İSTANBUL - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında kalabalık bir grupla kalkışmaya karşı koymak için Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne giden Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, “Kendi irademi kullanarak vatandaşlarımı yönlendirdim." dedi.

FETÖ/PDY mensubu askerlerin 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Beykoz’da vatandaşlara "Köprüye gidin" talimatını veren Belediye Başkanı Çelikbilek, o gece yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.

Çelikbilek, “Hiç kimse arayıp da ne yapmamız gerektiği konusunda bize fikir vermedi, o sırada zaten kimseye de ulaşamadık. Kendi irademi kullanarak vatandaşlarımı yönlendirdim.” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz'un Türkiye'nin beklemediği bir akşam olduğunu kaydeden Çelikbilek, "Cumhurbaşkanımız yoğun çalışmalarının ardından bayram tatilini geçirmek üzere Marmaris'teydi. Bunu çok az insan biliyordu. Tam olarak yerini bilmiyorlardı. Devlet bu konuda çok ketum davranmıştı. Demek ki bazen böyle de olması gerekiyormuş. Gördük ki devletin bazen böyle davranması hayırlı sonuçlar verebiliyormuş. O akşam Türkiye'de insanlar olmayacak bir tarzda ayağa kalktılar. Bu cümlenin altını çizin. Türkiye'de ihtilal yine olurdu. Çok insanı yine öldürürlerdi. İnsanları bulundukları yerlere mahkum ederlerdi. Araziye daha farklı araçlarla çıkarak sokakları kan gölüne çevirirlerdi. Bunların hiçbirinin merhameti yoktu. Dolayısıyla bu olay karşısında halkın hem sağduyusu hem de güvendiği bir lider vardı. Bundan önceki 5-6 kalkışmada sonuca giden darbelerde halkın önüne bir lider çıkmamıştı.” şeklinde konuştu.

“Başkanım burada bir sıkıntı var”
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, kendisine bir sıkıntı olduğuna dair ilk telefonu açan kişinin yardımcısı Salih Elmas olduğunu söyledi. Çelikbilek, darbe girişiminin Beykoz’da yaşanan ilk dakikalarını şöyle anlattı:

“Olayın olduğu akşam bizim siyasi partimizin yerel danışma meclisi toplantısı vardı. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde toplantımızı yaptık. Gayet de güzel toplantı olmuştu. Saat 21.30 civarıydı oradan ayrıldığımızda ardından makamımıza geldik. Başkan Yardımcısı arkadaşımız Salih Elmas Bey, arabasına binmiş köprüye doğru gidiyormuş. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne giderken yolu kesilmiş. Beni aradı. ‘Başkanım burada bir sıkıntı var’ dedi. Sıkıntı olduğuna kesin kanaat getirince, arkadaşlarımız geri dönmek zorunda kaldı. TEM yolundan gelememiş, Çekmeköy yolu üzerinden gelmişler. Biz ilçe başkanımızla değerlendirme yaparken, Ferruh Dalgıç arkadaşımız aradı. Onun aramasıyla biraz daha olayın ciddiyetine vardık.”

Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklaması öncesinde Beykoz halkına SMS ile haber verildiğini söyleyen Çelikbilek, “Bizler bu arada, ‘ne yaparız?’ diye ciddi ciddi düşündük. O arada bizim teşkilat mensubu arkadaşlarımız meşgul değillerdi, toplantıdan yeni çıkmıştık. Bizler hemen vatandaşlarımıza, toplanmaları için mesaj gönderdik ve ilçe binamıza doğru yola çıktık. Biz gidene kadar insanlarımız toplanmaya başlamışlardı. Televizyonlardan bunun bir terör olayı olmadığını öğrendik… Çünkü konuşanlar rahat konuşamıyorlardı. Tankların bir de insanlara müdahale etmeye başladığını duyduk. ‘Bu artık normal bir hareket değil’ şeklinde yorumladık.” diye konuştu.

“Resmen sırtımızdan vurulmuştuk”
Olayın olduğu dakikalarda soğukkanlılığın korunmasının çok önemli olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Çelikbilek, şöyle devam etti:

“Bu sıralarda Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım'ın açıklamalarını duyduk. İlçe Emniyet Müdürü arkadaşımız da o sırada arayarak, bizden destek istedi. Hemen ardından Cumhurbaşkanımız cep telefonundan canlı yayına bağlanınca, TSK içindeki FETÖ yapılmasının bir hainliği olduğu netlik kazandı. Çok öfkelendik. Resmen sırtımızdan vurulmuştuk. Bu öfke karşısında da soğukkanlılığımızı muhafaza etmemiz gerekiyordu. Bütün büyük araçlarımızla Beykoz’da kritik ulaşım noktalarını kapattık. Kavacık’a doğru gelen vatandaşlarımızın ulaşımını engellememek için her bölgeye görevliler bırakarak, yolların kısmi olarak açık tutulmasını sağladık. Büyük araçlarımızla Kavacık’taki İlçe Emniyet Müdürlüğü, Kaymakamlık binası ve Anadoluhisarı’ndaki emniyet binalarını ablukaya aldık. Diğer taraftan TEM’den Kavacık’a gelen yolu da büyük araçlarla kapattık. Olası bir teşebbüs sırasında darbecilerin Beykoz’a ulaşmalarını engellemek için tüm tedbirleri kısa sürede aldık. Tedbirleri aldığımız için savunma adına yapmamız gereken bir şey kalmamıştı. Bu durum karşısında mevcut durumun üzerine gitmemiz gerekiyordu.”