Bugün; 1 KASIM 2015 Pazar günü boyunca Ay Yengeç burcunda ilerliyor.  Türkiye’nin yükselen burcu da Yengeç olduğundan bugün ülke meseleleri ile ilgili konular gündemde. 
Dolayısı ile seçimlerin de yapılacağı bugün halkın milli konulara yönelik milli hisler içinde hareket edeceğini söyleyebilirim..
Ay’ın Yengeç burcunda hareket ettiği günlerde koruyup kollama,  milli duygular evimiz ailemiz ve kendimizi güvende hissetme önem kazanır. Eveynlerimiz ve kendimizi güvende hissettiğimiz yaşama alanlarımızla ilgileniriz. Bu sadece evimiz değil, ülke güvenliği de bu günlerde en çok ilgimizi çeken konulardan olacaktır..Hislerimiz sezgilerimiz ve duygusallığımız artar…
D
olayısı ile de hassas ta oluruz. Hatta dozu aşarsak depresif tavırlar sergileyebiliriz…

GÜNÜN ÖNEMLİ GEZEGEN HAREKETI:
Öğleden sonra kesinleşen (16:41) Merkür’ün  Neptün paralel açısı altında özellikle sanatçıları ilham yönünden besleyecek yaratıcıklıklarını ortaya koyacakları bir  zaman dilimine giriyoruz. Özellikle yaratıcılıklar uğraşan sanatçılar bu açıyı kaçırmasınlar derim…
AY’IN AÇILARINA BAKARSAK:
Gece ilk açı olarak saat 00:42’de kesinleşen  Ay’ın Neptün  ile 120 derecelik açı ile ibadet saati olarak değerlendirilebilir bir açıdır.
Gece yarısı saat 02:42 itibari ile  Ay’ın Güneş 120 açısı ile duygu ve mantık dengesi vardır.
Otorıteden destek görülecek saatlerdir…
Öğleden önce saat 11:53 itibari ile saat Ay’ın Pluto ile karşıt açısı altında Manipülasyon veya rekabetten dolayı  duygularda değişim dönüşüm…
Akşam üzeri saat 18:17 itibari ile  Ay’ın Jüpiter açısı altında duygularda çoşku görülür.
Akşam üzeri saat 18:04’de Ay’ın Chiron ile 120 derecelik açısının altın duyguların tedavi olduğu açıların etkileri altında bu saatleri böyle değerlendirebiliriz…
Geceye doğru saat 20:52 itibari ile  Ay’ın Uranüs ile  beklenmedik sürpriz durumlar yaşanabilir.
Sıradışı marjinal bir gündür.
Bugün sizinle paylaşmak istediğim hikayemiz; netten zevkle okuduğum “pişmanlıklarımız” ve hayatımızda dönüp geri baktığımızda “keşke” lerimiz üzerine.
D
üşündüm de; bu kelime bir insan ismi olabilirdi, şehir ya da ülke ismi de olabilirdi, belki bir hayvan ismi... Belki bir renk ismi... 
Ama değil! 
Gözle görünmeyen, bir durumu anlatan olumsuz bir kelime bu kelime. 
Diğer bir deyişle “pişmanlık”... 
Kimin yok ki pişmanlıkları? 
Dünya’nın en başarılı insanlarına sorun onların bile vardır muhakkak.
Önemli olan, hayatımızı çok büyük anlamda etkileyecek “keşke”lerimiz olmasın! 
Malum geriye dönüşü olmayan keşkeler insanı hayattan bile soğutabilir.
B
ir anlık cinnetle katil olan iyi kalpli insanın iyiliğini kim hatırlar? 
Hayatını eskisi gibi yaşayabilme şansı olur mu? 
Hadi cezasını çekti bir şekilde de hayatını tekrar kurdu diyelim e vicdanının sesini nasıl susturabilecek o kişi? 
İnsanlardan güzel bir muamele görebilecek mi yeniden? 
Başka bir örnek; yıllarca çalışıp çabalayıp ev sahibi olan bir adam kumar oynayarak kaybetse evini daha sonra nasıl bir pişmanlık yaşayacak, bir fikriniz var mı? 
Hayat dikensiz gül bahçesi değil, bunu hepimiz biliyoruz. Zaten zor bir ömür geçiriyorken hayatı daha da zorlaştırmanın bir anlamı yok öyle değil mi?
Öyleyse attığımız adımlara dikkat etmeliyiz... 
Bunaldığımız her dönemde yanlış yapmaya hakkımız yok, sınavlarda olduğu gibi üç yanlış bir doğruyu götürse yine iyi, tek yanlış tüm doğrularımızı götürebiliyor maalesef. 
Bir anda yalnız, bir anda parasız pulsuz kalabiliriz.
B
ir anda tüm saygınlığımızı kaybedebiliriz. Hepsi kendi elimizde... 
Küçük “keşke”ler sevilebilir ama. 
Neden mi? 
Yanlışlarını fark edersin ve düzeltmek için şansın vardır hâlâ. 
Geriye dönüşü olanlardır onlar... 
“Keşke eve girmeden markete uğrayıp ekmek ve süt alsaydım” dersin mesela, “akılsız başın cezasını ayaklar çeker” misali aynı yolu tekrar gidip ekmeğini sütünü alır dönersin evine. 
“Keşke mor elbiseyi değil de kırmızı olanı alsaydım” dersin, e bunda da bir sorun olmaz gider değiştirirsin. 
“Keşke saçlarımı uzatsaydım kestirmeseydim” dersin, hayatını çok fazla olumsuz etkileyen bir durum olmaz bu da, uzun süre kestirmezsin uzar olur biter. 
Bazen de ne mi olur? Hemen söyleyeyim? 
Neyin doğru neyin yanlış olacağını öngörmekte zorlanırsın ve hangi seçimi yaparsan yap “keşke” dersin. 
İş yeri açmayı düşünen ve sabit maaşlı bir işte çalışan biri kişi; aynı işinde devam ettiğinde yıllar geçtikten sonra “keşke bu işi bırakıp kendi işimi kursaydım” diyebilir. 
İşini bırakmış olsaydı da “neden o işi bıraktım, kendi iş yerimi açmak mantıksızdı” diye düşünebilir.
B
elki de iki seçenekte doğru olan değildir kim bilir, üçüncü bir seçenek daha olabilirdi o kişinin tercih edebileceği? 
Bir de isteklerimiz için kullandığımız “keşke”ler var; onlar nasıl unutulur! 
Keşke ünlü ve başarılı bir yazar olabilsem... 
keşke birçok ülkeyi gezebilsem... 
keşke hep genç kalsam... keşke... keşke... 
Keşke, bu kelime bir yemek ismi olsa veya bir bitki ismi, ne bileyim işte “keşke” diye bir kelime olmasa veya da, ne gerek var ki... 
“İyi ki” demek varken...
Bugün Oy kullanıyoruz. “Keşke”lerimizin olmaması adına  en doğru seçimi yapacağımıza eminim…
Sağlıkla