GÜMÜLCİNE

Alınan bilgiye göre, AİHM, İskeçe Türk Birliği (İTB), Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği (RTKKD) ve Meriç İli Azınlık Gençlik Derneği (MAGD) isimli derneklerle ilgili kararlarına uymadığı için, üç ayrı davadan yeniden yargılanacağına ilişkin kararını Yunanistan’a bildirdi.

AİHM, bu konuda Yunanistan’ı bilgilendirdiği 18 Aralık 2014 tarihli belgesinde, Yunanistan’ın, üç Türk derneğinin yeniden faaliyete geçmesi konusunda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin "ResDH(2014)84" sayılı kararı kapsamında yapılan uyarıları da dikkate almadığını vurguladı. AİHM, 2007 ve 2008 yıllarında hükme bağlanan Türk dernekleriyle ilgili kararlarının Yunanistan Yüksek Mahkemesi (Arios Pagos) tarafından “yeni bir durum oluşmadığı” gerekçesiyle reddedildiğini belirttiği bilgi notunda, tarafların, Yunanistan Yüksek Mahkemesi’nin bu konudaki kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin dernekleşme-örgütlenmeyle ilgili 11. maddesini ihlal edip etmediğine ilişkin tezlerini yeniden sunmasını istedi.

İskeçe'de, İskeçe Valisinin "Batı Trakya'da Türk bulunmadığı" iddiasıyla 1986 yılında açtığı dava sonucunda mahkeme kararıyla kapatılan İTB, yaklaşık 20 yıl süren iç hukuk mücadelesinin aleyhine sonuçlanmasının ardından 2005 yılında davayı AİHM'ye taşımıştı. Öte yandan, yeni kurulmak istenilen ancak isimlerinde "Türk" ve “Azınlık” kelimeleri bulunduğu gerekçesiyle kuruluş izni verilmeyen RTKKD ve MAGD, alt mahkemelerin bu konudaki kararının 2005 yılında Yunanistan Yüksek Mahkemesi tarafından onaylanmasının ardından davayı AİHM'ye götürmüştü.

AİHM, Türk derneklerinin açtığı davalarda Yunanistan’ı suçlu bulmuştu. Atina’nın Türk azınlığa ait dernekleri kapatma kararıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin örgütlenmeyle ilgili maddesini ihlal ettiğine hükmeden AİHM, daha sonra Yunanistan’ın bu konudaki itirazlarını da reddetmişti.

Daha önce aynı gerekçelerle Rodop Valisi tarafından kapatılmak istemiyle aleyhlerinde dava açılan Gümülcine Türk Gençler Birliği ile Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği'nin ise uzun süren hukuk süreci sonucunda, alt mahkemenin dernekleri kapatma kararının 1988 yılında Yüksek Mahkeme tarafından da onaylanması üzerine, tabelaları sökülerek faaliyetleri durdurulmuştu.