Yumurtayı fabrikanın ürettiğini zanneden “gençleri” ekonomist yapar, üretim nedir, toprak nedir, tohum nedir öğretmezseniz, olmayan paraya yatırım yapanları-yaptıranları, dolandırılanları-dolandıranları yetiştirir, ülkenin sermayesinin ülke dışına kaçmasına yardım edersiniz.

Çünkü onlara ekonomi üniversitelerinde “iktisatçılar ticaretin ahlaki yönüyle ilgilenmez” diye ders verdiniz.

Yapılan ahlaksızlıklara şaşırmak niye?

Bu ilk değil, son da olmayacak!

128MİLYAR MI?

Çok şey yazarım ama hakikati sulandırmaktan öte işe yaramaz. 

Zira akıl sahipleri tek cümle ile hakikati görürler.

Devleti idare edenlere:

Milletimiz, devlet yaşasın diye canını verirken, her biri ya şehit ya da gazi olmak için askere giderken, devlet bu yüce milleti 10 gün kadar olsun evinde bakamıyor mu?

Yoğun bakımlarımız alarm verirken, insanlarımız bir bir ölürken, muhalefet haklı olarak “para nerde” diye soruyor ve soracakta...

Muhalefete soru sorma diyemezsiniz?

Kur-an aklında ve demokrasilerde soru sormak en temel haktır.

Zaten toplumsal geri kalmamamızın sebebi, soru soranlara “her şeye muhalif, çok bilmiş” gibi yaftalar vurup susturmak değil mi?

Sizde “para burda, işte burada” deyip 10 gün olsun bu milleti evinde bakıverin de ulusal sokağa çıkma yasağı ilan edelim.

İhtiyaçları yalnızca kapılara kolluk kuvvetleri ve gönüllü hizmet elçileri altında bir oluşum kurulup getirsinler.

Kurulacak hizmet elçiliği için biz hazırız.

Kimse sokağa çıkmasın.

İşte bunun için ihtiyacımız olan tek şey:

Para, para, para.

Zaten para sadece hastalıkta ve acizlikte çok önemli olur.

Ne dersiniz?

AKIL!

Çok fazla uzatmadan gördüğüm bir iki hakikati sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kur-an aklı der ki:

Madenler insanlığın ortak malıdır. Asla bir gruba teslim edilemez. 

Devlet işletir ve kazanç, tüm insanlara pay edilir.

Zekat 40/1 gibi sığ ekonomik anlayışa sıkıştırıp sadaka gibi verilemez.

Zekatın yeni yoruma ihtiyacı vardır.

Ekonomi Adam Simith’in veya Karl Marks gibi Yahudilerin yorumu ile yürütülemez.

Bu durum er geç evrende anarşiye sebeb olacaktır.

Nerdesiniz ey İlahiyatçılar.

“Arı sokunca oruç bozulur mu.?”

“Kocam gençliğimde bana zorla orucumu bozdurdu, orucu kim tutmalı” gibi ahmak sorularla insanlığı neden uyutuyorsunuz?

Neden yapıyorsunuz?

Neden?

NAMUS!

Namusu bacak arasından çıkarıp insanlığa miras eden kurtuluş savaşı kahramanlarına selam ederken, günümüz dünyasında namusu tekrar bacak arasına sokan, dinci şirk çetesine lanet olsun!

Doğru yolda olana selam olsun!