Şenol hocanın milli takımla ne zaman adı geçse aslında başarının ona ait olmadığı hep hazır takıma konduğu gibi sözler ortalıkta dolaşmaya başlar. Dün akşam ki maçta da bir kez daha gördük işin aslı öyle değil. Gittiği her takımda başarılı olan bir teknik adamı hala kendini anlatmaya neden mecbur bırakıyoruz? Neden bazı şeyleri görmüyoruz anlaşılır gibi değil. 

Taraflı tarafsız kabul etmek gerekir ki geçtiğimiz 9 ay boyunca A Milliler iyi yol katetti. Bu durumun giriş gelişme ve sonuç olarak üç aşaması var. İlk aşama yıldız oyuncuların yer aldığı ama performans alamadığmız bir milli takım. İkinci aşama her şeyi sil baştan yapıp tamamen genç isimlere yönelen ve sonuç alamayan Lucescu'lu bir milli takım. Son gelinen aşama ise süper ligde ve Avrupa'da oynayan hem yıldız oyuncularımızın hem de yetenekli genç oyuncularımızın yer aldığı aslında olması gereken karma bir milli takım. 

Andorra karşısına turu garantileyerek çıkan A Millilerimiz Hakan Çalhanoğlu, Yusuf Yazıcı gibi tecrübeli isimlerin yanında ilk kez milli formayı giyen Enes Ünal, Ahmed Kutucu gibi genç isimleri sahaya sürerek gelecek adına büyük bir adım attı. Andorra maçı bu yönüyle sadece kazanmak için çıktığımız bir maç değil EURO 2020 öncesi genç oyuncularımızın resmi bir maçta performanslarını görme maçı gibiydi. Hep ileriyi düşünerek ve takımını geliştirerek oynatmayı seven Şenol hoca oyuncu yetiştirme ve futbolcuya öz güven kazandırma yetisiyle de takdiri hak ediyor.

Her şeyden önce milli takım geçtiğimiz bu süre boyunca Merih Demiral, Umut Meraş, Ozan Tufan, Nazım Sangare, Dorukhan Toköz gibi genç yetenekleri kazanmamızı sağladı. Andorra karşısında ideal 11'miz dışındaki gençler kendilerine verilen görevi layıkıyla yerine getirdiler. Ay Yıldızlı ekibimiz maça etkili başlayan taraftı 17. dakikada sol kanattan gelişen atağımızda kaleci Gomes'den dönen topu genç oyuncu Enes Ünal ağlara göndererek deplasmanda öne geçmemizi sağlarken, kendi adına da bir ilki gerçekleştirmiş oldu. 21. dakikada A Millilerin kazandığı penaltıyı da gole çeviren Enes Ünal, kendisinin ve A Milli takımın ikinci golünü kaydederek ileri uçta bir alternatif olduğunu gösterdi. Öte yandan penaltı kararı sonrası deneyimli oyuncu Hakan Çalhanoğlu'nun penaltı atışını Enes Ünal'a vermesi ise takım olduğumuzun en somut göstergesi. 

Grup maçları boyunca milli takımın savunma hattı geçit vermezken, Andorra maçında da defansımız 2.yarı rakibini kalesine yaklaştırmadı. Genel anlamda 1. bölgemiz bu kadar iyiyken hücum hattımız öyle kolay kolay gol atamıyor. Burak Yılmaz ve Cenk Tosun'un lokomotifi olduğu bu hatta sakatlıkları nedeniyle yeterince performans gösterememeleri en büyük eksiğimiz. Bu konuda EURO 2020'ye gitmeden önce gerekli adımların atılması gerekiyor. Alt liglerde oynayan yetenekli genç oyuncularımızın A milli takıma kazandırılması çok önemli bir yatırım olur. 

EURO 2020 grup kuraları 30 Kasım Cumartesi günü Romanya'nın başkenti Bükreş'te gerçekleştirilecek ve Ay Yıldızlı ekibimiz kura çekimine 3. torbadan katılacak. Biz de 23 puanla grubunu ikinci sırada tamamlayan Milli takıma bu yolda başarılar diliyoruz.