ZONGULDAK

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli temaslar için geldiği Zonguldak'ta Vali Ali Kaban'ı makamındaki ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

HDP Milletvekillerinin tutuklanmalarına ilişkin soru üzerine Özhaseki, herhangi bir meslekte veya herhangi bir işi icra ediyor olmanın, seçimle veya atanmayla gelmiş olmanın insanlara her türlü suç işleme özgürlüğünü vermeyeceğini vurguladı.

Kendisinin 21 yıl belediye başkanlığı yaptığını ve yüzde 70 oy almasına karşın hiçbir zaman kendisini kanunların, anayasanın üzerinde görmediğini ifade eden Özhaseki, şöyle konuştu:

"O çokça oy alıp iş başına gelmek insanlara adam öldürme, hırsızlık, suistimal, terörü destek yetkisi vermez. Bunlar insanlık suçudur. Bir taraftan belediye başkanı olacaksınız, vatandaş size oy verirken 'bana hizmet et' diye verecek, devletten hepimizin gelirlerinden, vergilerinden oluşan bütçeyi alacaksınız, sonra bu bütçeyi hayırlı yolda kullanacağınıza, yol, su, park, alt ve üst yapı gibi hizmetlerde kullanacağınıza bütün bunlardan vazgeçeceksiniz, 'Kandil'e parayı nasıl taşırım' diye hesap yapacaksınız. Personelden kesip, bütçelerden çalıp çırpıp göndereceksiniz, belediye imkanlarını sanki Kandil'in lojistik üssü gibi kullandıracaksınız, çukur kazmalarına yardım edeceksiniz, bölücülük yaparlarken öz yönetim ilan edeceksiniz, sonrada devlet size 'bir dakika ne oluyor' dediğinde de 'Biz seçimle geldik, seçilmiş insanlarız' diye bağıracaksınız.

Hiçbir gemi kaptanı bilet aldı diye denizin ortasında yolcusunun gemisini delmesine izin vermez. Orada herkesin hayatı söz konusudur, bilet almak sadece gemiye giriş izni, seyahat yapma hakkı verir. Ama bu size gemiyi delme hakkı vermez. Ama ne yazık ki, Türkiye'de bin 300 kadar belediyemiz var, bunların yüzde 2'sinine tekabül eden belediyeler kafayı şer işlere kullandıkları için yasal olarak bunların yerine kayyum atandı. Bu yapılanların hepsi yasaldır."

"Hukuka inanıyorsak yapılması gereken bu"
Dokunulmazlıklar konusunun Türkiye'de uzun yıllardır tartışma konusu, son 20-30 yılın ve son 2-3 seçimin ise ana gündem maddesi olduğunu dile getiren Özhaseki, Anamuhalefet partisinin lideri başta olmak üzere siyasi partilerin her seçimde 'Ey AK Parti, ey iktidar, niye hırsızları, kötüleri, suçluları kolluyorsunuz. Dokunulmazlıkları kaldıralım' diye bağırdıklarını söyledi.

Her seçimin ana gündemi olan dokunulmazlıkları Meclis'e getirdiklerini ve hiçbirini ayırmadan "tamamını kaldıralım" dediklerini anlatan Özhaseki, "Dokunulmazlıkların önünü açtık, elde suç dosyaları var, savcılar çağırıyorlar. Vatandaş olarak, milletvekili olarak herkese düşen nedir, gidip ifade vermek. Ben 21 yıl belediye başkanlığı yaptım, hangi gün savcılar çağırdıysa gittim. Kapıda bekle dediler bekledik. Hukuka inanıyorsak yapılması gereken bu. Bir takım milletvekillerimiz, genel başkanlarımız gittiler, hakka hukuka riayetkar vaziyette kendilerine yakışanı yaptılar, ifade verdiler. Ama bir grup arkadaşımız ısrarla milletvekili olduğu için arkadaş diyoruz, ısrarla kanunları dejenere etmeye, tahrip etmeye, bunlar üzerinden tüfek atmaya, menfaat etle etmeye, yolları bozma yolunda özel gayrete girdiler." değerlendirmesinde bulundu.

Bu hesabı bu iktidar, bu yargı sormazsa bu insanların yüzüne bakamayız"
HDP'li milletvekillerinin "Gitmeyeceğiz, ifade vermeyeceğiz, siz kimsiniz" dediklerini hatırlatan Özhaseki, şöyle devam etti:

"İktidar olarak siz ya kanunları uygulayacaksınız, ya da oldu bittilerle, eşkiyalıkla karşı karşıya kalıp boyun bükeceksiniz. Bu tür efelenmelere, eşkıyalıklara boyun mu bükelim. Gelip ifade vereceksiniz. Ve bir türlü ifadeye götürüldüler. Onlar istiyorlardı ki, gündüz rezillikler çıksın, kavgalar çıksın, tartışsınlar, iteleme kakalama olsun, batıya Türkiye'yi şikayet edelim. Her fırsatta AK Parti iktidarına karşıtlı, Türkiye karşıtlığına bizi gönül coğrafyamızın düşmanlığına doğru götürdüler. Onlara da o fırsat verilmedi. Gittikleri zaman da bunlara sordukları hesap şu. Niye PKK terör örgütünü destekliyorsunuz, kimse 'Meclis'te şunu niye konuştun?' demiyor. 'Niye fikrini beyan ettin?' demiyor. Her şeyi konuşabilirsin, düşünebilirsin ama PKK'ya niye destek verdin? Nasıl destek verdin? 'Militanları arabamızda götürüyoruz, içini silah deposu haline götürüyoruz. PKK sizi tükürüğü ile boğar diye propagandasını yapıyoruz.' Terbiyesiz, utanmaz adam bu milletin gözünün içine baka ordusuna, polis çocuklarımıza hakaret ediyor, bir de 'Bu PKK sizi tükürüğüyle boğar' diyor.

Peki bütün bunlara bu millet ne diyor? İyi mi diyor? Hayır, hesap verecek. Bunun bir hesabı var herhalde. Kandille kol kola girmenin bir hesabı var herhalde. Çukurlar açıp da öz yönetim ilan etmenin bir hesabı var herhalde. Bu hesabı bu iktidar, bu yargı sormazsa bu insanların yüzüne bakamayız. Şu anda hukuk işliyor ve hukuk gerekeni yapıyor. Kimsenin bir şey yaptığı yok. Kanunlarda ne yazıyorsa o uygulanıyor. Eğer suçları yoksa ispat etsinler, zaten kimsenin diyeceği bir şey yok. İnşallah aklanırlar, çıkarlar. Ama Türkiye'yi bölme noktasında bu ülkenin en önemli değerlerini yok ederek, Türkiye'yi iç savaşa doğru sürükleme noktasında da bir takım çabalar varsa bunun da hesabının verilmesi lazım. Çıkıp iç savaş çığırtkanlığı yapacaksınız, bir sürü insan ölecek, sonrada 'Ben bunun hesabını vermem' diyeceksiniz. Hayır öyle bir şey yok. Şimdi öyle bir noktadayız.

HDP'nin Meclis çalışmalarını durdurma kararı
HDP'nin Meclis çalışmalarını durdurma kararı aldığı yönündeki bir soruya da Bakan Özhaseki, "Nasıl durduracaklarmış merak ettim. Meclis çalışır, biz gideriz, görevimizi yaparız, yasal faaliyetimizi yürütürüz. Zaten çirkinleştirmek adına yapmadık oyun bırakmıyorlar. Bir milletvekili olarak Meclis'e ilk gittiğimde şaşırdım, sonra da utandım. Bir yasa maddesini görüşmek için bir kere 3-4 saat orada adeta horoz dövüşü yapıyorsunuz. Gündem dışı konuşmalar, önergeler, maddeye geçemiyorsunuz bile. 4 saat sataşmalarla, kavgalarla, laf yarıştırarak milleti meşgul ediyorlar. Bu zaten Meclis'i durdurmak. Bir günde bir kanun maddesini zor geçirir hale geldik. Bunun dışında yapacakları birşey de yok zaten. O çirkinliklerin hepsini zaten şu anda icra ediyorlar. Millet de bunları görüyor ve kınıyor." yanıtını verdi.