MUĞLA - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bizim yaptığımız görevler zırhlı görevler değildir. Olmamalıdır da zaten. Ne zaman bu ülkede bizim yaptığımız görevleri yapanlardan biri şehadet şerbeti içerse bilmenizi isterim ki o zaman büyük sorunlar bertaraf ediliyordur. Bu çok nettir ve açıktır. Hepimizin bildiği, bellediği bunu göze alan bir adam vardır. O bizim bugün Cumhurbaşkanımız." dedi.

Bakan Soylu, Muğla Valiliği tarafından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğrenci Sarayı'nda düzenlenen yemekte şehit yakınları ve gaziler ile bir araya geldi. Salondaki şehit yakınları ve gazilerin bulunduğu masaları tek tek gezen Soylu, bir süre sohbet etti. Programın açılışında şehitler için Kur'an-ı Kerim okundu, Muğla Müftüsü Abdurrahman Koçak da dua etti.

"Bu topraklar dualı ve bereketli topraklardır"

Programda bir konuşma yapan Soylu, şehit ailelerinin bu topraklarda elde edilecek makamların en yücesine ulaşan, şehadet şerbeti içen yiğitlerin kendilerine emaneti olduğunu belirtti.

Bu nedenle şehit aileleri ile olan buluşmayı çok önemsediğini ifade eden Soylu, "Bu akşam çok önemli bir birlikteliği gerçekleştiriyoruz. Bu memleket için canını feda edenlerin şu anda biz burada bulunduğuna inanıyoruz. Hepimizin arasında bulunduğuna inanıyoruz. Bu topraklar dualı ve bereketli topraklardır. Bu toprakların dualı ve bereketli olmaları sadece mevsimden değil, iklimden değil, bu toprakların hürriyeti için, kardeşliği için şehadet şerbeti içenlerdendir." diye konuştu.

"Onlara kendimizi bulmayı borçluyuz"

Şehit aileleriyle buluşmaları bir siyasetçi, bir devlet adamı veya işini yapma gereğinde olan bir insan gibi değil, o ailenin bir ferdi, mensubu ve o günü yeniden yaşayan bir kişi olarak gördüğünü aktaran Soylu, "Amacımız şehit ailelerine hizmetkar olmaktır." dedi.

Soylu, bu amaçla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Başbakan Binali Yıldırım ve tüm bakanların bu gayretin içerisinde bulunduğunu kaydetti.

Ülkede daha iyiyi, daha güzeli, daha anlamlıyı oluşturmak için büyük bir mücadele ortaya koyduklarını anlatan Soylu, insanların birbirini anladığı ve dinlediği bir memlekette yaşadıklarını bildirdi.

Konuşmasında şehit yakınlarına seslenen Soylu, şunları söyledi:

"Evlatlarınızın bıraktığı bayrak bugün yine aynı anlayış içerisinde bulunan, gözleri çakmak çakmak olan o evlatlarınızı gören 'Allah'ım şehadete ulaşabilir miyim' diye bekleyen yiğitlerimizin elindedir. Eğer böyle olmasaydı, bu topraklar bugün özgür, hür, bağımsız olmazdı. Eğer böyle olmasaydı bugün ay yıldızlı bayrağımız 780 bin kilometrekarede nazlı nazlı dalgalanmaz, şanlı ve gururlu bir şekilde gönderde durmazdı. Eğer onlar fedakarlık yapmamış olsalardı bu fedakarlığı göz önüne almamış olsalardı, ezanlar bu güzel coğrafyalarda okunmazdı. Onlara maneviyatımızı borçluyuz. Onlara sadece ülkemizin bağımsızlığını özgürlüğünü değil aslında özümüze yeniden dönmeyi borçluyuz. Onlara kendimizi bulmayı borçluyuz. Onlara kendimizin ne olduğunu bir daha gösterdikleri için borçluyuz. Onlara çocuklarımıza ailelerimize nasıl bir muhabbet beslememiz gerektiğini bize öğrettikleri için borçluyuz. "

"Bayrak doğru ellerdedir"

Bakan Soylu, ülkenin huzur ve refahı için gece gündüz demeden çalıştıklarını belirterek, "Bizim yaptığımız görevler zırhlı görevler değildir. Olmamalıdır da zaten. Ne zaman bu ülkede bizim yaptığımız görevleri yapanlardan biri şehadet şerbeti içerse bilmenizi isterim ki o zaman büyük sorunlar bertaraf ediliyordur. Bu çok nettir ve açıktır. Hepimizin bildiği, bellediği bunu göze alan bir adam vardır. O bizim bugün Cumhurbaşkanımız." diye konuştu.

Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz'da milleti için Marmaris'te bunu göze alan bir kişi olduğunu anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Milletin istikbali için uçak kalkıp, uçak inmeyebilirdi. Bunu sizde, bende bütün dünyada bilmektedir. Onun için hiç endişe etmeyin. Bayrak doğru ellerdedir. Bu bayrağı taşıyanlar sizleri yanıltmamışlardır. Bu bayrağı taşıyanlar, sizlersiz bir Türkiye hiçbir gün düşünmemişlerdir. Bu bayrağı taşıyanlar şehitlerimizin bize emaneti olanlara, bu cennet vatana kıyamazlar. Biz size yanlış bir şey vermeyiz. Milletimizi yanlış bir yere götürmekten Allah'a sığınırız. Bugün evlatlarınız ülkenin her noktasında mücadele veriyorlar. Onların dualarınızla zırhı olmanızı isteriz."