Son aylarda Türkiye döviz kurları üzerinden yeniden dizayn edilmek istenirken, uluslararası sermaye ile bağı olan gruplar anormal düzeyde zamlar uygulayarak halk üzerinde psikolojik baskı oluşturuyordu. Dövizdeki artışların, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmaları sırasında kurgulanmasıyla da “Konuştukça yükseliyor” algısı planlanmıştı. Esasen dövizin yükselmesine sebep Erdoğan’ın konuşması değildi. Bu onu karalamak, kötülemek, aşağılamak ve halkın gözünden düşürmek için yazılmış bir senaryo idi. Ama dövizin bir anda güç kaybedip 18-20 TL bandından 10-12 TL’lere gerilemesi Erdoğan’ın konuşmasında verdiği mesaj, daha doğrusu ilan ettiği ekonomik model ile ilgiliydi.

Dövizin her geçen saat yükseldiği günlerde seri şekilde etiket değiştiren marketler dolardaki hızlı düşüşü raflara yansıtmamak için türlü taklalar atıyor! Saatlik fiyat artışları yapıp ardından sembolik indirimler planlayarak “Büyük indirim naraları atanlar” aldı başını yürüdü!

**

AYÇİÇEK YAĞI NEDEN PETROLDEN PAHALI?

Geçen hafta bir mecliste, Litresi 40 lirayı aşan Ayçiçek yağı zamları konuşuluyordu. Ahmet Bey, yüzüne acı bir tebessüm hâkim oluktan sonra anlatmaya başladı:

“Bir ara akaryakıt fiyatlarında bir yükselme olmuştu. O zaman kamyoncular, ucuz diye yakıt depolarına mazot yerine Ayçiçek yağı dolduruyordu da çevre kirliliğine karşı denetimler yapılıyordu. Ayçiçek yağı stokunda sıkıntı hiçbir zaman söz konusu olmadı ama bakın bugün yağ fiyatı mazot fiyatını neredeyse dörde katladı.”

Evet, petrol ürünleri döviz karşılığında alınıyor olmasına rağmen fiyatlar Ayçiçek yağının hayli gerisinde. Bunun sebebi üzerinde ciddiyetle durmak gerekiyor.

**

BİR TON BUĞDAY KAÇ TON UN VERİR?

Bir başka mecliste un ve ekmek üzerine konuşuluyordu. Ortaya “Bir ton buğday ne kadar un verir?” diye bir soru atıldı. Öğütme işlemi sırasında nemlendirme yapıldığı için tondan yüz kilo kadar artış görülürmüş. Kabuğu ayrıştırılıp kepek yapılan, en yararlı maddesi olan ruşeymi alınıp gıda takviyesi namıyla ilaç olarak satılan, suyundan nişasta yapılan buğdayın ekonomik getirisi sadece un olmasıyla sınırlı değildir ve buğday-un fiyat değerlendirmesi artı kazançlar düşünülerek yapılmalıdır.

Unda, daha doğrusu ekmek sektöründe akıl dışı işler döndüğü anlaşılıyor. Zira TMO “Biz ekmeklik unun 50 kilosu fırınlara 190 liraya verilecek şekilde buğday veriyoruz” diye bas bas bağırmasına rağmen kimse oralı olmadı. Ta ki Sarayönü de bir un fabrikası “Stoklarımdaki unu 191 liraya satıyorum” diyene kadar.

Demek ki satılabiliyormuş ama birileri, daha doğrusu hepsi söz birliği etmişçesine fiyatları 400 lira bandına kadar çıkarmışlar. Bunun müsebbipleri cezasız kalmamalıdır.

Bugünlerde Beyşehir fırınları peş peşe 200 gram ekmeği 1.25 TL’ye satma yarışına girdi. Merkezde ise bazı etliekmek fırınları hem de gramaj yükselterek, 250 gram ekmeği 2 TL’ye satmaya başladı. Bakın demek ki ucuza satılması mümkünmüş.

Bir başka garabet etliekmekte yaşanıyor. 200 gram normal ekmeğe 2 TL fiyat belirleyen fırıncılar odası, 180 gram etliekmek hamuruna 4 TL değer biçmişti. Bakalım, 250 gram pideyi 2 TL’ye satan fırıncılar aynı cesareti etliekmekte de gösterebilecek mi?

**

MARKETLER İNDİRİM DEĞİL BİNDİRİM YAPIYOR

Doların düştüğü şu günlerde marketlerin yaptığı indirim ilanlarına inanan var mı? Bir litre ayrana 15 TL fiyat yazmışlar. Sanki yarım kilo yoğurttan mamul edilmiş gibi! Bazı marketlerde Ayçiçek yağı fiyatları Zeytinyağını sollayacak kadar yükseltildi. Dolar yukarı seviyede biraz daha dursaydı emin olun tavuk etinin fiyatı kırmızı eti sollayacaktı. Birkaç ay önce 15-20 TL aralığında olan yumurta fiyatları bugünlerde 50 TL bandına yaklaştırıldı ki birkaç TL geri çekip indirim süsü veriyorlar.

Bir de ambalaj hilesi var. Mesela peynirde 500 gr yazıyor, detayını okuyunca anlıyorsunuz ki suyu süzülünce 400 grammış! Ayçiçek yağı ise kalıplaşmış 5 litre ambalajını daha zamların ilk döneminde terk etti. Önce 4.5, sonra 4 derken şimdi de, boyu 5 litreye denk pet şişelerde 3 litrelik yağlar çıkarıldı.

**

UCUZCU MARKET DENETLENİNCE FİYATLARI NEDEN YÜKSELTTİ!

Konya’da piyasaya ekonomik tereyağı ve sair süt ürünleri sunmakla bilinen bir firmanın kapısında geçen hafta denetim aracı gördük. İki gün sonra durumu öğrenmek için uğradığımızda şahit olduğumuz şey, fiyatların yüzde 30 oran oranında artırılmış olmasıydı. Bunun denetimcilerle ilgisi var mı yok mu bilmemiz söz konusu değil. Ancak, halk fahiş fiyata karşı demetim beklerken sanki tersi bir durum söz konusuymuş gibi bir his var.

Kısaca, spekülatörler can yakmaya devam ediyor. Ve vatandaşın tek umudu, hükümetin alacağı sert tedbirlerden başka bir şey değil. Zira spekülatörlerin varmak istediği nokta, halkın yağmacılığa vardırılması olarak görünüyor.

**

AKARYAKIT NEDEN UCUZLAMADI?

Hükümetten akaryakıt fiyatlarının makul seviyeye çekilmesi de bekleniyor. Dövizdeki memnun edici düşüşe rağmen akaryakıt fiyatlarındaki indirimin kuruş seviyelerinde kalması aleyhte ciddi bir propaganda malzemesine dönüşüyor. Dövizdeki düşüş kadar ÖTV artışı yapıldığı gibi ifadeler rahatsızlık uyandırıyor.