01.05.2020 Cuma akşamı saat 19:05 kadar olan süreçte, Ay Aslan burcunda ilerliyor.

Eğlenceli, keyifli, sanatla ilgilenebileceğimiz, yeteneklerimizin ön plana çıkacağı bir sürece gireceğiz.

Bugün müzikten, konserlerden  keyif alabiliriz. Arkadaşlarımızla eğlenceli iletişimler kurabiliriz.

Müzik ruhun gıdasıdır.

Bugünlerde özellikle bol, bol müzik dinleyip, ruhumuzu da besleyelemeye dikkat edelim.

Mental sağlık, bedensel şifalanmayı da beraberinde getirir unutmayalım…

Ay akşam saat 19.05’den itibaren.  02.05.2020 Cumartesi saat 08.36’ya kadar ASLAN burcunda boşlukta ilerleyecek.

Bu zaman diliminde yarım kalan işlerinizi toparlamak üzere yoğunlaşmanız daha doğru olacaktır.

Ama yine de bu işleri güzel bir müziğin eşliğinde yapabiliriz.

Ayrıca evrende her şeyin enerji ve titreşim olduğunu düşündüğümüzde, enerjinizi yükselten frekanslar dinleyebilirsiniz. 

Youtube ta farklı frekanslarda videolar var.

Örneğin  “sevgi” frekansı olan 528 hz müzik dinlemek sizin de enerjinizi yükseltir. Ve hastalıklara karşı da daha dirençli olursunuz.

Eskiden de, bizde “su” sesi ve klasik müziklerimizle şifalandırıcı uygulamalar  yapılmış.

Yeniden bunları keşfedebiliriz mesela.

02.05.2020 Cumartesi günü saat  08:35’de Ay Başak burcna geçiyor.

02.05. Cumartesi  ve  03.05 Pazar günü, temizlik hijyen düzen ve tertip konuları hafta sonumuzun konusu oluyor.

Hizmet konuları, sağlığımız ve ayrıntıları gözden  kaçırmayarak deyatlı bir  hijyen sağlayan girişimlerimiz olabilir.

04.05.2020 Pazartesi saat 05.25’den itibaren  Ay Başak burcunda boşlukta hareket etmeye başlayacak. Saat  10.11’den itibaren Ay Terazi burcuna geçecek.

Dolayısı ile 04.05 Pazartesi ve 05.05 Salı günü  saat 05:31’e kadar Ay Terazi burcunda ilerleyecek.

Dolayısı ile hafta başında ikili ilişkilerimizin önem kazandığı ve  birlikte çözüm bulunacak konular gündem oluşturabilir.

Bu günlerde ayrıca Dünya’da diplomatik ilişkiler öne çıkacak ve bu yönde bir çok haber duyarak haftaya başlayabiliriz.

06.05.2020 Çarşamba günü Ay Terazi burcunda boşluktayken haftaya başladık. Ay saat 10.06 itibari ile Akrep burcuna geçecek.

06,05 Çarşamba günü ve 07.05 Perşembe günü Ay Akrep burcunda ilerleyecek.

Bu iki güne daha çok “kriz” hakim olabilir.

Sezgilerimiz doğrultusunda krizden sağ çıkmayı tecrübe  edindiğimiz günler olabilir.

Bu günlere hırs, manipülasyon, rekabet  ve kıskançlık gibi duygular öne çıkabilir.

08.05.2020 Cuma saat 05.40’dan itibaren  Ay Akrep burcunda boşluğa girecek ve  saat 10.16’ya kadar boşlukta ilerleyecek.Ay saat 10:16’da Yay burcuna geçiyor.

Cuma günü saat 10:16’dan itibaren Ay  Yay burcunda ilerlerken; daha eğlenceli, arkadaşlarımızla hoş ve eğlenceli aktiviteleri paylaştığımız günler olacaktır.

Dini konuların da önem kazanacağı günler olacaktır. Hafta sonu  ruhani konular, ziyafetler ve ziyarteler de söz konusu olabilir.

*****

Bahar geldi.

Doğa uyanıyor ve ne zamandır İstanbul’un bu kadar güzel havası olduğunu ve pencereden bu kadar kuş cıvıltısının geldiğini bilmiyorduk.

Meğer sokaklar ne kadar sessizmiş. Meğer doğanın ne güzel bir sesi varmış.

Sessizliğin sesini unutmuşuz.

Covid- 19 çok kötü bir hastalık.

Tüm hastalananlara ve özellikle de sağlık çalışanlarımıza acil şifalar diliyorum.

Ancak bu hastalık nedeniyle eve kapandığımızda neleri fark ettik?

Ozon deliği mucizevi bir şekilde kapanmış.

İnsanların yer kabuğu yüzeyinde yarattığı titreşimler, hepimiz eve kapandığımızda  bu sismik titreşimlerde belirli bir azalma görülmüş. Yer kabuğu sakinleşmiş.

Dünya’da büyük metropollerde hava temizlenmiş. Yıllarca gri gördüğümüz şehirlerin meğerse masmavi bir gökyüzleri varmış.

Kıyılarımızda, Yunusların adeta karaya çıkıp teşekkür edercesine, sahillerimizde dans ettiklerine şahitlik ediyoruz.

Dünya sakinleşti. Doğa gülümseyen yüzünü gösterdi. 

İnsanoğluna da, “bir dur, bir kendine gel” dedi. Bu böyle devam etmez deyip, kesin bir hat çizdi.

Peki neydi özellikle son yıllarda yaptıklarımız?

Hepimiz, yeryüzünden geçmekte olduğumuz  birer canlı olduğumuzu  unutup, adeta Dünya’nın  hakimi gibi davranmaya başlamıştık.

Pistik.

Ellerimizi bile doğru düzgün yıkamayı bilmiyormuşuz. 

Plastiklerle doğayı katlettik.

Havamızı zehirledik durduk.

Doğaya, hayvanlara  ve bitkilere saygısız bir şekilde, sürekli doğayı yok etmeye çalışarak gerçekleştirdiğimiz, betonla bütünleştiğimiz bir yaşamdı sürdürmekte olduğumuz.

Ve ne oldu?

Doğa, işte kendimizi tam da kaf dağında gördüğümüz,, her şeyin hakimi sandığımız bir anda, şımarık insanoğluna “küçücük bir virüs” ile yanıt verdi.

Bütün bildiklerimiz, bir anda alt üst oldu.

Birden “macro ile micro” arasına sıkışıp kaldık.

Ve aslında ne kadar aciz olduğumuzu gördük. 

Gerçek sahibin, doğanın  kendisi olduğunu anladık.

Kısaca bu süreçte kendimizle yüzleştik.

Daha da çoook yüzleşeceğiz.

Artık eskisi gibi hiçbir şey olmayacak . 

Olmayacağını da  biz her kafamızı kaldırdığımızda ve eski alışkanlıklarımıza aynen devam ettiğimizde,  verdiği cevap daha da acımasız oluyor. Olmaya da devam edecek. 

O halde nedir yapmamız gereken?

Doğaya ve üzerinde yaşayan  tüm canlılara saygılı olacağız.

Bu Dünya ortak evimiz.

Birlikte yaşayacağız.

Betonlaşmayacağız. 

Ağaçları kesip, sadece kendimizi oksijenimizden mahrum bırakmıyoruz. Bir çok canlıyı da evinden ediyoruz.

Doğanın dengesini bozmayacağız.

Yoksa o bizi fena halde bozacak. 

Covid’ten sonra, eminim ki biz artık ne istediğimizi gayet iyi biliyoruz. 

Sağlıkla kalın.

Özlem Çetinkaya YILMAZ