığı kurumun menfaatleri, bağlı olduğu vakıf ve cemaatin menfaatleri, son sırada ise bağlı olduğu siyasi partinin menfaati geliyor. Toplumun yüzde 6.3'ü taraftarı olduğu takımın teşvik primi almasını kabul edilebilir buluyor. Milli Takım'ın şike ile maç kazanması, eğitim seviyesi yükseldikçe daha yüksek oranda kabul ediliyor. Ahlaki içerikli en beğenilen söz, Napolyon'a ait, "Ahlak olmayan yerde kanun bir şey yapamaz" oldu. İkinci sırada İsmet İnönü'nün, "Bir ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o ülke kurtulamaz" sözü yer aldı. Turgut Özal'a atfedilen, 'Benim memurum işini bilir" ve "Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz" sözleri ise en az tasvip edilenler oldu. Toplumun yüzde 6.7'si törenin hiçbir sakıncası olmadığını düşünüyor. Yüzde 17.1'lik bir kesim, sadece imam nikâhıyla yaşamanın sakıncası olmadığı görüşünde. Araştırmaya katılanların yüzde 66'sı faiz almanın, yüzde 65.3'ü faiz vermenin haram olduğunu belirtiyor. Toplumun yüzde 17'si fal baktırmanın, yüzde 17.9'u türbeye adak adayarak dilekte bulunmanın sakıncası olmadığı düşüncesinde. Kadınlar, erkeklere göre fala baktırmanın sakıncası olmadığına daha çok inanıyor. Halkın yüzde 20.5'i de seçim öncesi yardım paketi dağıtmanın hiçbir sakıncası olmadığını düşünüyor. Halkın yüzde 74'ü başörtüsü yasağına karşı. Bir başka araştırmada; Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar'ın hazırladığı 32. Gün ve A&G araştırma şirketinin ortak çalışmasıyla yapılan ankette halkın yüzde 73,7'si üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasını istedi. Muhafazakârlık ve yeni sivil anayasaya bakış açısını ortaya koyan araştırmada başörtüsü konusunda çıkan sonuçlara göre halkın yüzde 70'i türbanı siyasî simge olarak görmüyor. Türkiye'de her yüz kadından 61'i başını kapatıyor. Halkın yüzde 70,5'i ise Cumhurbaşkanı'nın eşinin türbanlı olmasının sorun olmadığı görüşünde. 32. Gün, sezonun ilk programında yapılan araştırmanın sonuçlarını ekrana getirdi. Ankete verilen cevaplarda, yasakların kaldırılması ve özgürlüklerin genişletilmesinde gençlerin yaşlılara oranla daha radikal olduğu görüldü. 18-27 yaş grubundaki gençler, üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasını orta ve üst yaş gruplarından daha fazla istiyor. Başörtüsünün siyasi simge olup olmadığıyla ilgili verilen cevaplar siyasi tercihlere göre farklılık gösteriyor. AK Partililerin yüzde 87,4'ü, MHP'lilerin yüzde 74,6'sı, DTP'lilerin yüzde 70,8'i hayır derken, CHP seçmeninin yüzde 55,2'si türbanı siyasi simge olarak görüyor. Mehmet Ali Birand tarafından sunulan programda 32. Gün ve A&G araştırma şirketinin ortak çalışmasında çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Anket çalışması; 21-23 Eylül 2007 tarihleri arasında Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde, 38 il ve 128 ilçede, bunlara bağlı 157 mahalle ve köyde, 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden 924'ü kadın toplam 1863 denekle hanelerde yüz yüze görüşme metoduyla yapıldı. Yeni anayasa taslağı hazırlığında türbana kilitlenen tartışmalara en güzel cevabı Türk halkı verdi. Ankete katılanların yüzde 73,7'si 'Üniversitelerde türban yasağı kaldırılmalıdır.' diyerek tartışmaların gereksiz olduğunu ortaya koydu. Türbanın siyasi simge olduğu iddiaları ise yine ankete katılanlar tarafından boşa çıkarıldı. Türbanın siyasi bir simge olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 19 iken, 'Türbanın siyasetle ilişkisi yok.' diyenlerin oranı yüzde 70. Yeni anayasanın türban serbestliği getirmesini isteyenler yüzde 62 olarak gözükürken; yüzde 27'lik kesim 'getirmemeli' düşüncesine sahip. 'Erkekler başörtüsü konusunda kadınlara baskı yapıyor' yaklaşımı da boşa çıkarılıyor. Ankete katılan kadınlar, erkeklerden daha yüksek bir oranda üniversitelerde türban yasağının kaldırılması gerektiği görüşünde. (Erkekler yüzde 72, kadınlar yüzde 74,9.) "Türkiye'nin laik devletten ılımlı İslam devletine doğru yol aldığını söyleyenler var. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?" sorusuna ankete katılanların verdiği cevaplar ise şöyle: "Evet, katılıyorum yüzde 31,4; Hayır, katılmıyorum yüzde 48,8; Fikrim yok yüzde 19,8". Ankette AK Parti'nin yeni anayasa taslağı hakkında da sorular yöneltildi. 18 yaş ve üstü seçmen nüfusun yüzde 45,4'ü 'anayasa taslağı referanduma sunulursa' evet diyeceğini, yüzde 18,5 'Hayır' oyu vereceklerini söyledi. Katılımcıların yüzde 36,1'i ise bu soruyu cevaplandırmaktan kaçındı. '22 Temmuz'da oyumu AKP'ye verdim.' diyenlerin yüzde 64,5'i anayasa taslağına referandumda 'Evet' derken; CHP'li seçmenin yüzde 59,3'ü 'Hayır' dedi. Muhafazakâr mısınız? Sorusuna; Evet:24,8, Bazı konularda:27,4, Hayır:34, Fikri yok:13,6. Gül'ün eşi sorun mu? Sorusuna; Evet:24,1, Hayır:70,5, Fikri yok:5,4. Her iki anketten çıkan sonuç da gösteriyor ki; Türk Milleti'nin en temel kutsadığı değerin başında din gelmektedir. O nedenle dinî inancından dolayı başını örtenlerin sorun çıkarmadığını anket bizzat göstermektedir. Gerisi laf-ı güzaftır. [email protected]