Birinci bölümde ; seçimler yaklaştığında ismi ezberletilen malum kişilerin  sahneyi aldığından,  okyanus ötesinin  çıkarları doğrultusunda  görevlerini  eksiksiz yaptıklarından  bahsetmiştim. 

Şimdi ise konuyu biraz daha açarak bu işe gönül vermişleri! Siz değerli okurlarıma daha yakından tanıtmaya ve fakat sizleri de  düşünmeye,   çözüm yolu aramaya ve kararlı adımlar atmaya  davet ediyorum!. 

21  yüzyıl ile birlikte  -maliyeti  çok büyük  bedellere ulaşan  - ateşli silahlar kısmen susturularak  savaşların kuralları iyice duygusala bağlanmıştır. Toplumun duygularının kamçılandığı   “yalandan kim ölmüş” şiarıyla  gerçek dışı söylemlerin havalarda uçuştuğu  dönemleri  yaşıyoruz, maalesef!  Türk toplumunun  yaradılışına   uymayan bu savaş türünün adı  da “ Demagojik saldırı’dır.” 

Ayrıca  bu savaş türünün sizlerle birkaç bölüm halinde paylaştığım Psikolojik Savaş’tan  hiç bir farkı yoktur!  Geri  bırakılmış,  düşünme olgusu sıfırlanmış  toplumlara   sıklıkla   demagojik operasyonlar  yapılır. Saldırılardan   bunalan  toplumun   ruhsal yapısına  çeşitli iletişim vasıtalarıyla nüfus edilerek tarafsız kalması  engellenirken  kazanılması hedeflenir. 

Meraklı  olan okurlarımın    şimdi ele aldığım  Demagojik Saldırı’yı daha  iyi algılayıp isabetli kararlar  verebilmesi için  aşağıdaki linklerden   Psikolojik Harp  konulu  erişimlere ulaşabilirler.                                                   www.oncevatan.com.tr,-  www.yenicagri.com.tr 

F. Moray yazıları:  (Yazarlar bölümü alfabetik sıralama- 2 sayfa) 

Birde bu                

Birde bu  savaş türünün uygulayıcısı olan demagoglara göz atalım.  Demagogların  çok üstün ve etkileyici hitabet gücüne   ve propaganda yapma  yeteneğine sahip olması  gerekir.  

 Demagoglar   hakaret etmekten, yapamayacağı her türlü vaadi   çekinmeksizin vermekten,  insanların aklına değil, duygularına  hitap ederek toplumu   sömürmekten asla kaçınmazlar. 

Dünyada ve ülkemizde  bu tarife uyan  demagogların kimler olduğunun  değerlendirilmesini  siz okurlarıma bırakıyorum. 

Sadede gelirsek! 

Küresel Batı’nın  (AB-D)  Türkiye üzerinde kurguladığı  oyun konusunda  son derece kararlı olduğunu dikkatlerden sakın uzak tutmayalım.  

O  halde  bırakın müttefik olmamızı, ülkemizin en büyük düşmanını (AB-D)  artık daha yakından  tanımamız  gerekiyor. 

Güven verme   ve acımasızlık konusunda  sınıfta kalmış Amerika’yı tarif et deseler kitaplardan taşan  örnekler verilebilir.  Ancak   işlediğimiz temaya  uygun  düşen bir Amerikan atasözüyle  okyanus ötesindeki  kan emicileri tanımaya çalışalım. .   

“Para konuşur, pis işler yürür.” 

Amerikan atasözü, açıklamaya gerek görülmeyecek kadar  belirgindir.  

Genelde tüm  emperyalistler özellikle de  küresel batı,   hedeflerine ulaşmak konusunda  son derece kararlı olurlar!  O ülkenin satın alınmışlarına  “Ne yapın  edin  bize umut veren  partiyi  tekrar  yönetime getirin(!)” emrini verirler!

O nedenle küresel devin  emrinde  hareket edenlerin  gizemli  ve tehlikelerle dolu  oyunlarını da   masaya yatırmak gerekiyor!                                                                                                                      ***

Hatırlar mısınız?  03 Kasım 2002 seçimlerinde  Cem Uzan’ın   Genç Partisi,                2 250 000   seçmenden aldığı   %7.25’luk   oy  ile  iktidara soyunan  partiye  tarihinde görülmemiş şekilde destek vermişti! 

Nasıl mı? Anlatayım efendim.  

Küresel Batı’nın öngördüğü  bu parti  seçimden  %34,3 oy  alarak  normalde yüz küsur  milletvekili  çıkaracakken  %10 barajına takılanların da  oylarını  alınca  365 millet vekiliyle TBMM’nin üyelik sayısının yaklaşık %66’sını  alarak  mecliste temsil gücü en büyük parti oldu. 

%10 barajı nedeniyle yalnız AKP ve  CHP  meclise girince oy veren seçmenin %54’ü mecliste temsil edilmiş oldu.  Geri kalan % 46’lık dilim   maalesef baraja takılarak meclise  taşınamadı.    

Küresel batı Genç Parti’nin bir bölen olduğunu anlamış ve kısmen de olsa bu partinin  gayretlerine yol vermiştir.  

Zira Genç Parti, DYP ve  MHP’den  aldığı oylarla bu iki partiyi de baraja takarken   kendisi dahil üç partinin aldığı  oylar  altın  tepside iktidara yürüyen partiye  hediye edilmiştir. . DEVAM EDECEKTİR. 07 Eylül 2021