ANKARA - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen '31 Mart 2019 Yerel Seçimleri Aday Tanıtım Toplantısı'nda partisinin seçim manifestosunu açıkladı. Polis, toplantının yapıldığı salonda ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Salonun dolması üzerine bir çok kişi dışarıda kaldı. Erdoğan, önce dışarıda kalan kalabalığa hitap etti. Ardından eşi Emine Erdoğan ile salona girerek kürsüye çıkan Erdoğan, coşkulu kalabalığı selamladı. Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı adaylarına 31 Mart yerel seçimlerinde başarı diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli iradenin üstünlüğüne yürekten bağlı bir parti olarak 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkacak sonucun ülkemize ve milletimize şimdiden hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum" dedi.

'GÖNÜL HASBİLİKTİR HESABİLİK DEĞİL'

'Şehremini' olmanın ancak gönül ile mümkün olabileceğine dikkat çeken Erdoğan, "Seyyid Nesimi'nin dediği gibi, 'Gülden terazi tutarlar, gülü gül ile tartarlar, gül alırlar gül satarlar, çarşı da pazar güldür gül.' Gönüller birleştiğinde ancak böyle şehirler kurulur. Hacı Bayram-ı Veli’nin nazarıyla ifade edersek, 'İnsan, şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder. Gönülde her ne var ise, şehir olarak görünür. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur.' Böylece şehir insan, insan şehir olur. İnsan tüm mahlukata gönlünü açar, gönül şehirleri kurulur. Gönül tevazudur, azimdir, gayrettir. Gönül samimiyettir, hasbiliktir, hesabilik değil. Gönül rahmanın evidir, insan tüm evrenin kalbidir. Şehir de tüm bunların mekanıdır. İşte bu anlayışla AK Parti olarak şehirlerimize ve onlara hizmet için kurulan belediyelerimize çok büyük önem veriyoruz" şeklinde konuştu.

'ŞEHİRLER, İÇİNDE YAŞAYAN İNSANLARIN AYNASI GİBİDİR'

Dünyanın son iki yüzyılda çarpık kentleşme, çevre kirliliği, sosyal buhranlar, terör olayları ve savaşlar gibi pek çok sorunla karşı karşıya kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyamız artık tarihi bir yol ayrımına doğru gidiyor. Bu tablo bizi diğer meselelerin yanı sıra bunların ayrılmaz parçası olan belediye hizmetleri üzerinde daha çok düşünmeye sevk ediyor. Bizim gözümüzde şehirler, kurucularının ve içinde yaşayan insanların aynası gibidir. Dünyayı ve hayatımızı nasıl idrak ediyorsak yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz. Ecdadımız 'Bir şehri aziz kılan o şehrin sakinleridir' diyerek bu gerçeği işaret ediyor. Yahya Kemal, ecdadın kurduğu şehirleri anlatırken, 'Ve böylece toprak imana gelirdi' diyecek kadar vecd içinde bir tasavvur ortaya koyuyor. Nasıl oldu da ince fikirli ve zevkli bir medeniyet tasavvurundan hoyrat bir şehircilik geçmişine savrulduk? Bize göre şehirlerimizin uzun süredir malul olduğu sıkıntıların temelinde, insan fıtratının bir kenara bırakılıp bireysel hırslar elinde şekillendirilmesi yatıyor" değerlendirmesinde bulundu.

'KADİM ŞEHİRLERİMİZ BU HASTALIKTAN KENDİNİ KURTARAMAMIŞTIR'

Erdoğan, mazisiyle barışık olamayanların geleceğini sağlıklı inşa edemeyeceğini ifade ederek, "Türkiye uzun süre yönetimine hakim olan vizyonsuz, kifayetsiz, plansız, istikrarsız ve milletin derdiyle dertlenmediği için umursuz, hastalıklı zihniyetler elinde örselenmiş ve yaralanmıştır. Açık yüreklilikle kabul etmek gerekir ki bırakınız sonradan kurulanları, kadim şehirlerimiz dahi bu hastalıktan kendini kurtaramamıştır. Tüm siyasi hayatı bu çarpıklıklarla mücadeleyle geçen AK kadrolar olarak şehirlerimizin ve ülkemizin hizmetine koştuk. Eksiklerimiz ve kimi zaman hatalarımız olmuştur; ama millet ve tarih şahittir ki tüm samimiyetimizle ülkemizi maddi ve manevi değerlerle yeniden buluşturmak için çalıştık. Azmettik, gayret ettik, çalışıyoruz ve alışacağız" şeklinde konuştu.

'AŞK İSE KİŞİNİN SEVDİĞİNDE YOK OLMASIDIR'

AK Parti’nin kurucu kadrolarının gençlik yıllarından beri takipçisi oldukları davalarını belediyelere adım attıkları günden bugüne tüm ülkeye yaydıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şuna inanıyorum bizimkisi bir aşk hikayesidir. Aşk ise kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Laf ile aşk olmaz. Ancak sevdiğinizde yok olursanız aşk olur. Belediyelerde başlayan bu büyük yürüyüşümüz, TBMM, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığında sürekli gelişerek, genişleyerek sürmüştür. Bu süreçte şehirlerimiz mazisiyle barışık ve geleceği kucaklayacak hizmetlere kavuşturmak amacıyla hem belediyelerde hem merkezi idarede gece gündüz ter döktük. Belediyecilikte de cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların kat be kat üzerinde eserler ortaya koyduk" diye konuştu.

'HALKA HİZMETİ HAKKA HİZMET BİLEN BİR PARADİGMA'

AK Parti’nin belediyecilikte çığır açtığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Partili kadroların belediyelerdeki başarılarının gerisinde halka hizmeti hakka hizmet bilen bir paradigma değişikliği vardır. Bu yaklaşımla emaneti korumayı ve ehline teslim etmeyi esas alan, hizmeti memur-işçi mesai süresiyle sınırlamayıp 24 saate, 7 güne yayan vatandaşın her derdine derman olmak için çırpınan bir yönetim pratiği sergilenmiştir. Öyle ki bu kadro çalışanların yetişemediği temizlik gibi bazı hizmetlerin aksaksız yürümesini, parti teşkilatlarından gönüllüler vasıtasıyla gerçekleştirecek kadar kendini işine adamıştır" dedi.

'TESLİM ALINMAYAN YERLERDE SUSUZLUK DEVAM EDİYOR'

Belediyecilikteki tecrübelerini zenginleştirerek, geliştirerek Türkiye’nin hizmetine sunduklarını vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu:

"Milletimizin karşısına 1994 mahalli idareler seçimlerinde bu ülkenin CHP’den tevarüs ettiği 'çöp, çukur ve çamurla mücadele' diyerek çıktık. CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Öyle devraldık İstanbul’u ve onlardan tamamen arındırdık ve 2004’te 'yerel kalkınma başlıyor' sloganını kullandık. O günden bugüne başkanlarımızın önüne çok büyük hedefler koyduk. Ümraniye’deki vahşi çöp depolama alanı patlamak suretiyle 39 vatandaşımızı orada öldürdü, bunun hesabının sorulması gerekirdi. Kimdi Belediye Başkanı? İlçede de Büyükşehirde de CHP. Hesabını ne soran oldu, ne hesabı soruldu. Ankara farklı mıydı? Hayır. Ankara da böyleydi, buraları teslim aldık, aldıktan sonra İstanbul da Ankara da değişti; ama teslim alınmayan yerlerde susuzluk devam ediyor. İşte İzmir. Ama ne İstanbul ne Ankara’da susuzluk kalmadı. Bütün mesele aşk meselesi, dertli olmak meselesi, inanç meselesi ve bunlarla bu günlere geldik. Altyapı, yol, kaldırım, su, çöp, hava kirliliği bütün bunlar temel hizmet alanlarındaki sorunları çözmeden şehirlerimizi kalkındıramayız. Kısa sürede bu sıkıntıların üstesinden geldik."

'HER SEÇİMİN İMTİHAN OLDUĞUNU BİLİYORUZ'

Tevazu, samimiyet ve gayretle 'memleket işi, gönül işi' diyerek 'gönül belediyeciliği' sözüyle milletin huzuruna çıktıklarını aktaran Erdoğan, "Halkımıza yeni bir heyecan, vizyonla kimi tecrübeli, kimi yeni; ama birikimli, vizyoner isimlerle şehirleri daha ileri taşımanın sözünü veriyoruz. Hedefimiz önce milletimizin gönlünü kazanmak, ardından sandıkta oyunu almaktır. Her seçimin imtihan olduğunu biliyoruz, 31 Mart imtihanından başarıyla çıkmak için geçmişte yatığımız hizmetlerle yetinmiyoruz. Şehirlerimizi geleceğe hazırlayacak yeni projeler geliştiriyoruz" dedi.

'İSTİSMARA AÇIK PLAN DEĞİŞİKLİKLERİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ'

Şehir planları konusunda, uzun vadeli ihtiyaçları gözeten ve hakkaniyete uygun yöntemler takip edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstismara açık parsel bazlı plan değişikliklerine kesinlikle geçit vermeyeceğiz. Şehir planlarını ve imar uygulamalarını şeffaf bir şekilde hazırlayacağız. Zorunlu hallerde yapılması gereken plan değişiklikleriyle ilgili süreçleri de aynı şekilde halkın gözetiminde yürüteceğiz" dedi.

'YEPYENİ BİR ŞEHİRCİLİK HAMLESİ BAŞLATACAĞIZ'

Kentsel dönüşüm projeleriyle, şehirleri hem deprem riskinden, hem de çarpık yapılaşmadan kurtaracaklarını açıklayan Erdoğan, "Bugüne kadar elde ettiğimiz tecrübelerin ışığında, bina bazlı kentsel dönüşümden ziyade alan bazlı kentsel dönüşümü teşvik edeceğiz. Tek tip kentsel dönüşüm uygulamaları yerine, bölgenin ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözeten çözümler üreteceğiz. Fiziki dönüşümü kültürel, ekonomik ve sosyal dönüşümle birlikte tasarlayarak, yepyeni bir şehircilik hamlesi başlatacağız. Millet kıraathanelerini mahalle düzeyine kadar yaygınlaştıracağız. Her birinin kendi hikayesi olan şehirlerimizin siluetini bozan, estetik değeri olmayan, kültür varlığımıza katkıda bulunmayan projelere kesinlikle izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

'GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAYACAĞIZ'

Yatay şehirleşmeyi Türkiye’nin her yerine yayacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Hangi kaynaktan gelirse gelsin belediye bütçesine giren her kuruşta yetiminden gazisine, işçisinden yaşlısına herkesin hakkı olduğunu aklımızdan asla çıkarmayacağız. Belediyelerimizde hakka, adalete, maşeri vicdana, hukuka aykırı davranan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız" dedi.

'CUMHUR İTTİFAKINA BAĞLILIĞIMIZDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ'

31 Mart seçimlerinin demokrasi şöleni şeklinde geçmesini temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Mahalli İdareler Seçimleri Manifestomuzdaki ilkelerimiz, milletimize yeni dönemdeki yönetim anlayışımızı ifade eden taahhütlerimizdir. Projelerimizi, her büyükşehrimizde, ilimizde, ilçemizde AK Parti adaylarımız kendileri açıklayacaktır. Seçim yarışının iftira, yalan, hakaret, husumet değil; plan, proje, hizmet etrafında şekillenmesi en büyük temennimizdir. Darbe çığırtkanlığı yapan, asmayı, kesmeyi, zehirlemeyi, sürmeyi hesap eden anti-demokratik siyaset anlayışının dönemi, inşallah 31 Mart’ta tamamen kapanacaktır. Türkiye’nin, tehdit siyasetine değil hizmet siyasetine ihtiyacı vardır. AK Parti olarak, kendi seçim kampanyamızı bu şekilde yürüteceğiz.  Bu süreçte, ülkemizin bekasının ve milletimizin geleceğinin güvencesi olarak gördüğümüz Cumhur İttifakına bağlılığımızdan taviz vermeyeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda üst üste çok büyük saldırılara maruz kalan ülkemizin istikrar ve güven ortamının devamına, her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğuna inanıyoruz."

11 MADELİK MANİFESTO

Erdoğan'ın açıkladığı 11 maddelik seçim manifestosu, "Şehir planları, alt yapı ve ulaşım, kentsel dönüşüm, benzersiz şehirler, akıllı şehirler, çevreye saygılı şehirler, sosyal belediyecilik, yatay şehirleşme, halkla birlikte yönetim, tasarruf ve şeffaflık ve doğru üreten şehirler" başlıklarından oluştu. Manifestoda şu ifadelere yer verildi:

'Şehir planları' uzun vadeli ve hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacak. 'Altyapı ve ulaşım' sorunları tüm şehirlerimizde tamamen çözülecek. 'Kentsel dönüşüm' çalışmaları bölgelerin özelliklerine ve vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına göre yürütülecek. 'Benzersiz şehirler' anlayışıyla şehirlerimiz kendi hikayelerine uygun şekilde geliştirilecek. 'Akıllı şehirler' uygulamalarıyla teknolojinin tüm imkanları insanımızın ve şehirlerimizin emrine sunulacak. 'Çevreye saygılı şehirler' ile belediye hizmetlerinde tabiattaki canlı veya cansız tüm varlıklarla uyum gözetilecek.

'Sosyal belediyecilik' çalışmalarına önem verilerek doğrudan insana dokunan hizmetler ve projeler yaygınlaştırılacak. 'Yatay şehirleşme' ile tabiatla bütünleşen, aile, mahalle ve komşuluk kültürünü ihya eden örnek yerleşim alanları kurulacak. 'Halkla birlikte yönetim' ilkesiyle, şehirle ilgili tüm önemli kararlar orada yaşayanlarla birlikte alınacak. 'Tasarruf ve şeffaflık' hassasiyetiyle belediyelerin kaynakları hem doğru hem de açık şekilde kullanılacak. 'Değer üreten şehirler' ile kültür ve ekonomi başta olmak üzere her alanda hayat kalitesini yükseltecek yaklaşımlar geliştirilecek.

SEÇİM ŞARKILARI

Belediye başkan adaylarının tanıtıldığı toplantıda, seçim propagandası sürecinde kullanılacak şarkılar da partililerle paylaşıldı. AK Parti'nin seçim şarkıları: 'AK Parti benim', 'Birlikte Türkiye olduk', 'Biz size söz verdik', 'Bu vatana söz verdik', 'Canım için Türkiye', 'Gönülden gönüle', 'İleri daha ileri', 'Nereden nereye.'

'Gönül belediyeciliği' vurgusu seçim sloganlarına da yansıdı: 'Seçim seferi', '31 Mart zaferi', 'Gönülden yaparsan, gönüller kazanırsın', 'Önce millet önce memleket.'