ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk  Çelik "Çalışanların hakkını koruyan, müteşebbislerinde  rekabetinde rekabet gücünü arttıran sihirli formülü  arıyoruz. Bu sihirli formülü nasıl buluruz bilemiyorum ama Çalışma Meclisi'nin amacı bu sihirli formülü bulmak" dedi.

Bakan Çelik, Çalışma Meclisi'nin 10'uncusu Bilkent Otel'de düzenlenen toplantısına katılarak bir konuşma yaptı.

Çalışma Meclisi'nin ülkenin önde gelen sosyal diyalog  platformlarından biri olduğunu ifade eden Çelik, sosyal  diyalogu esas alan, emek ile sermayenin birbirini  tamamlayan iki unsur olarak gören yaklaşımları sayesinde  çalışma hayatıyla ilgili son derece önemli reformlara hep  birlikte imza attıklarını belirtti.

Bu düzenlemelerin başında, İş Kanunu, Sosyal Güvenlik  Reformu, Genel Sağlık Sigortası, İntibak Kanunu, İş  Sağlığı ve Güvenliği Yasası, Sendikalar ve Toplu İş  Sözleşmesi ve memurlara toplu sözleşme hakkı sağlayan  yasanın geldiğini bildiren Çelik, şunları kaydetti:

"Gerek yasama faaliyetleri gerekse toplu sözleşme  masasındaki değerlendirmeler ve asgari ücret tespit  komisyonu olarak 'biz yaptık' olduğu yaklaşımıyla değil,  sosyal diyalog çerçevesinde sosyal taraflarla günlerce,  haftalarca toplantılar gerçekleştirdik ve sonuç aldık.  Çalışma hayatında çözüme kavuşan sorunların yanında  önümüzde duran sayın Başbakanımızın, 'anlaşarak gelin' dediği konular var. Bu meclisin alt yapı çalışmalarını  gerçekleştirdik orada, 'alt işverenlik', 'kıdem  tazminatı', 'iş sağlığı ve güvenliği yasası sonrasında  yaşanan ve yaşanması muhtemel sorunlar', 'özel istihdam  büroları', 'sendikal örgütlenmenin önündeki engeller' ve  'istihdam politikaları' başlıkları belirlendi."

İşçinin de işverenin de kıdem sorunu var

Bakan Çelik, alt işverenliğin 1936 yılından beri  Türkiye'de olan bir yapı olduğuna, bu yapının dünyanın  birçok ülkesinde de bulunduğuna dikkati çekerek, halk  arasında "taşeron işçi" diye adlandırılan işçilerin ciddi  sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Kıdem tazminatının da uzun süredir tartışılan konuların  başında geldiğini ve bu uygulamanın yaklaşık 11 milyon  çalışanın ilgilendirdiğini ifade eden Çelik, "11 milyon  çalışanın içerisinde yüzde 10'luk bir kısmın, yani  yaklaşık 1,5 milyon işçimizin kıdem tazminat sorunu yok  ama geriye kalan 9,5 milyon işçimizin kıdem tazminatıyla  ilgili ciddi sorunları var. Bu konuda işverenlerimiz de  yaşadığı sorunlar var. İşverenlerde 'OECD ülkeleri  arasında kıdem tazminatı oranı en yüksek ülkeyiz' diyor.

İşçilerimiz diyor ki, '11 ay çalıştırılıyorum, 12 çalışmadığım için kıdem tazminatını hak edemiyorum.' Onun  için mutlak olarak bu sorunlara çözüm üretmemiz lazım. Biz  bu konuları sadece işverenlerin toplantılarında değil  işçi konfederasyonlarının genel kurullarında da dile  getiriyorum" diye konuştu.

"İşçinin istismarını masaya yatırmalıyız"

Geçici işçiler, kısmi çalışanlar ve evde çalışanların  sosyal güvencelerden yoksun olduğunu bildiklerini ifade  eden Çelik, yüzde 52 olan istihdamdaki kayıtdışılığın  yüzde 37'ye gerilediğini bildirdi.

Söz konusu düşüsün son derece olumlu bir gelişme olduğunu  ifade eden Çelik, yüzde 37'lik kayıtdışılığın sadece yüzde  1'inin 7 milyon lira maliyet oluşturduğunu, bunun da  sosyal güvenlik açığını etkilediğini kaydetti.

Bakan Çelik, "İşçinin istismarını mutlaka önleyecek düzenlemeyi mutlaka masaya yatırmamız gerekiyor" dedi.