Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, yaptığı açıklamada, ABD'nin, Başkan Donald Trump döneminde "dost" dediği ülkelere dahi "tehditkar" üslupla yaklaşımının, uluslararası düzenin altını oyduğunu ve müttefiklik anlayışını da ortadan kaldırdığını söyledi.

Türkiye'ye yönelik yaptırımların ve gösterilen tutumun kabul edilemez olduğuna dikkati çeken Duran, "Meselenin bir rahip Brunson meselesi olmadığı ortadadır. Türkiye'nin kendi menfaatlerini gözeten bir yaklaşımı göstermiş olmasının ABD tarafından hoşlanılmadığını görüyoruz. Uzun süredir ne FETÖ meselesinde ne de PKK/YPG meselesinde Türkiye'nin güvenlik önceliklerine göre hareket etmeyen ABD'nin şimdi Türkiye'ye yaptırımlarla yaklaşması müttefiklik bakış açısıyla açıklanabilir bir durum değildir. Bu, ilişkilerde yeni bir döneme geçtiğimizi gösteriyor." diye konuştu.

Duran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, New York Times'ta yayımlanan makalesinin tarihi bir dönemece işaret ettiğini vurguladı.

"Bu yazı, bir zamanlar İnönü'nün 'Yeni bir dünya kurulur, Türkiye burada yerini alır.' dediği 1964 Johnson mektubu dönemine benzer bir uyarıdır." ifadesini kullanan Duran, şunları kaydetti:

"Türkiye, yeni dostlar ve müttefikler arama aşamasına gelmiştir. Bu noktaya bir günde gelinmedi. ABD'nin son birkaç yıldaki sorumsuz tavrıyla bu noktaya gelindi. ABD, sadece Türkiye'ye değil, Avrupa Birliği'ne ve kendisine hasım olarak gördüğü Çin, Rusya, İran ve Venezuella gibi ülkelere de bu yaklaşımı gösteriyor. Bu, yeni bir dünya düzenine doğru gittiğimizi gösteriyor. Türkiye, burada pozisyonunu alabilecek, ekonomik saldırıları da göğüsleyebilecek ve menfaatlerini gözeten bir politika yürütmek durumunda.

Şu aşamada görünen o ki diplomasi devam edecek ama Türkiye'nin kararlılığını ABD'nin anlaması gerekiyor. Türkiye, bu tür tehdit ve yaptırımlarla diz çöktürülecek bir ülke değildir."

"Türkiye'ye düşen alternatiflerini çeşitlendirmektir"

Duran, ABD'nin tek taraflı, sadece kendini düşünen tavrının sürdürülebilir olmadığını vurguladı.

Türkiye'nin kendi dış politika stratejisi ve bağımsızlığına sahip bir ülke olarak, ABD ile uzun zamandır çeşitli bazı bölgesel konularda görüş alışverişinde bulunduğunu anımsatan Duran, Trump yönetiminin ise bu çabalara karşılık kriz çıkarma politikası güttüğünü söyledi.

Duran, uzun süredir takınılan tavır ve son olarak alınan yaptırım kararlarıyla ABD-Türkiye müttefiklik ilişkisinin dönüşüme uğradığına işaret ederek, "Bugün Türkiye'ye düşen kararlı bir şekilde hem diplomasi yolunu kullanarak sorunu çözmeye çalışmak hem içeride sağlam bir iradeyle kendi ekonomisine ve iç politikasına sahip çıkmak hem de alternatiflerini çeşitlendirmektir." değerlendirmesinde bulundu.