ANKARA

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğince (TOBB) Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) koordinasyonuyla Gazzeliler ve Irak'taki Türkmenlere gıda malzemesi yüklü 25 tır gönderilmesi dolayısıyla, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi önünde tören düzenlendi. 

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, törende, TOBB'un Türkiye'nin en büyük sivil toplum ve iş dünyasının çatı kuruluşu olduğunu söyledi.

Bütçe imkanlarının bazen yetersiz kaldığı, formatların uygun düşmediği zamanlarda TOBB'dan talepte bulunduklarını ifade eden Atalay, okul, hastane işleri gibi yardımlarda Birliğin farklı bir duyarlılık sergilediğini kaydetti. 

Türkiye'nin şu anda bölgede güvenli bir liman olduğunu vurgulayan Atalay, ülkenin çevresinde sorunlar yaşandığını dile getirdi. Zorluk, sıkıntı çekenlerin bir kısmının Türkiye'ye sığındığını ifade eden Atalay, bir kısmına da yardım ulaştırmak için çaba sarf ettiklerini belirtti.

Irak, Türkmenler, Filistin, Türkiye'deki Suriyeliler ve sınır ötesi Suriye'ye yaptıkları yardımlara değinen Atalay, bu yardımların bir kısmının devletin harcamaları, bir kısmının da sivil toplum kuruluşları ve vatandaşların katkılarıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

Türkmenlere 92 tır yardım

Bugüne kadar Irak'taki Türkmenlere gıda, çadır, battaniye, hijyen malzemeleri gibi akla gelebilecek tüm ihtiyaçlardan oluşan 92 tır malzeme gönderdiklerini anlatan Atalay, şunları kaydetti:

"Şimdi orada bir kamp kuruyoruz. Bizim bir heyetimiz şu anda Kuzey Irak'tadır. Kampı aslında Sincar'da kuracaktık. Türkmen kardeşlerimiz Telafer'den oraya daha çok gitmişlerdi ama Sincar da şu anda riskli bölge. Onun için dün kararı verildi, Duhok civarında 20 bin kişilik, sadece Türkmenlerin oluşturduğu bir kamp kuruyoruz. Bütün ihtiyaçlarını biz karşılayacağız. Türkmen kardeşlerimize teslim edeceğiz."

Atalay, yardımların da en fazla ihtiyaç duyan muhataplara kısa sürede teslim edildiğini bildirdi.

Gazze'ye 1,5 milyon dolarlık gıda yardımı

Gazze'ye çatışmalar sürdüğü sırada yardım ulaştırmakta zorlandıklarını dile getiren Atalay, Gazze'ye, Filistin'e bütün kapıların kapatıldığını ifade etti. Açık Refah Kapısı'nın da yeni Mısır yönetimince kapatıldığını belirten Atalay, kendilerinin ateşkes görüşmelerinde daima Gazze'ye ambargonun kaldırılmasını da şart koştuklarını kaydetti.

BM'nin Filistin'e yardım ulaştırma komitesinin devrede bulunduğunu anlatan Atalay, Türk Kızılayı ve TİKA'nın da çeşitli yollarla bölgeye yaklaşık 1,5 milyon dolarlık gıda yardımı ulaştırdığını bildirdi. Atalay, 15 bin ton un ve değişik gıda malzemelerinin şu günlerde bölgeye sevkıyatıyla da ilgilenildiğini belirtti.

Filistin'de ramazan ayı boyunca ve bayram günlerindeki zulmü, dünyanın çok açık gördüğüne işaret eden Atalay, Batı dünyasında değişik ülkelerde İsrail, hatta İsrail'e yardım eden, bu konuda aktif destek veren ülkelere tepki yağdığını söyledi.

Atalay, "Çünkü zulüm bu kadar açık olursa insanoğlunun vicdanı artık kabul etmiyor. Orada, o mübarek günlerde, o bayram günlerinde hunharca çocukların, kadınların öldürülmesi, o cinayetler, o devlet terörü, dünyanın her tarafında vicdanlı insanlarca lanetleniyor" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin nerede yardım ihtiyacı varsa, nerede bir mazlum varsa ondan yana olduğunu vurgulayan Atalay, Türkiye'nin dış yardımlar, insani yardımlar olarak şu anda dünyada ABD, İngiltere'nin ardından üçüncü sırada bulunduğuna işaret etti. 

"Tatsız olaylar da yaşamıyor değiliz"

Suriyelilerle ilgili farklı haberlerin çıktığını dile getiren Atalay, şu anda Türkiye'de yaklaşık 1 milyon 100 bin Suriyeli sığınmacı bulunduğunu, bunların 220 bininin kamplarda kaldığını, yaklaşık 900 bininin de şehirlerde yaşadığını bildirdi.

Şehirde yaşayanların ihtiyaçları için yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarının yoğun çaba gösterdiğini ifade eden Atalay, eğitim, sağlık gibi hizmetlerini devlet olarak kendilerinin koordine ettiğini bildirdi.

Başbakan Yardımcısı Atalay, şöyle devam etti:

"Ama bazı yerlerde istemediğimiz, birbirini tahrik eden tatsız olaylar da yaşamıyor değiliz, bunların hepsinin farkındayız. Bu vesileyle vatandaşlara bir çağrıda bulunuyorum: Suriyeli sığınmacı kardeşlerimize insani yardımlarda cömert olalım ve onlara iyi davranalım. Onlar misafirlerdir, bir ensar bilinciyle o kardeşlerimize sahip çıkalım.

Şu anda bazı görüntüler olduğu için, hiç istemediğimiz, bu kavramı da sevmiyorum ama dilencilik gibi, o zaman şöyle bir açıklama yaptım, biraz yanlış değerlendirildi. Valilerimize biz aylar önce genelge gönderdik, 'Halen illerimizde zor durumda olan, açıkta yaşayan veya dilencilik gibi yollarla ihtiyaç temin etmeye çalışanlar varsa kamplarda yerimiz var. Bunları tespit edin ve kamplarımıza gönderin.' Şu anda kamplarda halen 30 bin kişilik kapasitemiz var. Bunu buradan da duyuruyorum. Hiç kimse zor durumda olmasın, hiç kimse dilencilik yapar duruma düşmesin. Biz onların ihtiyaçlarını karşılarız, bu çağrım bu manadadır. Yoksa biz bütün Suriyeli kardeşlerimizin her yerde hizmetindeyiz. Kendi ülkelerinde huzur ve sükuna kavuşup, geri dönene kadar elimizden gelen en iyi ev sahipliğini yapacağız."

"Türkmen kamplarında boş yer var"

Suriyeli Türkmenlerle ilgili üç ayrı kampları olduğunu da anlatan Atalay, bunların Osmanlı İmparatorluğu döneminde Suriye'nin değişik yerlerine yerleştirilen kişiler olduğunu belirtti. Atalay, "Önce orada kalmak istediler ama sonra bir kısmı Türkiye'ye geldi. Onların da sayısı 22 bin kadardır Türkiye'de. Onlar için özel üç kamp kurduk, ayrı kamplarda kalmak istediler. Hatay'da Yayladağı, Osmaniye ve Gaziantep kampımız, Türkmen kardeşlerimizden oluşmaktadır. Orada da halen boş yer var" şeklinde konuştu. 

AFAD Başkanı Fuat Oktay da Irak, Gazze, Suriye ve dünyanın diğer taraflarında sıkıntı çeken insanların üzüntülerini paylaştığını söyledi. 

Bunun son derece anlamlı ve değerli bir yardım olduğuna işaret eden Oktay, "Bunu emanet olarak kabul ediyoruz. Irak ile ilgili yardımı Türkmen kardeşlerimize fiilen ulaştıracağız. Gazze ile ilgili de bu kardeşlerimize ulaştırmaya çalışıyoruz" diye konuştu.