Ünlü yazar Peyami Sefa diyor ki; ''Dilini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmiş demektir.'' 

Türk demek dil demektir. Ulus olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk ulusundanım diyen kişi, her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. 

Bu gün için dünya yüzeyinde yaşamakta olan Adriyatik'ten Çin setine kadar yaklaşık beş yüz milyon ( TÜRK) insanın konuştuğu dil olan Dünyanın varoluşundan bugüne değin Dünya tarihini Yazan bir dil Güzel dilimiz TÜRKÇE den bahsetmek isterim

Pekala Dilimize sahip çıkıyor muyuz? Maalesef bu soruya “evet” diyemeyiz. Amerika’nın Philadelphia kentinde Geno Vito lokantasının vitrinine bir pankart asmış; “Burası Amerika Birleşik Devletleridir. Resmi dili İngilizcedir. siparişlerinizi lütfen İngilizce olarak veriniz!” Vito İtalyan göçmeni olmasına Karşın yeni memleketini benimsemiş. Ona kızan da var, destekleyen de. Lokantalarımıza böyle bir yazıyı kullanma imkanı yoktur.

Üstelik son birkaç yılda Ülkemiz Suriyeli Arap mülteci akınına uğradı Araplar ana dillerini konuşurlar buna kimse bir şey diyemez fakat işyerleri ne hale geldi dersiniz Şöyle çıkıp bir laleliyi dolaşın Beyazıt'a gidin Eminönü'ne falan her taraf her taraf Arap harfleri ile yazılmış tabelalarla donanmış zannedersiniz ki siz İstanbul'da değil bir Arap kentindesiniz Şam'da Halep'te yada Mekke'de gibi hissedersiniz kendinizi

Dilimiz Türkçe olmasına karşın lokantalarımızın yemek listelerinde, adlar çoğunlukla Türkçe değildir. Türk yemeklerinin bile isimlerini İngilizceye çevirerek yazarlar ama onları da yanlış ve komik yazarlar. Hatta Fransızca isimleri bile akıllarına göre İngilizceye tercüme ederler. Au gratin’i öğretmen kabul edip teacher, tavuk çevirmeyi de ‘chicken translate’ ve hatta mantıyı mantık zannedip logic diye yazarlar. Bu koşullarda altında nasıl türkçe sipariş verebilirsiniz?

Turistik bölgeler restoranlar oteller alışveriş mekanları dil kirliliğinin aşırılığı karşısında adeta Türkçeden ayrı bir dil meydana getirmişler. Batı hayranlığının bir tür modaya dönüşmesini onaylamak söz konusu değildir. Sahil şeritlerinde turistik işletmelerin adları yüzde 99’un yabancı kökenli dillerin ablukası altındadır. Bu bağlamda gerçekten Türkçemiz, ‘Turkche’ye dönüşmeye başladı...

 “Whisne” , “Taxim” , “Balcon” , “Roumelie” , “Mat Rock” , “DoRock” “Pasha” , “Efendy” , “Berdush” ya da “Eylül’s”, “Hammam”, “Cahide’s” gibi bar, lokanta, pastane, hatta dergi ve sanatçı adlarının yabancı dil kurallarına göre yazılarak kullanılması, dilimizdeki yozlaşmanın somut örneklerini oluşturmaktadır.

Dünya’da en çok konuşulan dil, İngilizcedir; 1 milyar 800 milyon kişi İngilizce konuşuyor. Türkçe ise, 9.sırada yer alıyor; Türkçe konuşanların sayısı; 485 milyon kişi. Çince 1 milyar 3000 milyon ile ikinci sırada gelirken sıralama şöyle devam ediyor; Hintçe;1.000.000.000 kişi, İspanyolca; 610.000.000 kişi Fransızca; 500.000.000 kişi, Rusça;278.000.000 kişi, Almanca; 200.000.000 kişi İtalyanca;195.000.000 kişi, Arapça; 181.000.000 Japonca;130.000.000 kişi tarafından konuşulmaktadır.

AB Avrupa birliğine tam üyeliğimiz henüz tamamlanmadı ama AB parlementosu Güzel dilimiz TÜRKÇE yi Avrupa Birliğinin resmi dilleri arasına çoktan aldı...

Karamanoğlu Mehmet Bey, II. İzzeddin Keykâvus’un oğlu Alâeddin Siyavuş’u Konya’da törenle Selçuklu sultanı ilân ettikten sonra kendisi vezârete gelir ve ilk yaptığı iş ünlü dil ‘ferman’ı çıkarmak olur;

Bundan geru divanda, dergâhda, bârgâhda, meclisde, meydanda Türkçeden başka dil konuşulmaya!
Karamanoğlu Mehmet bey, 13 Mayıs 1277 tarihinde yayınladığı fermanıyla Türkçeye sahip çıkmıştı; Bugün, Cumhuriyet’ten sonra “dil bayramı” olarak kabul edildi.

Türkçeyi koruma amacına yönelik ünlü fermana salt duyuru olarak bakmak yanlıştır. XII. yıl her alanda, İran egemenliğinin öne çıktığı değerlerimizin unutturulmak istendiği dönemdir. Karamanlılar, Anadolu’da, sadece dilde değil Türk değerlerinin yaşatılması için

her alanda çalışmalara yapmış Mehmet Bey atası Nure Sofi gibi, Anadolu’da, Türk değerlerinin mücadelesini vermiştir.

Ünlü fermanın ilanından bu yana tam 7 asır geçmiş olmasına karşın, maalesef, Türk Diline bugün geçmişte olduğu gibi özen gösterilemiyor. Yerleşim yerlerinden Türkçe adlar çıkarılıyor. Dahası eğitimin ana dil Türkçe ile devamı bile tartışılıyor;