HABER: M. KEMAL SALLI

İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürlüğü salonlarında düzenlenen etkinliğe Türksoy Genel Sekreteri ve Büyükelçi Prof. Dr. Düsen Kaseinov, İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin , Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Masim Hacıyev, Türksoy Ülke temsilcileri, Türkçe Konuşan Ülkeler Uluslararası Gazeteciler Derneği (MİGFED) Genel Başkanı Güngör Yavuzaslan ve Türk Dünyası sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri katıldı.

TÜRKSOY’u tanıtan video gösteriminin ardından program, İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük ve TÜRKSOY Genel Sekreteri Prof. Dr. Düsen Kaseinov’un konuşmalarıyla başladı .

Etkinlik dolayısıyla düzenlenen panelde Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’ın bağımsızlıklarının 25. yılı dolayısıyla TÜRKSOY tarafından basılan kitaplar TÜRKSOY Ülke temsilcileri Elçin Gafarlı (TÜRKSOY Azerbaycan), Askar Turganbayev, (TÜRKSOY Kazakistan), Hocageldi Kuluyev (TÜRKSOY Kırgızistan) ve Sancar Mülazımoğlu (TURKSOY Balkanlar) tarafından tanıtıldı.

“TÜRKSOY’UN HİZMETLERİNDE PAY SAHİBİ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUZ” 

TÜRKSOY’un çalışmalarının tanıtıldığı video gösteriminin ardından açılış konuşmasını yapan özetle şöyle dedi:

 Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük, “Kültür A.Ş.’ye ucundan kıyısından tutulması ricasıyla iletilen bu tür etkinliklerde karınca kararınca pay sahibi olmamızdan dolayı gerçekten mutluluk ve onur duyuyoruz. (…)  Çalışmalarından, başarılarından ve Kültür A.Ş.’yi de bu halkaya dahil etmelerinden dolayı TÜRKSOY’a teşekkür ediyorum.”

“TÜRKSOY BİR KÜLTÜR ORDUSU OLUŞTURDU” 

TÜRKSOY Genel Sekreteri Prof. Dr. Düsen Kaseinov da, çalışmalarına sağladığı çeşitli katkılarından dolayı Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Kütük’e teşekkür ettiği konuşmasında, “Önümüzdeki yıl 25 yaşına girecek olan TÜRKSOY, bu çeyrek asırda, Türk Dünyası’nın en gözde kuruluşu olmayı başardı” dedi.

Prof. Kaseinov, üyesi olan 14 ülkenin sınırlarını aşan TÜRKSOY’un Avrupa’da, Balkan ülkelerinde, Almanya’da, İngiltere’de, Fransa’da, İtalya’da, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, Amerika’da New York’ta, Washington’da, Çin Halk Cumhuriyeti’nde birbirinden değerli yüzlerce özgün etkinliğe imzasını attığını belirterek şöyle dedi:  

“Bu süre içinde Türkologlar, edebiyatçılar, müzisyenler, bestekârlar, solistler, ressamlar, heykeltraşlar, halk oyunları toplulukları ve sayıları binleri aşan adeta bir kültür ve sanat ordusu meydana geldi. İşte bu ordu, Dünya’da yaşanan acılardan kurtulmak için, gerekli olan hoşgörünün, karşılıklı sevgi ve saygının barış ve adalet duygusunun yerleşmesinde büyük bir rol oynayacaktır.”

“…TÜRKSOY Daimî Konseyi, bu yıl, Kazakistan’ın Türkmenistan kentini Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçmiştir. Hoca Ahmed Yesevî Hazretlerinin mekânı olan bu kutsal topraklar, bu vesileyle, yıl boyunca TÜRKSOY’un etkinliklerine ev sahipliği yapacaktır. Bu sayede Türkistan’ın bütün dünyada daha iyi tanınmasına imkân sağlanacağına inanıyorum. “

“…2017 yılı, TÜRKSOY üyesi ülkelerde, doğumunun 300. yılı olması dolayısıyla, Azerbaycanlı Şair Molla Panah Vagif’i Anma Yılı olarak ilân edilmiştir.”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’nin Türk Dünyası’na yönelik çalışmalarını takdirle karşıladıklarını belirten Prof. Kaseinov, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizlere, Türk Dünyası’nın UNESCO’su olan TÜRKSOY çerçevesinde tanıtma imkânı sağladıkları için, Sayın Nevzat Kütük ve ekibine teşekkürlerimi yineliyorum.”

Kardeş ülkelerin bağımsızlıklarının 25. yılı dolayısıyla TÜRKSOY tarafından basılan kitapları tanıtıldığı panelin ardından, İBB Kültür A.Ş. salonlarında, Türk Dünyası ressamlarından seçilmiş eserlerden oluşan resim sergisi açıldı.

   

TÜRKSOY VE İBB KÜLTÜR A.Ş.

Türk tarihine kültürüne hizmet etmek, insanlığa hizmet etmek demektir. Çünkü, Altaylardan Akdeniz’e uzanan engin coğrafyada, Tamgalı Say ve Saymalı Taş yaylalarındaki binlerce yıl öncesine tarihlenen kaya resimlerinden günümüze uzanan tarih şeridinde, çok engin bir tarih ve bu tarihin ürünü olan çok zengin bir kültür saklıdır. Saklıdır diyoruz, çünkü, Tamgalı Say ve Saymalı Taş kaya resimlerindeki tamgalardan Orhun ve Yenisey anıtlarındaki seslerin işareti olan harflerle yazılmış metinler arasında binlerce yıllık tarih henüz aydınlatılamamıştır.

Bilim adamları, “Resimden piktografa (Eski Mısır'da olduğu gibi harf yerine geçen resimli tek işaret) ve piktograma (stilize resim), ideograma (doğrudan fikri anlatan işaret), oradan fonograma (bir harf, hece ya da sesi gösteren işaret), en sonra da seslerin işareti olan harflere geçebilmek için, on-onbeşbin yıllık bir süreç gerekmektedir” diyorlar. Bu bilimsel gerçek de gösteriyor ki, Türkistan coğrafyasında insanlığın binlerce yıllık tarihi karanlıktadır ve Türklerden başka bir milletle ilişkilendirilemediği için de, bu süreç bilinçli olarak karanlıkta bırakılmaktadır. Kaya resimleri de, tamgalar da, seslerin işareti olan harflerle yazılmış Orhun ve Yenisey anıtları da Türkistan coğrafyasındadır; Oğuz Hanları, Atillaları, Bilge Kaanları, Timurları, Babür Şahları, Hoca Ahmet Yesevileri, Kaşgarlı Mahmutları, İbni Sinaları, Farabileri, Ali Şir Nevaileri, Uluğ Beyleri… yetiştiren Türkistan coğrafyasında..
 


Samuel Noah Kramer, “Tarih Sümer’le başlar” diyor, ama insanlığa yazı yazmayı öğreten Sümerlerin Türklüğünden hiç söz etmiyor. Sümerler kendilerine Kengerler derlerdi ve Kengerlerin atayurdu bugünkü Türkistan coğrafyasıdır. Kazakistan’daki bir kazıda ortaya çıkarılan “Altın Elbiseli Adam”ın gümüş çanağındaki ÖnTürk alfabesiyle yazılmış olan 26 harflik yazı, insanlık tarihini en az 500 yıl geri götürmüştür.

Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleri sonrasında, bu yeni inanç ikliminde de, edebiyattan mutfak kültürüne, mimariden süsleme sanatlarına uzanan geniş yelpazede şaheserler meydana getirmişlerdi. Türkler, her alanda giderek renklenen ve zenginleşen kültürlerini Avrupa içlerine taşımışlar, Rönenans’a giden uyanışın mimarı olmuşlardır. Bir zamanlar Avrupa’ya Türk modasının egemen olması, Avicenna olarak andıkları İbni Sina’nın yazdığı tıp kitaplarının Fransa üniversitelerinde 400 yıl boyunca ders kitabı olarak okutulmuş olması da, kültürel zenginliğimizin boyutunu ve Batı toplumlarına etkilerini gösteren çarpıcı örneklerdir.

Türk kültürü yalnızca bilim ve sanatta harikalar oluşturmakla kalmamış, toplum ve devlet yönetimini kurallara bağlayan pek çok yasanın temelini oluşturan kurallar dizisi üretmişti. “Dünyanın en huzurlu dönemi 16. yüzyıldır” denilir. 16. Yüzyıl dünya haritasını açıp baktığımızda dünyaya egemen olan üç büyük imparatorluk görüyoruz: Hindistan’ın kuzeyinde Babür İmparatorluğu, onun kuzeyinde Kazak Hanlığı, doğuda da Osmanlı İmparatorluğu..  İnsanlık, her konuda en güzel eserlerini bu dönemde, yani Türk kültürünün dünyanın büyük bir bölümüne egemen olduğu dönemde üretmiştir. Binlerce yıllık bir birikimden beslenen Türk kültürü bu dönemde daha da zenginleşmiştir. Türk kültürü binlerce yıllık bir birikimin eseri olan emsalsiz bir hazinedir. Bu kültürü yaşatan ve gelecek kuşaklara aktaran TÜRKSOY ve İBB KÜLTÜR A.Ş. gibi kuruluşlarımızı şükranla anıyoruz..

PROF. DR. DÜSEN KASEİNOV’UN UNUTULMAZ HİZMETLERİ

Türk Dünyası’nın UNESCO’su olarak kabul edilen Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), 1993 yılında Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanları tarafından imzalanan anlaşmayla kurulmuştur.

Daha sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonuna bağlı Tataristan, Başkortostan, Altay, Saha, Tıva ve Hakas Cumhuriyeti ile birlikte Moldova’ya bağlı Gagavuz Yeri, TÜRKSOY’a gözlemci üye olarak katılmışlardır.

TÜRKSOY, 20 yılı aşkın süredir Türk halklarının gönül birlikteliğini ve kardeşliğini güçlendirmek, ortak Türk kültürünü tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak ve için hem Türkiye’de hem de kardeş ülkelerde çeşitli etkinlikler düzenlemekte kitaplar yayınlamaktadır. TÜRKSOY’un Prof. Dr. Düsen Kaseinov’un yönetiminde Türk kültürüne yaptığı unutulmaz hizmetler takdirle anılmaktadır.

Prof. Dr. Kaseinov’un TÜRKSOY çatısı altında düzenlediği etkinliklerle, yayınladığı dergi ve kitaplarla hem tarihimizin unutulmaz değerlerini hem de kültürel zenginliklerimizi daha ayrıntılı olarak tanımış olduk.

Prof. Kaseinov’un, deneyimli bir devlet adamı olarak Türk kültürüne yaptığı en önemli hizmetlerden biri de insanlığın en eski bayramı olan NEVRUZ’u UNESCO’nun “Somut Olmayan İnsanlık Mirası Listesi”ne yazdırmış olmasıdır. Yıllardır NEVRUZ, TÜRKSOY’un Türk Dünyası’nın çeşitli bölgelerinden seçerek oluşturduğu geleneksel giyimli ekibin sunduğu gösterilerle New York’ta, BM çatısı altında kutlanmaktadır.

İBB KÜLTÜR A.Ş. ve GENEL MÜDÜR NEVZAT KÜTÜK

İBB Kültür A.Ş. kurulduğu günden bu yana, Topkapı’daki Türk Dünyası Kültür Mahallesi’deki merkezinde ve İstanbul’un çeşitli bölgelerindeki kültür merkezlerinde düzenlediği etkinliklerle, yayınladığı birbirinden değerli kitap ve dergilerle, açtığı müze ve kitabevleriyle hem kültürümüzün çeşitli alanlarındaki zenginliklerini tanıtmakta hem de gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamaktadır.

İBB Kültür A.Ş. Genel Müdür Nevzat Kütük döneminde çalışmalarını daha da artırmış ve çeşitlendirmiştir. İBB Kültür A.Ş. Türk Dünyası’nın en önemli kültür merkezlerinden biri olmuştur. Kültür A.Ş.’nin genel merkezinin de bulunduğu Topkapı’daki Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde çeşitli vesilelerle geniş katılımlı etkinlikler düzenlenmektedir.

Genel Müdür Nevzat Kütük “TÜRKSOY ve TÜRK DÜNYASI” panelinde yaptığı konuşmada zengin kültürümüzü tanıtmak ve gelecek kuşaklara aktarmak konusunda geniş kapsamlı hazırlıklar yaptıklarının müjdesini verdi.

Önce VATAN gazetesi yazı ailesi olarak, Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı TÜRKSOY’u ve İBB KÜLTÜR A.Ş.’yi, Türk kültürüne yaptıkları hizmetlerden dolayı kutluyoruz ve hizmetlerini duyurmayı bir görev kabul ediyoruz.

TEŞEKKÜR

İBB Kültür A.Ş. yönetimi meslek hayatımızın 56. yılında, “Türk Dünyası’na ve Türk kültürüne yaptığı hizmetlerden dolayı” gerekçesiyle bizi de ödüle layık görmüş. Kültür A.Ş. yönetimine değerli Genel Müdürü Nevzat Kütük Beyefendiye teşekkürlerimi sunuyorum; bu iltifata layık olmaya çalışacağım. Türk Dünyası’na olan sevgimiz gençlik yıllarımızdan başlar, fakat Türk bizler Türk Dünyası’na karşılık hizmet etmeyi bir yaşam biçimi olarak benimseten Prof. Dr. Turan Yazgan’dır. Bu vesileyle, Cennetmekan Hocamızı rahmet ve saygıyla anıyorum.

Türk Dünyası’na karşılıksız hizmet konusunda kendimize örnek aldığımız bir diğer kişi de TÜRKSOY Genel Sekreteri, Büyükelçi, Prof. Dr. Düsen Kaseinov’dur. Bugün TÜRKSOY tüm dünyanın tanıdığı ve takdir ettiği bir kuruluş olabilmişse, BM’ye üye bütün devlerce Türk Dünyası’nın UNESCO’su olarak anılıyorsa, bu gurur verici tablonun baş mimarı Prof. Dr. Düsen Kaseinov’dur. Türk Dünyası olarak kendisine ne kadar teşekkür etsek hakkını ödeyemeyiz.