25 Eylül 2024 tarihinde tam 1 ay önce Rus TASS haber ajansı bir mesaj yayınlayarak, Putin’in; “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a en iyi dileklerimi iletin. Onunla Rusya’da, Kazan’da görüşeceğim için mutluluk duyuyorum. Sanırım 23 Ekim’de kendisiyle planlanmış bir ikili görüşmemiz var” diyerek kendisi ile görüşen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş aracılığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesaj ilettiğini dünya kamuoyuna duyurmuştu.
Daha sonra ajanslar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BRICS zirvesi için 22-24 Ekim'de Rusya'nın Kazan kentine planlanan ziyaretini ve Türkiye'nin BRICS'e üyelik için başvurması konusunda haberleri servis ettiler.
Bu ziyaretten kimlerin rahatsız olabileceğiyle ve BRICS ile alakalı biraz hafıza taraması yapma ihtiyacı hasıl olmuştur.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın ekonomilerini anlamlandıran BRICS kurucusu olan bu 5 ülkenin İngilizce isimlerinin baş harflerinden (Brasil, Russia, India, China, South Africa) oluşmaktadır.
Ülkelerin BRICS etrafında birleşmek için atılan adımlara destek vermesi ve euro gibi bir para birimi basmak için hamle yapması doların dünya üzerindeki hakimiyetini bitireceği şeklinde yorumlanması ABD ve hamilerinin BRICS’e karşı duruş sergilemesine neden oldu. AB ve ABD’nin resesyona girmesine sebep olmasıyla AB ve ABD, BRICS ülkelerinin ortak hareketinden rahatsızlık duymaya başladılar.
BRICS ülkeleri ortak para birimi oluşturdular ve doların rezerv para olma şeklini de artık negatif seviyeye çekeceği konuşuluyor.
Peki BRICS zirvesi nerede yapıldı ve ne zaman başladı ve ne zaman bitti?
2024 BRICS zirvesi, 22 Ekim 2024 tarihinde Rusya'nın Kazan kentinde başladı ve 24 Ekim 2024 tarihinde de zirve sona erdi.
Kazan’da gerçekleşen zirvenin kapanış gününde, Ankara Kazan’da (Kahramankazan) bulunan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'nin (TUSAŞ) tesislerine yönelik terör saldırısı gerçekleştirildi.
Tataristan’ın Kazan şehrinde BRICS zirvesinin kapanış günü Ankara’nın Kahramankazan İlçesinde gerçekleşen terör saldırısı bir rastlantıdan daha ötesidir. Eylemin yapılış biçimiyle küçük, verilen mesaj ile büyük bir oyun oynanmakta ve aylar öncesinden planlanan bir eylem taşeron bir örgüte ihale edilmekte ve caniler aracılığıyla ‘Kazan’a Kazan’ mesajını, eşinin gönderdiği çiçeği almak için patlamanın olduğu TUSAŞ tesislerinin nizamiyesine inen Başmühendisimiz Zahide Güçlü kardeşimizi terör saldırısında şehit ederek vermişlerdir.
TUSAŞ kalite kontrol görevlisi Cengiz Coşkun, TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Canbaz, Güvenlik Personeli Atakan Şahin ve taksi şoförü Murat Arslan da diğer şehitlerimiz…
Batsın sizin dünya egemenliğiniz…
Yıkılsın sizin zalimlik için masumlara karşı namussuzluklarınız…
Moskova saldırısı ile benzerlikler gösteren TUSAŞ terör saldırısını da değişik yönlerden değerlendirmek gerekmektedir. Aynı TUSAŞ saldırısı gibi Moskova saldırısı da taşeron bir terör örgütüne ihale edilmişti ve saldırıda Moskova'daki bir konser salonuna silahlı kişilerce saldırı düzenlenmişti. Bu saldırıda 144 kişi ölmüş ve 551 kişi yaralanmıştı.
Bu bilgiler ışığında BRICS ülkesi olan ve BRICS’e aday olan ülkelerde terör olaylarının olacağının sinyali bu iki terör olayı vasıtasıyla verilmiyor mu?
BRICS ülkeleri büyük bir terör saldırıları ile karşı karşıyadır. Ve küresel aktörler bu kanlı eylemlerini devam ettirecekler.
Çünkü 15 yıl önce BRICS bir gelişme kaydedemez ve çabuk şekilde kaybolur diyenler bugün yanıldıklarını anladılar. Bu birliktelik neredeyse dünyanın yarı nüfusuna sahip ülkelerden oluşması küresel güçleri çıldırtıyor. Her ne kadar başrolde Rusya gözükse de BRICS’in dümeninde Çin bulunuyor.
O zaman Çin devletiyle dolayısıyla BRICS ile ticaret savaşlarıyla mücadele bırakıldı ve bunun yerine terör ile mücadele dönemi mi başladı.
Birçok gazeteci, terör uzmanı ve akademisyenler TUSAŞ terör saldırısının nedenleri arasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun" diyerek yapmış olduğu çıkışa bir cevap olduğunu iddia etseler de durumun böyle olmadığı, gerçek durumun BRICS toplantısına katılan Türkiye’ye ve BRICS üyelerine bir mesaj olduğu ihtimali ile karşı karşıyayız.
Terörist örgütler amaçlarına doğru ilerlemek amacıyla stratejilerini belirlerler. Amaçlar, arzularına ulaşmak olup stratejileri ise amaçlarını nihayete erdirmektir.
Taşeron terör örgütleri bir hiyerarşi ile yönetilir ve eylem detaylarını da bu sistem içerisinde planlarlar. Hemen bir siyasi konuştu, buna cevap verelim diyerek 2 günde eylem yapmazlar. Bu sebeple MHP Genel Başkanının konuşması ardından bir eylem yapılamayacağı, bu tür eylemler için terör örgütleri maddi güç elde etmek için öncelikle teklifler beklerler.
Fakat Moskova saldırısının planlarının en az 6 aylık bir çalışma sonucunda ortaya çıktığı söylenebilirken, TUSAŞ saldırısının Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in görüşme tarihinin kesinleştiği tarihten sonra gelen taşeron tekliflere göre PKK’nın bu eylemi planladığını söyleyebiliriz.
Tarih olarak ise Rus TASS haber ajansının bu görüşmeyi kamuoyu ile paylaştığı tarihi de alabiliriz veya o tarihten 10 gün öncesini de alabiliriz.
Sonuçta TUSAŞ terör saldırısı 2 ay gibi bir zamanda planlanmış ve Kazan’da yapılan iki liderin görüşmesine denk gelen günde Türkiye’de Kazan’da terör saldırısı gerçekleştirilmiştir.
Bu tezlerim inşallah gerçek ihtimaller arasında değildir. Şayet doğrulanır ve bu şekilde saldırılarda artışlar yaşanır ise dünyanın bir yarısı diğer yarısıyla savaşır duruma gelir ki! 3. Dünya Savaşı değil Dünya savaşı Z ile umutları, sevgiyi, hoşgörüyü ve tüm insanlığı yok ederiz.
Tüm ihtimaller göz önüne alındığında çıkacak yeni bir dünya savaşında ise taraflar, ABD ve AB ittifakı ile BRICS ülkeleri olacaktır.