Türkiye- İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Yedinci Toplantısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin başkanlıklarında 19 Temmuz'da Tahran'da icra edilecek.Ardından Putin'in de katılımıyla Tahran'da düzenlenecek. Siyaset bilimi uzmanı bölgeyi iyi bilen isimlerden Esen Ermiş Ertürk’e mikrofon uzattık.
-Esen hanım Türkiye-İran-Rusya görüşme trafiği kimin için daha önemli?
“Malumunuz son dönemde Türkiye problemli olduğu Suudi Arabistan ve İsrail gibi İran’ın doğal hasımları ile normalleşme sürecini hızlandırdı. Bu da tabi Tahran’ı tedirgin ediyor.Dolayısıyla İran açısından Türkiye ile yapacağı görüş meler hayati öneme sahip. Ancak çelişkili bir ülke olan İran her zaman asıl niyetini masaya koymaz,zaman içinde gelişmelerden anlaşılır.
-Peki İran-Türkiye arasındaki temel sorunlar nelerdir?
“Irak- Lübnan-Yemen-Karabağ ve Suriye’nin kuzeyi PKK/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere bölge güvenliğine tehdit teşkil eden terör örgütleriyle mücadele.Türkiye’nin askeri operasyonunun Tel-Rıfat ve Münbiç gibi PYD/YPG kontrolündeki bölgelere yönelik olacağını tahmin eden İran, PYD gruplarını Şii milisler ve Esad güçleri ile birleştirmeye kısacası Türkiye’ye karşı askeri bir ittifak oluşturmaya çalışıyor.
İdlib’in güneyi ve Tel-Rıfat arasındaki alanda bu bahsettiğim gruplar ortak askeri tatbikat yaptılar.Ayan beyan topyekün Türkiye karşıtı bir hazırlık var hem de bu bahsettiğim gruplar şunu biliyorlar ; Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bu terör gruplarını tükürüğüyle bile boğacak güçte.Peki o zaman nasıl bir özgüven bu diyeek olursanız.Bu sadece küresel siyasette oluşan boşluğun getirdiği “karambole getirme” psikolojisi.
Rusya,Ukrayna konusunda hesapladığının çok ötesinde bir durumla karşılaştı.Ardı ardına gelen ambargoların yarattığı ekonomik zorluklarda eklenince Suriye konusunda Rusya’nın ilgisinin azaldığını söylemek yanlış olmaz.
Zaten kaotik olan,iç savaşın hakim olduğu bölgeler Dünya’da sadece komşusu olan ülkeler için değil tüm Dünya için tehtid oluşturuyor. Artık tüm küresel sorunlar ithal
Türkiye’nin her zamankinden daha birlik olması gereken bir süreçten geçiyor.Dünya’da pasta küçüldü,dilim sayısı azaldı ama iştahlar aynı….”
-Esen hanım Türkiye Cumhuriyeti devleti’nin dış politika stratejisini nasıl tanımlarsınız?
Arabulucu,oyun kurucu! Şimdi nasıl yani diyecek olursanız,Ukrayna krizinde tüm tarafları masaya oturabilen ülke bizdik,dünya gıda krizine neden olan tahıl zirvesini gerçekleştiren bizdik,batının enerji krizi meselesinde Rusya ve batı arasında nerdeyse bıçak sırtında bir dış politika dengesi yürüten Türkiye.Devlet aklını,devlet derinliğini ve tarihini bilmeyen günlük,hamasi popülist söylemleri kaale almayın.
