Geç kaldım be dostlar!

Geç kalmayın sakın sizler!

Okuyorum...

Durmadan okuyorum.

Fakat görüyorum ki,

Daha çok şey var okunacak.

Birbirinden güzel kitaplar.

Birbirinden güzel çeviriler.

Oku oku bitmez,

Tükenmez bir kitap deryası...

Kısaca:

İnsan okyanusu var karşımda.

Seni, beni, onu; hepimizi anlatıyor kitaplar.

Bizi, sizi, onları; herkesi okuyor kitaplar.

Kâinat büyük kitap.

İçindekiler ayrı birer hitap.

Kitapların içinde kitapçıklar...

Daha başka, küçük,

Mikro kâinatı anlatıyorlar.

Kitap içinde kitabız be dostlar!

Kitaplar içinde kaldım be dostlar!

Okuyan, okunan kitabız be canlar!

Başı sonu olmayan kitaplar içinde

Başım dönüyor.

Hep dönüyor, habire dönüyor be dostlar!

Dışım bir âlem,

İçim bir başka âlem.

Dışa uzanıyorum, elim yetmiyor.

İçe yöneliyorum, gücüm yetmiyor.

Ömür bitti be dostlar!

Nasıl? Nerede? Ne de çabuk;

Yitti be dostlar!

Yaşlandım, durakladım.

Son durağa geldim.

İndirecekler beni be dostlar!

Şüphesiz ülkemiz her yönden güzel mi güzel.

Fakat dünyanın da her yeri bir başka güzel.

Şüphesiz insanımız her daim hoş mu hoş.

Fakat dünya insanı da değil hiç nahoş.

Şüphesiz yurdumuz her şeyiyle mis gibi mis,

Fakat dünya ülkeleri de bir başka nefis.

İşte bu yüzden:

Daha bitmedi okumalar.

Daha tükenmedi arzular.

Son bulmadı istekler.

Sırasını bekliyor geziler.

Derken, bir de baktım ki, yaş kemali bulmuş.

Meğer yaşayacak kadar yaşamışım ben...