Haarp  teknolojisi (Hıgh Frequancy Active Auroral Resarch Program) Nıkola Tesla ile  bir masumane  proje  olarak mı keşfedildi?  H.A.A.R.P Projesi  üstün bir teknoloji ise Tesla dünya dışı varlıklardan destek mi aldı?

Sevgili  okurlarım!  Dünya her gün yeni bir teknoloji sistemi ile bilimin insanlığa getirdiği  yararlı yada yararsız  projeleri konuşur oldu. Ama burada size değineceğim konu olan H.A.A.R.P  eski bir proje olmasına rağmen yapabileceği ve yapması mümkün olan şeyler akıllara durgunluk verecek şekilde. Ama bunun için önce bu icadın mimarına bir bakalım.

Nikola Tesla Sırbistan doğumlu  1856 yılında doğan Tesla yetiştiği ve büyüdüğü  yerden 1884’te Abd’ye  göç etti. Burada çalışmalarını  sürdürdü. 1891’de Tesla bobinini  icat etti. Ve 1900’ lü yıllar da  öyle bir şey keşfetti ki işte  tüm mesele burada yatıyor. H.A.A.R.P  yüksek frekanslı elektromanyetik dalgalar  yayıyor,  etkileşimi ile yeryüzünde karasal katmanlarda sarsıntı  yapabiliyor, iklimleri değiştirebiliyor, atmosferi manipule ediyor  iyonosfer tabakasına etki ediyor, ozonda  değişikliklere  sebebiyet verebiliyor, yaydığı  dalgalar  ile daha bir çok etki yapabiliyordu. H.A.A.R.P projesi  Nikola Tesla’nın  Abd’de Manhattan’da otel  odasında  ölü bulunmasından sonra  değerini  daha da çok önemli  olarak belli ediyor. Fakat öldüktem sonra ki ölüm olayının esrarı hala çözübilemiş  değildir. Tesla’nın çalıştığı bu önemli projeler FBI tarafından   toplanıyor 2 tır dolusu bu çalışma ve yazılar ve de önemli projeler  dönemin eski Yugoslavya  Lideri  Mareşal Tito’nun eline nasıl geçiyor o da bir muamma. Çünkü Mareşal Tito  tarafından Bu projenin  önemli ayağı S.S.C.B ‘nin Kızıl Ordusuna  yani Rusya’ya  aktarılıyor. Abd bugün Tesla’nın  önemli icadı  üzerinde hayli  gelişmelere  imza attı. H.A.A.R.P projesi  bugüne kadar  hep gizemini  korudu. Ne için icad edildi ?  Amacı neydi?  Neler yapılabilirdi.?

İklimlere  müdahale edebilir, bitkilerin yapısını değiştirebilir, yeryüzü katmanlarında  yapmış olduğu  etki ile deprem etkisini  tetikleyebilir, atmosferde ki termonükleer araçların elektromanyatik vuruşlarını değiştirmek, Radar sistemlerini geliştirmek, haberleşmeyi  gerekirse manıpule etmek, toprak altında çok derinlerde  araştırma  yapmak, geniş alanlarda petrol, doğalgaz ve uranyum  yataklarını tespit etmek. Şimdi  bütün bunları yapabilen  bir teknoloji  ne kadar masum ne kadar insanlığın yararına  olabilir ki?  Bunu sorgulamadan insan kendini alamıyor. Diğer yandan da  en önemli  özelliği zihin kontrolü yapabilmesi. Abd tarafından bu proje  kusursuz hale  getirilmeye çalışıldı. George W. Bush “Yeni Dünya Düzeni “ derken  neyi  amaçlamıştı?  Küresel elitlerin elinde bu proje kötüye yani şeytanın emrine mi girmişti.? Tabi ki  bunlar  üzerinde durulması  gereken konular.
ve cevaplanması gereken sorular. Çünkü bu proje amacından saptırılmış ve bir tehlike haline gelme yolunda  ilerlemiştir. İnsanlığın yararına değil  tamamen  küresel odakların hizmetine girmiştir.

Dünya üzerinde etkili  olan bu “Yeni Dünya Düzeni”  yöneticileri  her yönden kendi  çıkarlarına  hizmet ettirdiği  hizmetçilerini   yani kukla  devletleri bu teknoloji  ile manipule ediyor. İstediği devletler de ülkelerde karışıklık çıkartıyor, ekonomik yönden, bilimsel yönden, askeri ve siyasal yönden çökertiyor, insanların zihinlerini  etkiliyor ve toplumsal çöküntüye  sebebiyet veriyor. Neden mi böyle söylüyorum son 100 yılda olan hadiselere  bir göz atın neler  olup neler bitiyor. Dünya’nın  haritası yeniden şekilleniyor ve sınırlar yeniden çiziliyor.  H.A.A.R.P ile birlikte  paralel yönde  kullanılan  ve sürdürülen bir proje de Monarch Projesi.  Monarch  proglama  bir tür  gizli amaçlar için kullnılan  ve çok sayıda kuruluşun  da kullandığı  bir zihin kontrol  tekniğidir.  Bu proje CIA  tarafından  MK-ULTRA adı altında zihin kontrol programı uygulanarak  askerler ve siviller  üzerinde  kullanılmıştır. Yöntemi  tamamen sadist  bir  yöntem olan bu kontrol  tekniği ile  adeta  köleler  yaratılabilir. Bu zihin  kontrolüne  tabi tutulan kişiler  bir çok  kişilik karakterine bürünebiliyor. Tamamen  köleleştirme programına  dahil oluyor. Askeri alanlarda, eğlence sektöründe, ve cinsel istismar alanlarında  “Yeni Dünya Düzeni” hizmetçilerini tarafından kullanılmaktadır. Bunun  en kötü  örneğini  ve ilk sistemli çalışmalarını  Nazi  toplama  kamplarında  1935’ li yıllarda  Josef Mengel  adlı bilim  soytarısının bu kamplar da bu yöntemi insanlar üzerinde kullanması ve deney  yapması olarak görüyoruz. 

Mengel adını “ölüm meleği” olarak bu kamplarda duyurmuştu. Ve Josef Mengel bu deneyler de  bilhassa  çocukları kullanmıştır. Özellikle  ikizler üzerinde insanlık dışı deneyler yapmıştır. Bu zihin kontrollerinin  bir çok  etkisi  oldu. Suikastçiler, Seks köleleri, tetikçiler, yetiştirildi, üstün teknik ve donanımlı  düşünebilen  insanlar görev aldılar. Ve daha bir çok  sayamadığım  teknik ve yöntemler ile bu MK- ULTRA  projesi  insanlar üzerinde  bilhassa  Küresel  elitler tarafından  aktive edildi kullanıldı.

"Yeni Dünya Düzeni”nin  kurucuları  ve hizmetçileri kullandıkları bu kıyamet teknolojileri ile  insanlığın sonuna zemin mi hazırlıyor? Yoksa kendi düzenlerini  oturtmak için Dünya da ciddi  anlamda bir nüfus  temizliği mi düşünüyor ?  buraya  kadar yazdıklarımdan  sanırım  ne demek istediğimi  anladınız….

Dünya  üzerinde egemen  olmak isteyenler kendi düzenlerini  kurmak isteyenlerin şeytaniyat ile  Rahmaniyat’ın  savaşına hoş geldiniz… Şeytan tuzaklarını kuruyor. Hizmetçilerini insanların üzerinde her türlü  etkili  kılıyor..   “Ben sizin bilmediklerinizi bilirim”  diyor Yüce Allah Bakara suresi /30.ayet de. Onlar bunu bilmiyor gibi  davranmaya  devam etsinler… Ve bizi  uyarıyor Yüce Allah “ Ey İman edenler!  Ordu  halinde kafirler ile  karşılaştığınız zaman, artık onlara arkanızı  dönmeyin”  Enfal 8.sure 15.ayet de.  Bizim  yapacağımız  tek şey Milletimize, ümmetimize, devletimize vatanımıza sahip çıkmak kendi  öz kültürümüzü  korumak. Küffara karşı başı eğik değil dik durmaktır. Şimdi  Peygamber Efendimizin (SAV.) hadislerinde bahsettiği gibi uyarıya bakalım.  On  alamet olmadıkça  kıyamet  kopmayacaktır diyor. Bu  On alametten biri de Deccal’dır .  Peki  Deccal’ın özelliklerini hadisler bizlere  nasıl söylüyor ? Olağan üstü güce  sahip olacak, rüzgar gibi  hızlı olacak, yağmur yağdırıp, bitkileri  yeşertecek, yanında  su ateş bulunduracak  bu özelliklere  baktığımız zaman Deccaliyet’in  sadece bir insan üzerinde endeksli  olmanın bu sayılan özellikleri  bir teknolojinin de yapabildiğini  görüyoruz.  Netice de bu teknolojiyi  kullanan da insan buna maruz kalanda yine insan.
H.A.A.R.P ve  Zihin  Kontrol Tekniği  MK-ULTRA bir Deccal projesi mi? diye  kendime soruyorum. 
Ya Siz ?