HABER: FUNDA AKOSMAN ERMAN

İçimiz yanıyor,

Bağrımız yanıyor, ülkemizdeki yangınlar hepimizi derinden sarsttı hala devam ediyor olması ise daha da korkunç, tüm canlıların acılarını yüreğimde hissediyorum, acil şifa diliyorum. Ülkece saldırı altındayız ve biz Atalarımızdan aldığımız genlerimizle bu zor günleri de tek yürek tek yumruk olarak yeneceğiz Allah’ın izniyle ve hak ettiğimiz yere ulaşacağız inşallah, yeter ki hep birlik olalım. Zor olsa da pozitif enerjide kalalım, çıkışımız burası, başka Türkiye yok! Sevgi mucizedir!

ORMANLARIMIZIN YENİDEN YEŞERMESİ İÇİN ARILARIN GERİ DÖNMESİ ŞART!

Son iki yıldır üretimde kötüye giden arıcılık sektörü Marmaris bölgesinde 80 bin hektar alanda bulunan çam ağacının yanmasıyla daha kötü günler görmeye hazırlanıyor. 40 yıllık Bal Üreticisi Ahmet Bağran Aksoy, çam balı üretimi, Marmaris yangınında zarar gören binlerce kovan ve arı sebebiyle duracak hale gelecek. Ekosistemin devamlılığı için önemli rol oynayan arıların yok olması, yeniden yeşermenin önündeki en büyük engel olacak diyerek arıcılığın yeniden canlandırılması için tavsiyelerde bulundu.

 Kuraklık, toplu arı ölümleri ve hastalıklar sebebiyle istenilen üretim hedefine ulaşılamadığını söyleyen 40 yıllık Bal Üreticisi Ahmet Bağran Aksoy, bal ve arı ürünleri sektörü açısından Marmaris’ten başlayıp Güney ve Batı bölgelerimizi saran yangın hakkında konuştu.

Üretimde yaşanan düşüşün sebeplerine değinen Ahmet Bağran Aksoy, “2020 ve 2021 yıllarında görülen kuraklık, toplu arı ölümleri ve hastalıkların sebep olduğu düşük rekolteden sonra bir de bunların üzerine Marmaris yangını eklendi. Yitip giden canlara yüreğimiz yanıyor. Ekosistemin devamlılığı için önemli bir rol oynayan arıların ormanlarımızdan silinip gitmesi, yeniden yeşermenin önündeki en büyük engel olacak” dedi.

DÜNYANIN EN İYİ ÇAM BALI YOK OLMAK ÜZERE

Kuraklık nedeniyle düşük rakımlarda bal üretimimiz oldukça azaldığını söyleyen Ahmet Bağran Aksoy, ‘’Bu sene umudumuz ege bölgesinde ürettiğimiz çam balıydı. Onu da yangında yanan kovanlarla kaybettik. Hal böyle olunca o bölgede arıcılık yapan meslektaşlarımızı da düşünmemiz, ne lazımsa yapmamız gerekiyor‘’ diye konuştu.

 EKOSİSTEMİMİZ ÇÖKÜYOR

40 yıllık bal uzmanı Ahmet Bağran Aksoy,  Marmaris yangınında kaybettiğimiz ormanlar ve canlılar hakkında, ‘’Ekosistemimiz çöküyor. O bölgeleri kullanıma açmayarak ormanın kendini yenilemesine müsaade etmemiz gerekiyor. Bu 20-30 yıl gibi bir zaman alacak ama ancak bu şekilde arılarımızı ve diğer canlılarımızı geri kazanabiliriz’’ ifadelerini kullandı.

“DEVLET İLE BİRLİKTE ENDÜSTRİYEL MARKALAR DA ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI”

Aksoy, “Arıcıların zararları biran önce tespit edilmeli. İlk olarak devlet, ormanlarda geçim kaynakları kül olan vatandaşları için hibe çıkarmalı. Endüstriyel markaların elini taşın altına koyması gerekiyor. Biz Etabal ailesi olarak elimizden geleni yapıyoruz ama yetmez. Bu enkazdan hep birlikte çıkmamız gerekiyor. Yangından az hasar almış ağaçlar hemen tedavi edilmeli ve kayıpların yerine yenisi dikilmeli. Çam dikimi konusunda çok ufak fide dikilirse ormanın tekrar kendine gelmesi ve arıların geri dönme süreci çok uzayacaktır. En az 2-3 metre boylarında çamlar dikilmeli” ifadelerini kullandı.

Türkiye ve Dünya genelinde yaşanan orman yangınlarının nedenleri tartışıldı!

Yuvam Dünya Derneği ve bilim insanları, canlı yayında Türkiye ve Dünya genelinde yaşanan orman yangınlarının nedenlerini tartıştı

Yuvam Dünya Bilim Kurulu Başkanı ve Boğaziçi Üniversitesi İklim Merkezi Başkanı Prof. Dr. Levent Kurnaz ile İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Antalya’nın Manavgat ilçesinden başlayarak Adana, Muğla, Mersin, Isparta, Ankara, İzmir’in de aralarında bulunduğu 20’nin üzerinde ilde meydana gelen ve dünya genelinde de pek çok ülkede devam eden orman yangınlarını değerlendirdi.

Yuvam Dünya Yönetim Kurulu Üyesi Aysel Madra’nın moderatörlüğünde, 2 Ağustos Pazartesi günü Yuvam Dünya sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen canlı yayına katılım gösteren Levent Kurnaz ve Doğanay Tolunay, Türkiye’nin gündemine oturan “Ormanlar neden yanıyor?” sorusuna yanıt aradı.

Dikkatsizlik yangın riskini katlıyor

Doğanay Tolunay’ın, Türkiye’de sıcaklıkların artması ve beraberinde susuzluğun da artış göstermesi ile Temmuz ve Ağustos aylarının her zaman için riskli olduğunun belirtildiği yayında, Türkiye’nin güney kesimlerinin 10 aydır kuraklıkla mücadele ettiğinin de altı çizildi. Levent Kurnaz, kuraklık, rüzgâr ve sıcaklığın birleşerek yangına davetiye çıkardığını belirtirken; bu tarz bölgelerin iklim krizi sonucunda daha sıcak, daha kurak, daha rüzgârlı olmasının yanı sıra insanların dikkatsizliğinin de yangın riskini katladığını söyledi ve araçlardan atılan sigara izmaritlerinden, ormanların içinden geçen elektrik nakil hatlarına, ormanlarda yakılan mangallardan kırık bir cam parçasına kadar sayısız tetikleyicinin orman yangınlarına neden olabileceği vurguladı.

YANGININ İZLERİNİ SİLMEK İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORLAR

AKUT, Akdeniz yangınında 251 cana destek oldu

Ülkemizin Güney Ege ve Akdeniz kıyı şeridini etkisi altına alan büyük yangın felaketi ile mücadele devam ediyor. Ülkemizin ilk arama kurtarma sivil toplum örgütü AKUT Arama Kurtarma Derneği, Marmaris, Bodrum, Fethiye, Antalya, Alanya ve Denizli ekipleriyle çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyor.

AKUT yangın bölgelerinde görev alan ekiplerinin çalışmalarına dair, 7 gönüllünün katıldığı AKUT Marmaris çalışmalarında, 7 insan ve 87 hayvanın tahliye edildiği; Alanya ekibinden 7 gönüllü ve Antalya ekibinden 4 gönüllü ile sürdürülen Manavgat operasyonunda ise, 6’sı çocuk, 79 insan, 2 cenaze ve 78 hayvanın tahliyesinin yapıldığı vurgulandı.

KIZILAY EKİPLERİ MUĞLA’NIN DÖRT NOKTASINDA GÖREV BAŞINDA

Orman yangınlarıyla mücadele eden ekipler ile afetzedelere yardım ulaştıran Kızılay, Muğla’nın farklı ilçelerinde süren ve yerleşim yerlerini tehdit eden yangınlarda da görev başında. Acil ihtiyaçları karşılamaya devam eden Kızılay ekipleri, bir yandan da ihtiyaç tespitleri yapıyor.

Muğla’nın Bodrum, Marmaris, Milas ve Seydikemer ilçelerindeki orman yangınlarından etkilenenlere de yetişen Kızılay’ın şubeleri, afet uzmanları ve gönüllüleriyle hem saha da çalışma yürüten görevlilerin hem de yangından etkilenenlerin acil ihtiyaçlarına cevap veriyor. 13 mobil beslenme aracı ve 1 sahra mutfağıyla günlük 51 farklı dağıtım noktasında vatandaşlara beslenme desteğinde bulunan Kızılay, afetin ilk gününden bu yana alanda bulunan toplam 100 insani yardım aracı ile 2.342 afet uzmanı ve gönüllüsüyle birlikte sahada faaliyetlerine devam ediyor. Gıda kolisi, hijyen malzemesi, kumanya, içecek ve su gibi yardım malzemelerinin gün boyunca ihtiyaç bölgelerine ulaştırılmasını sağlayan Kızılay, günlük 10.185 kişilik sıcak yemek hizmeti sunuyor.

Yangın bölgelerinin durumlarını yakından takip eden Kızılay ekipleri, ihtiyaca göre de ekiplerini yönlendiriyor.

HAYTAP, MANAVGAT VE MARMARİS’TE İLK SAHRA YAŞAM HASTANESİNİ KURDU

HAYTAP, yangında zarar gören hayvanlar için Manavgat ve Marmaris’te ilk sahra yaşam hastanesini kurdu. Tam teçhizatlı ilk hayvan sahra hastanesi konumunda olan hastanelerde, yangında mağdur olan tüm hayvanlara ücretsiz tedavi uygulanmaya başlandı.

HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu), çıkan yangınlarda zarar gören hayvanlar için Antalya’nın Manavgat ilçesi, Muğla’nın Marmaris ilçesinde ilk sahra yaşam hastanesini kurdu. Tam teçhizatlı ilk hayvan sahra hastanesi konumunda olan hastanelerde, iki veteriner hekim  HAYTAP gönüllüleri ile birlikte tam zamanlı hizmet vererek, yangında mağdur olan tüm hayvanlara ücretsiz tedavi uygulamaya başladı.

Kurulan sahra hastanelerinde; muayene masaları, yoğun bakım kabinleri, oksijen konsantratörü, oksijen tüpü, cerrahi setler, operasyon lambası, sedye, acil müdahale ekipmanları, pansuman, sütür ve tedavi ilaç ve malzemeleri bulunuyor. HAYTAP’a yapılacak yardımlarla daha fazla sahra hastanelerinin kurulması amaçlanıyor.