Karaman'ın Ermenek ilçesinde 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 2'si tutuklu 16 sanığın yargılandığı davanın sonuçlanmasının ardından, faciayla ilgili yaşananlar tekrar hatırlandı.

Kömür ocağında su baskını sonucu 28 Ekim 2014'te 18 madencinin mahsur kalmasıyla tüm Türkiye'de gözlerin çevrildiği Karaman'ın Ermenek ilçesinde, işçilere ulaşmak için adeta seferberlik ilan edilmişti. Mahsur kalan 18 işçiye ulaşmak için gece gündüz 38 gün boyunca yoğun çaba harcanmış, maden ocağından 4 bin 99 vagon hafriyat çıkarılmıştı.

Mahsur kalan işçilere ulaşılması için öncelikle madene akan, 4 tam olimpik havuzu doldurmaya yetecek yaklaşık 12 bin 500 ton su pompalarla boşaltılmıştı. Su tahliyesi, özel pompalarla çamur boşaltma, hafriyat çıkarma ve tahkimat yapma etaplarından oluşan çalışma, bir döngü halinde adım adım yapılmıştı.

Zorlu mücadele sonrası 18 işçinin cansız bedenine ulaşılmıştı. Olaydan hemen sonra madenci yakınlarının yaşadıkları, söylemleri ve davranışları herkesi ağlatmıştı.

"Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?

Madende mahsur kalan işçilerden Tezcan Gökçe'nin annesi Ayşe Gökçe, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" diyerek tüm Türkiye'yi yasa boğmuştu. Oğlu Tezcan Gökçe'den iyi haber bekleyen baba Recep Gökçe'nin, "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" sorusu ise 7'den 70'e herkesin yüreğinde derin bir yara bıraktı.

 "Babama 'Galatasaray maçı var' dersek madenden çıkar"

Galatasaray fanatikliğiyle tanınan Mehmet Özcan'ın 7 yaşındaki oğlu Ömer Asaf'ın "Babama 'Galatasaray maçı var' dersek madenden çıkar" sözleri yediden yetmişe tüm Türkiye'yi duygulandırmıştı.

"Su çabuk boşaltılsın" diye toprağı elleriyle kazmıştı

Maden kazasının ardından arama kurtarma çalışmaları sırasında "Su çabuk boşaltılsın" diye toprağı elleriyle kazarken çekilen görüntüsüyle hatırlanan Nazmiye Gözbaşı, evlat edindikleri İsa Gözbaşı'yı kaybettikten sonra ailelere sağlanan destekleri kabul etmemişti. Nazmiye ile Ali Gözbaşı çifti, yardım için verilen 105 bin liranın ardından, cami yapılması için kendilerine ait bahçe ve arsayı da bağışlamıştı.