ANKARA -  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, A Haber'deki "Cumhurbaşkanı ile gündem özel" canlı yayınında soruları yanıtladı.

HDP'nin Diyarbakır mitinginde meydana gelen patlamayla ilgili sorular üzerine Erdoğan, "Temennimiz ağır yaralıların şifasını bulmasıdır. Rab'bim ölenlere rahmet, yaralılara da şifalar versin. Miting esnasında iki ayrı noktada patlama söz konusu oluyor. Bir trafonun önünde olan bir bölgede, simitçinin olduğu söyleniyor. Bir de 40-50 mesafede de bir çöp kutusunda kurulu olduğu söyleniyor" diye konuştu.

Erdoğan, daha önce yaşanan ölüm olayları da düşünüldüğünde sürecin maalesef çok olumsuz yanlarının olduğunun görüleceğini belirterek, "Fakat bugünkü olayın tam seçimin iki gün öncesinde olması, seçime ciddi manada bana göre gölge düşürdü. Seçimi öyle veya böyle yapacağız. Bütün güvenlik tedbirler daha da artırılmak suretiyle bu seçimi en iyi şartlarda inşallah gerçekleştirmenin gayreti içindeyiz" ifadelerini kullandı.

"Sükunet telkin edilmeli"

Herkesin, tahriklere gelmeden, demokratik hakkını en ideal şekilde pazar günü kullanmaya kendini hazırlamasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi partilerin de tabanlarına daha da farklı şekilde sükunet ve suhuleti telkin etmesi gerektiğini söyledi.

Pazar günkü seçime çok büyük bir katılım sağlanması gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Yaklaşık bir saate yakındır HDP Eş Başkanını arkadaşlarıma arattırıyorum. Kendilerine ulaşamadıkları için henüz bir geçmiş olsun temennimizi iletemedik ama böylece gerek şu yayın vasıtasıyla bunu iletmiş olalım, aynı zamanda zaten Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosundan da bu konuyla ilgili açıklamamızı yaptık" şeklinde konuştu.

"Çözüm süreci HDP ile başlamadı"

"HDP barajı aşamayacak olursa, bu Çözüm Süreci'ni nasıl etkiler?" şeklindeki bir soru üzerine Erdoğan, sürecin HDP ile başlamadığını söyledi.

"Türkiye'de özellikle bu Çözüm Süreci meselesi sadece belli bir ırkın sorunu olarak mı ele alınacak?" sorusunu soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, asıl sıkıntının ise burada olduğunu söyledi.

Kendisinin bu soruya "Hayır" yanıtını verdiğini dile getiren Erdoğan, "Olayı bir defa genelleyeceğiz. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla... Ülkemizde 78 milyon, biz buna sarılmak zorundayız. Türkiye'de şu anda gündemde olduğu için veya çok abartıldığı için söylüyorum; Ne siyasi Kürtçülük yapacağız, ne siyasi Türkçülük yapacağız" değerlendirmesinde bulundu. 

PKK'nın silah bırakması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK'nın hala silah bırakmadığı ve Abdullah Öcalan'ın kongre çağrısı hatırlatılarak, "Yaz aylarında PKK'nın silah barıkması, ülke dışına çıkması konusunda somut bir adım bekler misiniz?" şeklindeki soruyu yanıtlarken de "Bu tabii onların sorunu" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Onlar silahı bırakırlar veya bırakmazlar. Bırakırlarsa devletin planı farklıdır, bırakmazlarsa devletin planı farklıdır. Devlet bu planını duruma göre, A planı, B planı, C planı, hepsini ona göre uygulamak durumundadır. Dolayısıyla bizler şu anda çağrımızı, bu ülkeyi bir huzur ülkesi yapalım, bu ülkenin gençleri dağlara kaçırılmasın istiyoruz. Anaları ağlatmasınlar istiyoruz" şeklinde konuştu.

"HDP'nin önemli isimlerinden birisinin açıklaması oldu, 'MHP ile bile süreci yürütebiliriz. İş ki ciddiyet olsun' diye. Bu sadece süreçle ilgili bir açıklama mı size göre, yoksa seçim sonuçlarına yönelik de bir hazırlık mı?" sorusu üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir taraftan bu söylenirken, öbür taraftaki siyasi partinin Genel Başkanı, 'Asla böyle bir şey söz konusu değil' diyor. Tabii tek taraflı olarak 'Ben dedim, oldu' diye bir şey olmaz. Bu olsa olsa ancak pazar gününe yönelik, herhalde 'Oradan acaba bir prim yapabilir miyiz, bak biz istedik de onlar kaçtı' gibi bir yaklaşım tarzı olabilir. Orada biraz zannediyorum 'kurnazlık yatıyor' diye düşünüyorum" yanıtını verdi.

"Benim 'sürpriz' ifadem yeni anayasa, başkanlık sistemi"

Daha önce dile getirdiği "Seçim sonuçlarından sürpriz çıkabileceği" yönündeki açıklamasının hatırlatılarak, "Bu görüşünüzü hala koruyor musunuz? Bu seçimlerin sizce en sürpriz sonucu ne olabilir?" sorusunun yöneltilmesi üzerine Erdoğan, buradaki "sürpriz" ifadesini herkesin farklı bir yere çektiğini aktardı.

Recep Tayyip Erdoğan, "Benim 'sürpriz' ifadem aslında, yani bu seçimlerden yeni Türkiye, yeni anayasa, başkanlık sistemi. Bu üç hedefi yakalayabilecek bir seçim sonucu. 'Olmaz' diyorlar ya ben bunun olabileceğini, onun için de dikkat edilirse 400'ü verin, 400'ü alan bir parti gelsin bunları gerçekleştirsin. Olmadı, 330'u yakalayan bir parti refarandumla millete gitsin ve ben milletimin yeni Türkiye'ye, yeni anayasaya, başkanlık sistemine 'evet' diyeceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı. 

"Hiçbir zaman temsilde israf olmaz"

"Hiçbir zaman temsilde israf olmaz" diye konuşan Erdoğan, haha önce resmi törenleri Başbakanlık ve Yargıtay arasındaki sokakta yaptıklarını, yağmur yağdığında merasimlerin yapılamadığını anımsatarak Kazakistan ve Çin gibi bir çok ülkelerde merasimlerin kapalı mekanlarda yapılabildiğini vurguladı.

Kapalı alanda merasim yapmanın önemini vurgulayan Erdoğan, "Bu göğsünüzü gere gere artık güçlü bir Türkiye var, bunu gösteriyor. Ben faniyim, öleceğim, yarın ben yokum, bir başka arkadaşımız gelecek, burada cumhurbaşkanı olarak bu görevi ifa edecek ve bunun için de ikide bir yatıp kalkıp; 'kaçak saray', sen bunu söylemekle hiçbir şey kazanamazsın. Çünkü bu sarayda veya bu külliyede, bu ülkenin vatandaşı herkesi biz- temsil noktasına olanları kastediyorum- ağırlıyoruz. Ağırlamaya da devam edeceğiz" diye konuştu.

"Rahmetli Özal'da çıktı meydana"

Erdoğan, "İlk meydanlara çıkan ben değilim, rahmetli Özal da çıktı meydana" diyerek, o döneme ait konuyla ilgili gazete kupürlerini gösterdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meydana çıkmak bizim en doğal hakkımız. Niye çıkmayım ben meydana. Muhalefet her zaman bunu söyleyecek. Her zaman bunu yapacaklar çünkü onların Tayyip Erdoğan'dan mutlu olmaları mümkün değil ki. Bizim atacağımız her imza onları rahatsız edecektir" ifadelerini kullandı.

"MİT tırlarını arayamazsın"

"Adana'da durdurulan tır meselesinin yeniden gündeme gelmesiyle beraber, paralel yapı ile mücadelede gündemde üst sıralara tırmandı. Paralel yapı ile mücadelede gelinen nokta nedir, siz bu noktayı tatminkar buluyor musunuz'' sorusu üzerine Erdoğan, bunun matematiksel bir olay olmadığını, böyle olmadığı için de ''şuraya gelindi'' denilemeyeceğini bildirdi.

Bunun, sosyal, siyasi ve hukuki bir süreç olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu anda da bunların işlediğini kaydetti. Erdoğan, "Ama, bizim burada bir hedefimiz var. O da, 'adalet gelip yerini bulacak'. Hukuk içinde, yasalar ne emrediyorsa, bunun gereği ne ise bu olacak" dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada savcı, hakim, sizin buna yetkiniz var mıydı, yok muydu? Olmayan yetkiyi nasıl kullanırsınız? Burada casusluk var, ajanlık var, ne ararsanız bu işin içinde var. Çünkü, bu tırlar MİT tırlarıdır. Sen, MİT tırlarını arayamazsın. Böyle bir yetkin yok. Müsaadeyi alacaksın. Böyle bir şeyin hiçbirisi yapılamadı."

"Türkiye'yi karalama var"

"Bir gazetede tırların içeriğine yönelik fotoğraflar yayımlandı. Bunu 'vatana ihanet' olarak değerlendirdiniz, kimileri de 'gazetecilik' dedi. Ne dersiniz?" sorusuna Erdoğan, "Burada Türkiye'yi karalama var. Bunların bütün dertleri, 'Türkiye'yi biz nasıl uluslararası mahkemelere götürebiliriz?' Bu kişiyi tanıyorsunuz. O kişiyi benim konuşmama gerek yok. Bundan sonrası yargıda" diye yanıt verdi. 

Kendisinin de dava açtığını anımsatan Erdoğan, suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Erdoğan, "Çünkü, ilk kirli algı operasyonunu bunlar, paralel yapıyla beraber yürütüyorlar. Yapılan iş belli. Çünkü, paralel yapı, aynı şeyleri daha önce yayımladı. Bu, şimdi aynı şeyleri karıştırıyor. 'Oralardan bir şey çıkar mı çıkmaz mı?' Yaptığı iş bu" diye konuştu.