Kendime Karşı Güvenimi Nasıl Geliştirebilirim?

Kendimize güvenmekten bahsettiğimizde, çoğunlukla, konunun ‘dışarıya göstermek’ kısmı ile daha çok aklımızı meşgul ederiz. Örnek vermek gerekirse, sunum ya da satış yaparken, toplantı yönetirken, arkadaş edinirken ya da sevdiğimize duygularımızı açarken vs. kendinden emin ‘görünmek’, yeterli olduğumuzu ‘karşıya hissettirmek’ isteriz. Bu çarpık denebilecek beklentimizden bizi avlayan birçok yayın ve eğitim olduğu gibi, aslında tüketim isteğimiz de tam olarak buradan yaratılıp manipüle edilir. Çağımızın kanayan yarası ‘olmak’ ve ‘yapmak’ arasında yaşadığımız dengede olamama durumu, burada da kendini göstermektedir. Gelin biz, ilk iş olarak, kendine güveniyor görünmek için neler yapmamız gerektiğinden ziyade kendine güvenen biri olmaktan bahsedelim, böylelikle bizi yutan ilk döngüyü kıralım.

Kendine güvenen biri olmak, kendimizle mutlu, yeteneklerimizin, gücümüzün, sınırlarımızın, değerlerimizin ve amaçlarımızın farkında, onlarla uyum ve denge içinde yaşama halimizin bir sonucudur. Kendimizi bu kadar iyi tanıdığımızda, attığımız adımlar içten dışa doğru olur. Bir başka deyişle, dışarıdan gelen uyaranlara karşı değil, içeriden gelen açılımlanmalara göre hareket ederiz. Bu ‘olma’ halinin ‘yapma’ olarak vücut bulmasıdır. Böylelikle, adımlar atarken tereddüt etmeyiz. Bu tereddütsüz olma hali, attığımız her adım; bizatihi kendi olma halimizin bir açılımlanması olduğu, merkezimizden geldiği, dengemizi bozmadığı, kendi enerjimizle uyumlu olduğu için, bize iyi geldiği ve de bu adımların sorumluluklarını üstelenmeye de hazır olduğumuz için oluşur. 

O halde, şimdi, kendimizi gözlemlememiz gerekir. Hayatımıza aldığımız, üstlendiğimiz alan ve konular ne kadar ‘kendi’ seçimimiz ve tanıdığımız gerçek biz ile uyum ve de denge içinde? Elbette kişiler için de bunu inceleyebiliriz. Ancak uyum içinde olduğumuz halde henüz dengesini kuramadığımız şeyler de olacaktır. Unutulmamalıdır ki, insan sürekli değişen, çevresiyle etkileşim içinde olan bir varlıktır. Uyum içinde olup dengesini kurduğumuz şeyler bile değişimimiz ya da etkileşimlerimizle birlikte zaman zaman denge noktasını değiştirecek ve yeni içsel çalışmalar yapmamızı isteyecektir. 

Uyum ve dengede olduğumuz her platformda, özgüven bizi izleyecektir. Yeter ki bizler, bildiklerimizi unutmaya razı, kendimizi yeniden tanımaya gönüllü ve açılımlanmaları hayata geçirmede cesur olalım.