İSTANBUL

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde çıkan olaylara ilişkin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları'nın (İSMEK) "Hacer Sönmez ve Kursiyerleri Tezhip Sergisi"nin açılışının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"DİSK, dün yaşananları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceğini söyledi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Mutlu, 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'nda kutlama yapılmasına izin vermeme gerekçelerini daha önce açıkladıklarını hatırlattı.

Mutlu, görevinin, toplumun güvenliğini sağlamak olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bu durumda sorumluluğum gereği, toplumun güvenliğini sağlamak için müsaade etmem. Arzu edilen her yere müracaat edilebilir. Dünyanın ne kadar mahkemesi, ülkemizin de ne kadar yüce mahkemesi varsa hepsine müracaat edilebilir. Özellikle ben de müracaat edilmesini arzu ederim. En büyük mahkemem vicdanımdır. 14 milyonluk şehrin bütün sorumluluğunu vicdanımda tartar, önce kendi mahkememi kendi vicdanımda kurarım. Bu konuyla ilgili o kadar rahatım ki almış olduğum karar vicdanımda fevkalade doğrudur. Halkı Taksim'e davet edenler, Taksim etrafında çıkan bütün olayların sebebidir. Gerek milletin vicdanında gerekse de mahkemelerin önünde hesap vermek durumundadırlar. Biz dosyalarımızı hazırlayacağız."

İşçi kesiminin radikal gruplar tarafından istismar edilmek istendiğini dile getiren Mutlu, "Dün akan her damla kanda, her taşta, cam, demir ve büyük her miskette, atılan gazda hepsinde, söylenenleri dinlemeyenlerin, dikkate almayanların ciddi sorumluluğu vardır. Şimdi bu sorumluluğun da hesabını vereceklerdir. Hiç olmazsa İstanbul'un vicdanında, işçilerin ve emekçilerin vicdanında, Türk milletinin vicdanında sorumlulukları vardır" dedi.

Mutlu, ellerindeki misketleri göstererek, polise bu şekilde saldırılamayacağını vurguladı.

İstanbul'da 1 Mayıs'ın kutlanmasıyla ilgili bir engel koymadıklarının altını çizen Mutlu, Türkiye Komünist Partisi'nin Kadıköy'de kutlama yaptığını söyledi.

Mutlu, olayın istismar edilmesine asla müsaade etmeyeceğini ifade ederek, İstanbul'un sahipsiz olmadığını, kenti, 2-3 bin marjinal grup üyesine teslim edecek hallerinin olmadığını kaydetti.

Yaralıların 3'ü marjinal grup üyesi

Vali Mutlu, dünkü olaylarda 22 polisin yaralandığını hatırlatarak, yaralı vatandaş sayısının da 4'e yükseldiğini bildirdi.

Yaralıların 3'ünün marjinal grup üyesi olduğunu aktararak Mutlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hepsine şifalar diliyorum. Allah analarına, babalarına, evlatlarına, hiçbirine acı göstermesin. Bunlar emniyette kayıtları olan marjinal grup üyesi 3 kişidir. Hepsi de emniyetle girdiği çatışmada yaralanmıştır. Birinin arkadaşlarının attığı taştan yaralandığına dair, arkadaşlarının sözleri vardır. Dilan isimli bir kızımız var, pek çok köşe yazarı Taksim'e teyzesinin evine giderken yaralanan kişi olarak yazıyor. Dilan, 19 yaşında bir kızımız, örgüt üyesidir. Marjinal bir grup üyesidir. Bizde kaydı var. Bu tür marjinal gruplarla bağlantısı olan bir kızdır. Dünkü kayıtlarda, emniyet mensuplarıyla taşla yapmış olduğu çatışmadan görüntüler vardır. Annesiyle teyzesine giden bir kız çocuğu değildir. Polisle çatışmaya giren grubun içerisinde görüntüleri vardır. Başına böyle bir sıkıntı gelmesini istemezdik."

Vali Mutlu, KESK Başkanı Lami Özgen'in, kendilerine Taksim Meydanı'nda bundan sonra büyük çaplı kutlamanın mümkün olmayacağının söylendiği yönündeki açıklamasına ilişkin soruya karşılık, "O toplantılarda geleceği konuşmadık. Biz önümüzdeki 1 Mayıs'ı konuştuk. Şimdi bunun üzerinden yeni yeni değerlendirmelere gerek yok. Biz bir yıl sonrayı değil, bir gün, bir hafta sonrasını konuştuk" yanıtını verdi.
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in 1 Mayıs'ta yaşananlarla ilgili kendisine yönelik sözlerine ilişkin Mutlu, anne ve babasından terbiye aldığını dile getirerek, "Terbiyem milletimiz tarafından değerlendirilir. Devlet terbiyem itibarıyla da mesleğe başladığım günden itibaren devletin sorumluluğunu her zaman yüreğimde ve icraatlarımda hissetmiş durumdayım" dedi.

Mutlu, iş yerlerinin maddi zararının karşılanıp karşılanmayacağının sorulması üzerine de "Hasar tespit raporları doğrultusunda bir mevzuatımız var. Bugüne kadar olan hadiselerdeki tespitler yapılmış ve ödenmiştir. Bu zararları yapanların tespit edilmesinin ardından hukuki işlemleri de tabii ki yapacağız" diye konuştu.