HABER: DİNÇER KARACALAR
 

Pandemi döneminde iş yerlerindeki fesihleri önlemek amacıyla Cumhurbaşkanlığı kararıyla bir fesih yasağı uygulaması getirildi. Bu düzenlemeye göre, 17 Ocak 2021 tarihine kadar işverenlerin personelin iş sözleşmelerini fesih etme hakları bulunmuyor.

Fesih yasağı ne anlama geliyor?

İşverenler, bu dönem içerisinde çalışanların performans, davranış ve yeterlilik gibi sebeplerle iş sözleşmelerini iptal edemiyor. Fesih etmeleri halinde idari para cezasına çarptırılıyorlar. Ayrıca iş yerinde kısa çalışma uygulaması varsa kısa çalışma ödeneği de İşkur tarafından iptal ediliyor.

Burada karşımıza durumun farklı bir boyutu çıkıyor. Yasak sebebiyle işverenlerin, çalışanları tek taraflı kararlarıyla, yine aynı kanuni düzenlemeye dayanarak ücretsiz izne gönderdiklerini, bu şekilde baskı -bir anlamda mobbing- yaparak işçileri istifaya zorladıklarını; kendilerinin ayrılmalarını sağlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu elbette yasal değil.

Yapılan düzenlemenin asıl amacı şu; eğer iş yerinde işler ciddi miktarda azaldıysa veya faaliyetler durma noktasına geldiyse, pandemi nedeniyle işverenler personellerini ücretsiz izne gönderilebilirler. Ancak, fesih yasağı olduğu için işçiler yıldırılarak, zorunlu ücretsiz izne gönderiliyorsa, burada bir mobbing uygulandığından bahsedebiliriz.

Ücretsiz izinde işçilerin hakları neler?

İşçilerin böyle bir yasal olmayan durumda hangi hakları kullanabileceklerini de kısaca açıklamak gerekir. Geriye dönük olarak haksız yere ücretsiz izne çıkartıldıkları döneme dair eksik ücretleri talep edebilirler. Bunun yanı sıra eğer iş akitlerini bu uygulama nedeniyle haklı sebeple fesih ettilerse kıdem tazminatı isteğinde de bulunabilirler. Ayrıca aynı bölümde çalışan birçok işçi varken sadece tek kişiye yönelik böyle bir durum olduysa, ayrımcılık / kötüniyet tazminatı talep etme hakları da mevcuttur.