İSTANBUL
Fas'tan döndükten sonra gözaltına alınan Sabri Çelebi, Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi.
İstanbul 53. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Çelebi ile avukatı katıldı. Duruşmaya, herhangi bir gizlilik kararı bulunmamasına rağmen basın mensupları alınmadı.
Duruşmada, Sabri Çelebi'nin yüzüne hakkında çıkarılan yakalama kararı okundu. Hakim Fatma Şeker, kimlik tespitinin ardından sanık Sabri Çelebi'nin savunmasını aldı.
Şeker, "yakalama kararının savunma alınabilmesi için çıkarıldığı ve herhangi bir tutuklama tedbiri bulunmadığı" gerekçesiyle Sabri Çelebi'yi serbest bıraktı.
Davayı kabul eden 53. Asliye Ceza Mahkemesi, 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin daha önce verdiği tutuklama amacıyla yakalama emrini kaldırmış, yerine savunmasının alınabilmesi için yeni bir yakalama emri çıkarmıştı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Veysi Büyükkılıç tarafından hazırlanan iddianamede, Sabri Çelebi, Ahmet Girgin, Şeyhmus Kırmızı, Murat Ertik hakkında "kasten yaralama", "görevli memura direnme", "memura karşı silahla (bıçakla) yaralama" ve "şahıslara karşı yaralama" suçlarını işledikleri gerekçesiyle 9 yıl 9 aydan 27'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Çelebi'nin avukatı Küçük: Müvekkilimle ilgili maddi delil yok
Sanık Çelebi'nin avukatı Zafer Küçük ise adliyeden ayrılırken basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Dava dosyasıyla alakalı müvekkilim Sabri Çelebi hakkında tutuklanmasını gerektirecek ifadelerden başka maddi hiç bir delil yok" dedi.
Müvekkili Çelebi'nin duruşmalara katılacağını belirten Küçük, Çelebi'nin bir süre kaldığı Fas'tan geç gelme nedenini, "Kendisi kayınpederiyle ilgili hastalık sıkıntısından dolayı gecikti. Kayınpederi ameliyat oldu ve hastalıkla ilgili sıkıntısı halen geçmiş değil" sözleriyle açıkladı.
Müvekkiliyle ilgili basının infial yarattığını, haberler nedeniyle Çelebi ve ailesinin tehdit edildiğini aktaran Küçük, "Müvekkilim, aldığı tehditlerden dolayı sokağa çıkıp yürüyemeyecek bir durumda" diye konuştu.
Küçük, müvekkilinin, "kullandığı şeyin pala değil, 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'nda yer almayan bir zırh olduğu, kendisini savunmaya yönelik kullandığı" şeklinde savunma yaptığını söyledi.
Avukat Küçük, "Çelebi pişmanlık duyuyor mu?" sorusuna, "Başından beri görüntülerde yer alan kadına karşı pişman olduğunu söylüyordu zaten" cevabını verdi.
