Kartal H Tipi Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan tahliye edilen Murat Eren'i, cezaevinden arkadaşları bahçeye kadar uğurladı.

Cezaevi önünde kendisini bekleyen eşi Hande Eren, yakınları ve arkadaşları ile kucaklaşan Murat Eren, gazetecilere yaptığı açıklamada, özgür olmayı henüz tatmadığını, özgürlüğü tatmak için biraz zaman geçmesi gerektiğini söyledi.

"İçeriden hançerlenmesine rağmen, hem silahlı kuvvetleri hem emniyet mücadeleye devam ediyor"

Eren, son zamanlarda artan şehit haberleri nedeniyle üzüntü duyduğunu ifade ederek "İçeriden hançerlenmesine rağmen, hem silahlı kuvvetleri hem emniyet mücadeleye devam ediyor. Halen daha şehit veriyoruz ve şehitlerimizi minnetle anıyorum. Tarif edilmesi zor duygular içindeyim ama şu da bir gerçek ki ben çıktım. İnşallah özgür olduğumu bir an önce hissetmeye başlarım. İki astsubayımız daha var içeride. Onlara buradan selam ediyorum, sabırlar diliyorum. Onlar da inşallah bu süreçte dışarı çıkacaklar, ben buna inanıyorum." diye konuştu.

 "O üniforma aşkı hiç sönmedi benim"

Eren, gazetecilerin "Silahlı kuvvetlere dönmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna ise "kendisine görev verilmesi halinde her zaman bu göreve hazır olduğu" yanıtını verdi.

Yıllarca gönüllü olarak doğuda görev yaptığını hatırlatan eski Kara Pilot Yüzbaşı Murat Eren, şunları kaydetti:

"Silahlı kuvvetlerin dönüş noktasında da bizler komutanlarımız doğrultusunda vatansever Atatürkçü ve devletçi bireyler olarak yetiştirildik tabii ki vatan bize derse ki 'gel burada şu görevi yap' derse ben uçuş hocasıyım aynı zamanda, inanıyorum ki çok yeni subayları yetiştirebilecek niyetim devam ediyor. Bir süre ara verdim ama gönül bunu ister elbette. Bir an evvel uçuşa dönmeyi, silahlı kuvvetlerde olur, dışarıda olur, istiyorum. Ama silahlı kuvvetlere çağırırlarsa eğer hayır diyemem. Asla kırgın değilim, devlete küsülmez. O üniforma aşkı hiç sönmedi benim, ben hep subay kimliği taşıdım."

"Kalbi vatan sevdasıyla çarpan bu insanları hesaba katmadılar"

Eren, darbe girişimi sırasında farklı bir plan yaptığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Onlara mensup öğrencilerimden yok, ama tanıdıklarımdan var. Çok şükür öğrencilerimden yok. İşin aslı, bunu Fetullah Gülen ekibinin yaptığını ilk etapta fark ettim. Eğer bir hareketlilik olsaydı buradan direkt kaçacaktım ve mücadeleye dışarıda devam edecektim. Bunu telefonda birkaç arkadaşıma ve komutanlarıma da söyledim. Teyakkuzda bekliyordum. Çünkü burada bir kafesin içindesiniz ve burada en kolay bulacakları kişi bendim. Bu mücadeleyi dışarıda kanımın son damlasına kadar sürdürürdüm. Öyle bir duygunun içerisindeydim, hazır bekliyordum. Amaçlarına asla ulaşamayacaklar. Bunlar her şeyi bir kenara bırakıyorlar ve kalbi vatan sevgisiyle çarpan, hangi görüşten olursa olsun, kalbi vatan sevdasıyla çarpan bu insanları hesaba katmadılar."