ANKARA - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) aleyhine bekleyen başvuru sayısı, son 4,5 yılda yaklaşık yüzde 50 azalan Türkiye, eylül ayı itibarıyla en çok başvuruya sahip ülkeler arasında dördüncü sıraya geriledi.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, hayata geçirilen reformlarla, Türkiye aleyhine AİHM önünde bekleyen başvuru sayısı son 4,5 yılda düşüş gösterdi. 31 Aralık 2012 tarihinde 16 bin 876 olan derdest başvuru sayısı, 30 Haziran 2016 itibarıyla yüzde 50 oranında azalarak 8 bin 250 oldu.

AİHM'de bekleyen başvuru sayılarının 30 Haziran 2016 tarihi itibarıyla ülkelere göre dağılımına bakıldığında 17 bin 350 başvuruyla Ukrayna ilk sırayı aldı. Rusya 9 bin 100 başvuruyla ikinci, Türkiye ise 8 bin 250 başvuruyla üçüncü oldu.

AİHM'deki derdest başvuru sayısındaki düşüş eylül ayında da sürdü. Türkiye, Haziran 2016 itibarıyla en çok başvuruya sahip ülkeler arasında üçüncü sırada yer alırken, 30 Eylül 2016'daki verilere göre bir sıra geriledi.

Türkiye, son dönemin en düşük sayısına geriledi

Diğer ülkelerle karşılaştırma yapıldığında eylül ayı itibarıyla 18 bin 100 başvuruyla birinci sırayı alan Ukrayna'yı 8 bin 700 başvuruyla Rusya, 8 bin 50 başvuruyla Macaristan izledi. Bir sıra gerileyen Türkiye 7 bin 600 başvuruyla dördüncü sırada yer aldı.

Türkiye, derdest başvuru sayısının azalması nedeniyle son dönemin en düşük sayısına geriledi.

Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü bünyesinde İnsan Hakları Daire Başkanlığının kurulmasının AİHM önünde bekleyen dosyaların ve Türkiye aleyhine verilen ihlal kararlarının azaltılmasında önemli rol oynadığı belirtiliyor.

Bu çerçevede, bireysel başvuru yolunun işlerlik kazanması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu yargı paketlerinin kanunlaşması, mahkeme ve yargı mensubu sayısının arttırılması, projeler ve farkındalık artırıcı faaliyetlere hız verilmesi gibi son dönemde gerçekleştirilen ve halen devam eden reformların AİHM nezdinde Türkiye'nin görünümüne olumlu katkılar sağladığı ifade ediliyor.

İnsan hakları alanında yapılan çalışmaların hız kazanarak devam edeceği ilerleyen süreçte, gerek dosya sayısının gerekse Türkiye aleyhine verilecek ihlal kararı sayılarının daha da düşmesinin beklendiği belirtildi.