Cezaevlerinde yatan mahkumlardan en çok duyulan söz; "ben bunu hak etmedim." "Bana bunu nasıl yapar, ben bunu onun yanına koymam" bu inanç en büyük öfke nedeni. 
Ego sorunu olanlarda; "ben neden özür dileyim, ben neden onun ayağına gideyim, ben neden onu arayayım, ben neden susayım, neden önce ben selam vereceğim, beni neden tanımadı. O özür dilesin. o buraya gelsin, o beni arasın, o bana selam versin... vb buradan hiç bir şey çıkmaz. İpek böceğinin kozası gelir aklıma hep. Böcek ördüğü kozanın içinde kalır ölür gider. Yani egosuna teslim olmuş kendisini aşamadığı için diğer insanlarla arasına sınır örmüş yalnızlaşmış insanlar akla gelir İnsan ‘biyopsikososyal’ bir varlıktır. Bir başka değişle; iyi ve sağlıklı insan bedensel, ruhsal ve de sosyal yönden iyi olandır, sağlıklı olandır. İnsanların uzun ve sağlıklı yaşamaları üç saç ayağının da sağlıklı olmasına bağlıdır. Birinde olan aksama diğerini de etkiler. Hayatın zevkli olması hangi şartlarda yaşadığımıza bağlı olduğu kadar bizim inançlarımızın ürettiği duygu düşüncelerimiz ve de davranışlarımıza da bağlıdır. Olayın kendisinin sonuca etkisi %10 ise olaya verdiğimiz tepki biçiminin sonuca etkisi %90’dır. Özür dilemek, kendi egonuzu yönetmekle ilgilidir. Egoyu aşamayanlar hep haklı olduklarının altını çizerler. Hep çatışmalıdırlar. Ne dinlerlerse dinlesinler, "siz haklısınız size katılıyorum" diyemezler. Genellikle cümleleri; ama, fakat, ancak, yalnız" la başlar onlarla sohbet yarışma şekline girer, "ben daha haklıyım"ın vurgulanması biçimine girer. Kendilerini de karşılarındakini de yıpratırlar. Yıprananlar sigara alkol vb ya eğilimli olmaya başlarlar. Ego; geçmiş yaşantıların mirasıdır. Bu durumu bir hikayeyle örneklersek: iki köylü uzakta, tepede büyükçe bir karaltı görürler. Biri "o kartaldır" derken öbürü; "keçidir" der. Az sonra o karaltı hareket eder ve uçar. Kartaldır diyen öbürüne "bak gördün mü işte uçtu o kartalmış demek ki" der. Diğeri iddiasından vazgeçmez, "o keçidir, uçsa da keçidir, uçmasa da keçidir" der. Tartışmalar bir türlü "sen haklısın" la bitmez. "Haklısın" diyebilenler diyemeyenlerin zannettikleri gibi; güçsüz, aciz ve pes eden değil, tam tersine en güçlü olandır ego sorunu olmayandır. En azından kabul da etmeseniz kabul ettirmeye, değiştirmeye pes ettirmeye çalışmayın. En kolayı; ‘sizi anlıyorum bu konuda ...düşünüyor, ..hissediyorsunuz, bununla birlikte ben de böyle düşünüyorum demek ki aynı şeyler hissetmiyoruz düşünmüyoruz bu normaldir" denilebilir. Haklı değil mutlu olmaya çalışın. Bırakın herkes nasıl düşünürse düşünsün ne hissederse hissetsin sadece anlayın, dinleyin ve sizi anladım demeniz ona katıldığınız anlamına gelmez. Sözün özü kendimizin farkında olmak ve yönetebilmek mutlu olabilmek için olmazsa olmazımızdır