Bugün 15 KASIM 2015 Pazar Ay Yay burcunda boşlukta olarak güne başladık. Gece saat 02:22 itibari ile Ay Oğlak burcuna geçecek. 
Ay Oğlak burcundayken ilişkilerde mesafeli oluruz. Ciddiyetlerimiz ve sorumluluklarımız bugünlerde daha çok ön plana çıkar… Disiplinli şekilde ele aldığımız işlerimizden duygusal olarak besleniriz.
Yeniay’dan sonra saat 17:05 itibari ile Ay Oğlak burcunda Hilal  şeklini aldığında yeni niyet ettiğiniz işlere başlayabilirsiniz. Ay’ın incecik bir Hilal olarak gökyüzünde gözüktüğü bu anlar Yeni bir işe başlamak için en uygun zamandır…
ÖNEMLİ GEZEGEN HAREKETLERİ:
Akşam üzeri Jenerasyon gezegeni olan Neptün durağanlaşacak (18:30). Yaklaşık altı gün bu süreçte olan Neptün; unutkanlık hafıza da bulanıklık gibi konular yaratabilir.
Bu süreçte suları ilgilendiren konularda olumsuzluklar yaşanabilir.
Aşırı yağış nedenli doğal afetler, veya suda kaybolma durumları gibi durumlar yaşanabilir. Su ile ilgili her türlü sorun yaşanabilir.  Su yolu ile zehirlenmelerde söz konusu olabilir.
AYIN AÇILARINA BAKARSAK:
Gün başlar başlamaz saat 01:16 itibari ile Ay’ın Güneş ile kuracağı paralel açısı ile otoriteden destek görülen saatlerdir. Bu etki ile kadın ve erkek ilişkileri olumlu akar…
Sabah şafak sökerken saat 04:50 itibari ile  Ay’ın Mars ile 90 derecelik açısı ile agresyon ve korkular gündeme gelebilir. Eğer uyku halinde isek kabuslar görebileceğimiz saatlerdir.
Bu açı ile duygusal şiddet yaşanabilir. Ve sonu düşünülmeden yapılan hareketler ve çıkışlardan pişmanlık duyulabilir ve olumsuzluklar yaşanabilir…
Öğleden sonra kesinleşen saat 15:25’de Ay’ın Neptün ile 60 derecelik açısı altında soyut olanı soyuta dönüştürmek için uygun ortam mevcuttur. Sanatsal faaliyetler ile uğraşanlar için ilham açısıdır. Öğleden sonrayı bu şekilde sanatsal faaliyetleriniz için değerlendirebilirsiniz. Neptün sınırları kaldırır.
Öğleden sonra saat 15:33 itibari ile  Ay’ın Merkür ile kurduğu paralel açısının etkisi ile konsantre olabildiğimiz saatler ve kolay ezber yapabildiğimiz zaman dilimidir. Bu nedenle öğrenme açısı olarak ta kullanabiliriz.
Akşama doğru saat 16:32 itibari ile  Ay’ın Venüs ile 90 derecelik açısı altında ilişkilerde tolerans azalır. Aşk ilişkisinde sorunlar yaşanır.. 
***    
İnsan zekası kaos dışında, hemen her şeye adapte olabilir. 
Kimse tamamen rastgele ve kaotik bir hayat süremez. Bir teenagerın dağınık odası gözümüze kaotik görünür, ama orada bile verilmiş belirli kararlar vardır. Seçim odanın düzenli olmasından çok, dağınık olmasıdır. Bu seçim olduğu sürece, rastlantısallık söz konusu değildir.
Yine de, doğada rastlantısal olaylar mevcuttur. Atomların çarpışmalarından, Darwin teorisinin rastlantısal evrimine kadar bilimin büyük bir kısmı onları baz alır. Doğanın rastlantısallığını, insanın düşünce sistemiyle algılamak en iyi haliyle bile olsa, çok zor ve aldatıcıdır.
Bilim, araştırmacının haritada herhangi bir noktaya gitmediği gerçeğini görmezden gelir. O, amaç anlam ve yönlendirme rehberliğindedir.
Son zamanlarda, bu kısır döngüyü, senkronisite veya anlamlı tesadüflerle nasıl kıracağımızla ilgli fazla yoğunluk vardı. Bu çok iyi bir birleşme noktası çünkü “anlamlı olmanın” bir amacı var ve “tesadüf” tamamen rastlantısal bir tanım. Senkronisite deneyimlere eşlik eden şey, güven duygusudr. Senkronize olaylar, gizemli bir bölgede ya da olayların organize edildiği “o yerde” bir anlam, amaç ve direksiyon varmış gibi gösterir.
“Herşeyin bir sebebi var” lafının arkasındaki anlam budur. Senkronisite, rastlantısallıkla karşılaşıldığının hatırlatıcısıdır. Fakat herşeyin bir sebebi var deyişi tamamen ispatlanamaz, paylaşılan bir inanç veya bir dilek olarak varlığını sürdürür.
“Görünen şey olanın tam tersi de olsa, herşey bir sebepten ötürü olur” demek daha doğru olabilir. Hayat aynı anda hem açık seçik bir düzenlilik hemde bir sürü dağınıklıktan oluşamaz. Bir genç için her gün okula gitmek bir düzendir ama odanı dağınık bir halde bırakmak bir kargaşadır. “Ben inanıyorum” anahtar kelimesi “ GÖRÜNÜŞLERDİR” Bazı şeyler çok rastgele oluşabilir, bu sadece görünürde doğru olsa bile.
Einstein, fizikle ilgili en derin soruları sorduğu zaman, İsviçre patent ofisinde bir yazmandı. Yaratıcı insanlar, sıradaki ilhamlarını beklerken, dışarıdan çoğunlukla oldukları yerde duruyormuş gibi görünürler. Okuyamayan biri için, bir sayfadaki harfler kusursuzca yerleştirilmiş bile olsa, rastgele yan yana dizilmiş gibi görünür.
Görünüşün aldatıcı olabileceğiyle ilgili bu temel nöans bazı değişik olasılıkları önümüze serer:
Rastlantısallığın kendisi yanlış bir inanış olabilir. Büyük Musevi- Dutch filozof Spinoza “Doğadaki hiçbir şey rastlantı değildir. Bir şey, anca bizim bilgimizin eksikliğinde rastlantı gibi görünür.” demiştir.
Bizim zorlandığımız nokta, dar bir algıya sahip olmamız olabilir. Tahmin edilemeyen olaylara bakarız ve onlara rastlantı deriz çünkü büyük resmi görmeyiz. Eğer bir ressamın paletine büyüteçle bakarsanız, fırçasının rastgele renklerden oluştuğunu görürsünüz, ama daha geniş bir lens kullanırsanız yaptığı resmin tamamen bir düzene dayalı olduğunu anlarsınız.
İç dünyanızın neden- sonuçla ilgili kesin kurallara uymasını beklemek çok mantıksızdır. Bu kurallar sadece mekaniklerdir. Eğer bir futbol topuna vurursanız, havada uçar. Eğer sokakta bir insana vurursanız, doğuracağı herhangi bir reaksiyona hazır olun.
Herhangi bir duruma karşı beynin işleyişinde uyanan cevap kesin bir doğrusal mantık çizgisi içermeyebilir. (A’nın mantıken B’ye bağlı olduğu gibi) Herkeste sebepler, bir çizgiden çok bulut halindedir. Bu bulutun içinde hatıralar, şartlanma, alışkanlık, mantık, duygular, ilişkiler, türler ve birçok gizli biyolojik faktör vardır. Bu bulutun bir karara bağlanması, tamamen bilimsel bir keşifin ötesindedir.
Kendimizi, kendimize açıklayamadığımız gibi, hikayelerin bunu bizim için yapmasını bekleriz. Bir hikaye olmadan, hayat tahmin edilememezliği içinde çok rahatsız olurdu.
Hayatınızı açıkladığınız yöntem, ona dahil olan herşey, bir hikayeden gelir. Aslında, siz, sizin hikayenizsiniz.
Buraya kadar gelmişken, çelişkili bir sonuca varıyoruz. İnsanların hikayeleri düzen ve kaosun birleşiminden oluşuyor. Yani gerçekliğin tamamen düzenli ve anlamlı olduğunu söyleyebiliriz, tek farklılık hayatımıza ne kadar düzen sokmak istediğimizle ilgili verdiğimiz kararda yatıyor.
Diğer bir deyişle, senkronisitenin bir kişinin yolunu açarken, diğerine yardım etmemesinin sebebi tamamen onların seçimleridir.
Herşey bir sebepten olur, eğer hayatı bu şekilde algılarsanız. Satır aralarında yatan anlam, izin verirseniz kendini ifade eder. Düzene güvenip kaosa sırtınızı yaslayabilirsiniz. Tabiki güven tek başına yeterli olmayacaktır, bu sadece malzemelerden biri. Büyük resim, kendinizle, sizden daha büyük görünmez güçler arasına bir ilişki koymak olucaktır. Bunlar mistik güçler değil, ama sizin bilincinizin başka yönleridir.
Görünmez güçler yaratıcılığı, içgörüyü sezgiyi ve niyeti içerir ayrıca gerçekten kim olduğunuzu bilen bilinç parçanıza erişimi vardır. Doğayla sizin aranızdaki ortaklık, dünyanın bilgelik geleneklerinin merkezinde yatar.
Art by Alumnos de Marcelo Germana
Kaynak: Spirit sicence
Sağlıkla