M. Kemal Sallı

Türksoy’la İpekyolu Dergisi ve İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin gelenekselleşen “YILIN ALTIN ADAMLARI” ödül törenlerinin 14’üncüsü  Asya ve Avrupa’dan gelen konukların da katılımıyla WOW HOTEL’de gerçekleştirildi. Bir Türk olarak çeşitli alanlarda yaptıkları hizmetler dolayısıyla ödüle layık görülenlerin onurlandırıldıkları bu yılki törenin en anlamlı ve en duygusal karesi, 15 Temmuz’un en genç gazisi 15 yaşındaki milli güreşçi İsmet Eker ile 88 yaşındaki Kore gazisi Albay Mustafa Şevket Tarı’nın birlikte sahneye çıkmalarıydı. 

Azerbaycan’ın ünlü modacısı Gülnare Halilova’nın hazırlamış olduğu milli kıyafetler defilesinin ve Kafkas Yıldızları Dans Grubunun danslarının renk kattığı gecede, ünlü sanatçı Esat Kabaklı da “Bil oğlum” türküsüyle davetlilere duygu dolu anlar yaşattı. 

Törene Siyaset , iş dünyası, kültür- sanat, akademi ve medya dünyasının tanınmış isimleri katıldı. Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu,Romanya, Bosna-Hersek, Gürcistan, Hollanda, Almanya başta olmak üzere pekçok ülkedeki başarılı isimleri buluşturan ödül töreninin sunumunu ise Neslihan Maltepe ve Letafet Alekberova birlikte yaptı. 

SEYFULLAH TÜRKSOY: “GÖNÜL KÖPRÜLERİ KURDUK”

Tören hakkında konuşan İpekyolu Dergisi imtiyaz sahibi ve İpekyolu Stratejik Araştırmalar Derneği Başkanı Seyfullah Türksoy, ''Her yıl olduğu gibi bu yılki törenimizle de sağlam gönül köprüleri kurulmasına vesile olduk. Ödül alan başarılı isimleri tebrik ediyorum” dedi. 

Ödüle layık görülen her ismin titizlikle belirlendiğine dikkat çeken Seyfullah Türksoy, ''İş dünyası, kültür-sanat, siyaset, yerel yönetimler, akademi, Türk Dünyası gibi farklı kategorilerde belirlenen başarılı isimler 14 yıldır İpekyolu çatısı altında güzel bir dostluk ve işbirliği tablosu sergiliyor. Ülkemizin birlik ve beraberliğe büyük ihtiyaç duyduğu bir ortamda, bu tür etkinliklerin çok faydalı olduğu inancındayım'' şeklinde konuştu. 

Törende TBMM İdare Amiri, milletvekili Salim Uslu, Avrupa Birliği eski Bakanı Eğemen Bağış, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Öztürk Oran ve diğer katılımcılar yaptıkları konuşmalarda 14 yıldır devam eden İpekyolu ödül törenlerinin önemine işaret ettiler. 

 KİMLER ÖDÜL ALDI

1- İsmet Eker - 15 Temmuz’un en genç gazisi ve milli güreşçi “Cesaret Ödülü”

2- Esat Kabaklı “Sanat Onur Ödülü”

3- Salim Uslu - TBMM İdare Amiri, Çorum Milletvekili. ''Türk Dünyası Hizmet Ödülü''

 4- Dr. Eldar Hasanov - Azerbaycan'ın Bosna-Hersek, Sırbistan ve Karadağ Büyükelçisi 

 ''Diplomasi Onur Ödülü'' 

 5- Gülnure Halilova - Azerbaycan Milli Giyimler Merkezi Başkanı - ''Türk Dünyasında Yılın Modacısı''

6-Sevil Nuriyeva - Star Gazetesi Köşe Yazarı - ''Yılın Siyasi Analisti''

 7-Tamer Atalay - Romanya-Türkiye Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı ''Yılın Başarılı Meslek Örgütü Lideri''

 8- Şahin Nassibov - Kazakistan Uluslararası İnsan Hakları Komitesi Başkan Yardımcısı

''Dostluk ve Barış Ödülü''

 9-Turgut Torunoğulları - Edelstaal Group Yönetim Kurulu Başkanı - ''İş Dünyası Onur Ödülü''

 10-Hüseyin Büyükfırat - Azerbaycan- Türkiye İşadamları Birliği Başkanı 

''Azerbaycan'da Yılın İşadamı''

11-Doğan Şentürk/ Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni - ''Yılın Genel Yayın Yönetmeni''

 12-Ümit Kalko - Mektebim Okulları Yönetim Kurulu Başkanı- ''Yılın Eğitimcisi''

 13-Erkan Koçali- AKROS istanbul Yönetim Kurulu Başkanı ''Yılın Mimari Projesi''

 Hakan Kılıç- Kök Medya Yönetim Kurulu Başkanı ''Yılın PR Kuruluşu''

 14- Agil Alesger/ Terörün Gülen Yüzü: FETÖ kitabının yazarı/ Azerbaycan Yeniçağ Yayın Grubu Başkanı. ''Yılın Araştırmacı Yazarı''

15- Mehmet Koçak - Akit Gazetesi / Yılın Köşe Yazarı 

16-M. Kemal Sallı- Önce Vatan Gazetesi Haber Müdürü. ''Türk Dünyası Hizmet ödülü''

 17-Karashash Jetbayeva Ormanovna- ''Kazakistan'da Yılın Başarılı Kadın Girişimcisi''

 18- Ayşe Yusuf Yusuf- ''Kırgızistan'da Yılın Başarılı kadın Girişimcisi''

 19-Aynur Guliyeva- Nuray Turizm Başkanı- ''Turizm Sektörü Özel Teşvik Ödülü''

 20-Letafet Alekberova - “Program Sunumu Özel Ödülü''

 21- Neslihan Maltepe - “Sahne sununu özel ödülü”

M. KEMAL SALLI: “SEVDAMIN ADI: TÜRK DÜNYASI”

İpek Yolu Stratejik Araştırmalar Merkezi jürisi bizi “Türk Dünyası Hizmet Ödülü”ne layık görmüş; doping etkili bu ödül için çok teşekkür ediyorum. Törende program akışını zorlamamak adına söyleyemediklerimi burada anlatmak istiyorum:

Gazetecilikte 57. yılımı yaşıyorum. Yazılarımın, haberlerimin konuları daha çok Türk Dünyası'yla ilgiliydi. İsmail Gaspıralı'nın, Turan Yazgan Hocamın yolunda yürümeye çalıştım. Allah izin verdiği sürece bu yolda yürümeye devam edeceğim. “Türk Dünyası’nın Gazetecisi” olarak anılmaktan her zaman mutluluk ve gurur duydum. 

Türk Dünyası benim sevdam, ama Türk Dünyası bir ütopya değil. Bir ırkçılık asla değil; aksine, benim Türk Dünyası özlemim, insanlığın mutlu, güvenli yaşadığı, medeniyet yolunda yarıştığı bir dünya özlemi. Batılı tarihçiler görmezden gelirler, ama tarihte böyle bir dönem yaşanmıştı, yine de yaşanacaktır. Açın bakın 15.ve 16. Yüzyıl siyasi haritalarına; orada dünyanın büyük bir bölümüne egemen olan üç imparatorluk göreceksiniz: Hindistan'da Babür İmparatorluğu, hemen kuzeyinde 450 yıl hüküm sürmüş bir Kazak Hanlığı ve batıda Osmanlı İmparatorluğu. Bu üç Türk devletinin geçmişinde de binlerce yıllık, ortak bir tarih ve kültür birikimi vardı. Bu üç devlet de muhteşem bir mirasın varisleriydi.                               

Bu büyük Türk devletinin dünyanın büyük bir bölümüne egemen oldukları bu dönem, hem Doğu’da hem Batı’da, uygarlık alanında, birbirlerinden etkilendikleri, birbirlerinden beslendikleri bir dönemdi. Bu dönemde çatışmalar da yaşanıyordu, ama çatışmaların amacı hakkı, hukuku ve adaleti sağlamaktı. Binlerce yıllık geçmişi olan Türk töresi, Bilge Kağan’dan Şeyh Edebali’ye, herşeyden önce adil olmayı öğütlüyordu.               

Üç Türk devletinin tarihe kök salıp geliştiği dönemde, Avrupa coğrafyasında da Rönesans ve Reform hareketlenmesi başlamıştı. Batılıların büyük bir gururla sözünü ettikleri Rönesans ve Reform hareketlenmesinin temelinde, sözünü ettiğimiz üç Türk İmparatorluğunun egemen oldukları kültür ikliminde yetişen değerlerin etkileri ve katkıları olduğu inkar edilebilir mi?. Bu gerçekleri ben değil, Batı'nın değerli bilim adamlarından Frederick Starr söylüyor. Starr'ın bu gerçekleri ayrıntılarıyla anlattığı Lost Enlightment (Kayıp Aydınlanma: Arap Fethinden Timurlenk'e Orta Asya'nın Altın Çağı) henüz Türkçe’ye çevrilmedi. Batı ülkelerinde de ancak ünlü kitapçılarda bulabilirsiniz. “Kayıp Aydınlanma”nın ilk bölümü pdf halinde Princeton Üniversitesinin sitesinden bulunabiliyor. http://press.princeton.edu/titles/10064.html

Starr kitabında, Batı uygarlığını etkileyen ve Arapça yazdıkları için Arap sanılan pekçok değerin aslında Türkistan coğrafyasının kültür ikliminde yetiştiklerini belirtiyor ve “Umulur ki, Orta Asya genetiği tarihsel önemi ölçüsünde incelenir ve insanlık ortaya çıkarılan gerçekler ile gelişir” diyor.

İnsanlığın ilk yazılı mesajları olan kaya resimleri de, seslerin işareti olan harflerle yazılmış Orhun ve Yenisey yazıtları da aynı coğrafyada, atayurdumuzda. Bilim adamları, “resim yazıdan seslerin işareti olan harflere geçebilmek için enaz onbin yıl gerekir” diyorlar. Ben, Frederick Starr’ın da vurguladğı gibi, bu onbin yıllık kayıp tarihimi arıyorum. 

Samuel Noah “Tarih Sümer’le Başlar” diyor, ama Sümerler kendilerine “Kengerler” derlerdi ve Kengerlerin atayurdu bugünkü Türkistan/Kazakistan coğrafyasıydı. 

İnsanlığa yazı yazmayı öğreten bir kültürün varisi olarak Türk Dünyası gerçeğine sahip çıkmak hepimizin hakkı ve görevi değil midir? 

Meslek hayatımda beni gururlandıran ödüller de aldığım oldu. Fakat, ömrünü Türk Dünyası’na adamış Seyfullah Türksoy’un kurucu Başkanı olduğu İpek Yolu Stratejik Araştırmalar Merkezi jürisinin beni layık gördüğü bu “Türk Dünyası’na Hizmet Ödülü”nün benin açımdan ayrı bir önemi ve değeri var. 

TEŞEKKÜRLER..

Beni bu ödüle layık gören değerli jüri üyelerine ve törende ödülümü lutfeden İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Sayın Dr. Shurubu Kayhan ve Balıkesir Üniversitesi Enerji Enstitüsü Bölüm Başkanı Sayın Prof. Dr. Cemal Okuyan hocalarıma çok teşekkür ediyorum.