İSTANBUL

Zürih Teknik Üniversitesi UNESCO Bilimsel Diplomasi Müzakere ve Çatışma Çözümleri Kürsü Başkanı Doç. Dr. Selin Şenocak, saldırıların ardından Paris'teki Müslümanların hiç görmediği kadar büyük baskı altına gireceğini belirterek, "Asıl büyük dram Avrupa'daki Müslümanların yaşadığı ayrımcılık ve şu anda gittikçe artan kin, nefret ve onlara karşı yapılacak baskı olacak" dedi.

AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fransa'nın DAEŞ tarafından iki defa saldırıya uğramasının bir tesadüf olmadığını ifade eden Şenocak, DAEŞ'in şu anda 125 bin ile 150 bin kadar elemanı bulunduğunu, bunların da çoğunu bu ülkede yetişmiş Fransız pasaportlu gençlerin oluşturduğunu söyledi.

“Fransa bahsettiği gibi kardeşlik, eşitlik ve özgürlükler ülkesi değil”

Avrupa'da yükselen bir İslamofobi olduğunu belirten Şenocak, “Fransa gibi 70 milyonluk bir ülkenin yüzde 10'unu Müslümanlar temsil ediyor. 6-7 milyonluk Müslüman kitleden söz ediyoruz. Fransa'daki problem, isminiz Muhammed, Mustafa ise istediğiniz kadar iyi bir üniversiteye gidin, iş bulamıyorsunuz. Fransa aslında bahsettiği gibi kardeşlik, eşitlik ve özgürlükler ülkesi değil. 10 sene önce banliyölerde olaylar çıktığında gençler isyanlarını gösterdi. 'Biz iş istiyoruz, bizi dışlamayın, entegre edin' dedi. Kendi ülkelerine yabancılaşmışlar, geri dönemiyorlar. Fransa da onları entegre edemiyor” dedi.

“Gençler kendilerinin çıkış noktasını DAEŞ gibi örgütlerde buldular”

Müslümanlar’ın Arap oldukları için dışlandığına değinen Şenocak, “Bu şekilde o insanlara gelecek sağlamaz, entegre etmezseniz, iş imkanı vermezseniz, onlar da bu tür terör örgütlerine üye olup, 'bizi kabullenmediniz, bize sahip çıkmadınız, hor gördünüz' gibi bir nefret ve kinle geri dönüş yapar. Bu gençler kendilerinin çıkış noktasını DAEŞ gibi örgütlerde buldular. O kini, nefreti ve intikamı da bu tür terör saldırılarıyla yapıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Asıl büyük dram Avrupa'daki Müslümanların yaşadığı ayrımcılık”

Fransa'da çifte standartlı özgürlük ve demokrasi anlayışı olduğunu ifade eden Şenocak, "Şu anda da Avrupa çok büyük tehlikeli bir sürece girmiş durumda. Müslümanlar, Müslüman halk, Müslüman göçmen topluluğu Avrupa'da hiç görmediği kadar büyük bir baskı altına girecek. Benim için Suriyeli göçmen meselesi suni bir mesele. İnsanlık dramı var. Bunun nasıl önüne geçebilirize bakmak lazım. Asıl büyük dram Avrupa'daki Müslümanların yaşadığı ayrımcılık ve şu anda gittikçe artan kin, nefret ve onlara karşı yapılacak baskı, aslında dram olacak" diye konuştu.

“Fransa'nın, gençlerin DAEŞ'in tuzağına düşmelerini önleyecek reformlar yapması lazım"

Fransa'da Müslümanlarla Hristiyanlar veya oradaki topluluklar arasında çatışma çıkmasının ülkenin sosyal açıdan çökmesi anlamına geleceğini, bunun da bütün Avrupa'nın çöküşünü getireceğini belirten Şenocak, şunları kaydetti: "Fransa'nın bu dengeleri sağlaması açısından önemli adımlar atması, Müslüman gençlerin entegrasyonunu sağlaması gerekir. Uluslararası anlamda DAEŞ'e karşı askeri savaşa girmeden önce Fransa'nın 'nerede hata yaptım' deyip öncelikle kendi içişlerinde Müslüman topluluğunun maruz kaldığı ayrımcılığı, dışlanmayı nasıl düzeltirim ve bu gençlerin DAEŞ'in tuzağına düşmelerini nasıl önlerim diye acilen sosyal reformlar yapması lazım."