Ahhh rahmetli babam !

Bir gözünden diğer gözüne güvenmeyeceksin derdi.

Asker adamdı. Neden diye sor sıkıysa…

Öğreneceksin ister şimdi, ister yıllar sonra. Ne demek istediğini sen bulacaksın …

Ne ufku açık adammış!

Bilge laflarından biriydi bu.

Yıllar içinde çok deney yaptım anlamak için.

Hatta tek gözümü kapatıp baktım dünyaya… başkaydı. Diğerini kapadım daha başka !

Deney iki gözümde açıkken bambaşka bir bakış veriyordu.

İki göz aynı kafada, aynı şeyleri söylemeyen…

Üniversitede iki gözümü de kısarak bakmayı öğrendim.

Mağlum sanatçı eğitimi. Herşey tıpkı fotoğraf vizöründen bakar gibi fokus içinde. Gözümün açık olduğundan çok farklı.

Birgün ödevimi beni eken bir arkadaşıma güvenerek yapamadığımı söyleyince, asistanın beni çok çirkin bir söz oyunuyla sınayarak devam etti güven sınavım! O da o çirkin uyarısıyla ne demek istediğini yıllara yayacaktı. 

Herkes gibi deneyimler hayatın içinde devam etti etti.

Güvenmemeyi öğrendim mi?

Yoooo

Güven olmazsa bir adım atamazsın Sevgül’üm dedim.

Güvendim. Fos çıktı.

Güvendim. Fos çıktı.

İki ayağının üzerinde yürüyen, ellerini maharetli kullanan insanoğluna güvenmeyeceksin dediler hep.

Güven oyu alsan da ı-ıhhh

İşin kötü tarafı; Artık güvendiğim dağlara karlar yağdı lafını sık kullanmaya başlamam.

Gözle başlayan güven paketi, aile de, arkadaşlarda, eğitimde, evlilikte, işte, aşta veee derkeeen toplumda ve bizi idare edenlerde paket paket satışa sunuldu. Bol bol. Almayanı dövüyorlar!

Haydeee… gel vatandaş güven sen de gel

Bana güven gerisini merak etme sen-vari arabesk ayakları…

Güvenmeden girdiğim- huzur sıfır tabii- her yolculukta şaşırma oranım azaldı. Güvenerek girdiğim de ise anyayı konyayı gösterdiler.

İmzasına dahi benim değil diye reddeden, bir söylediğini sonra türlü oyunlarla yalanlayan, kafa bulanmasına yol açıp seni güvenilmeyen durumuna koyan- algı oyunu- manipülasyon-, boş vaadlerle oyalayan- zaman katilleri- muhteşem senaryolarla kendi yazdığı tiyatro oyununa bile inanan, çıkarı için 7 den 70 e herkes  palavra atıyor. Atana da başka biri atıyor. Zincirin son halkası yok.

İnansan bir türlü inanmasan başka.

Yaşar Yaşamaz diye bir dizi vardı çok eskiden. Adam yaşıyor muydu yaşamıyor muydu hala çözemediğimiz… Biri yaşıyor dedi biri, yok ölü.

Mesela;

O mülteciler o bit kadar kayığa güven duygusu olmadan mı binerler? Bilmezler mi ki 70 kişi bir küçük teknede azgın suları aşamaz…

Koca Sezar bile güvendiği Brütüs’e ‘Sen de mi’ demiş.

Ya Kleopatra’nın güven sarsma konusunda ki maharetleri – maharet ise…

Sultan Süleyman kendine çok güvenen oğluna nasıl kıymış?

Peki Shakespeare niye yazmış Hamlet’i?

Akıl sır ermez fazla düşünmeyin. Belli ki azmış. Zaman içinde çoğalmış. 

Çatır çatır çatırdıyor dünya.

Bakın 80 lerden bir fıkra hatırladım;

‘Aday kürsüde konuşuyor. Onlar sizi uçurumun kenarına getirdi… Biz daha ileriye adım atacağız !’

İki gün sonra bayram. Bir tarafta para yok diye ağlayanlar ve tur şirketlerinin yurtiçi yurtdışı % 100 doluluk açıklaması. Anlamadım. Niye şikayet peki, enflasyon davulu çala çala bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

Hımmm

Aslında güven dünyaya hiiiiç uğramamış!

….

Laf gele gele buraya kadar geldi.

Güven

Şu son seçimler var ya, güven duygumuzu iyice yere çaldı. Herşey tamdı. Sonra olmadı. Bu eksik şu var. Tuz yok, şeker var… bla blaa. Hangisi doğru söylüyor asla bilinmez.

Kim aymaz, kim sabırlı anla anlayabilirsen.

Başı sonu nereye gidiyor bu halayın?

Evet

Biz yine… birilerine güveneceğiz. Seçim değil geçim peşine düşe düşe… 

Ammaaa 

Bu kadar zam da hayra alemet değil ki canım!