Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmeleri merkezi Londra'da bulunan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) adlı düşünce kuruluşuna değerlendirdi.

Kalın, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini Türkiye demokrasisine zarar veren hukuka aykırı bir girişim olarak niteledi. 

15 Temmuz gecesi kendisinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ertesi günkü programına hazırlık yapmak için Antalya’da olduğunu belirten Kalın, yaşadıklarını şöyle aktardı:

"Bize haber verildiğinde, darbe girişimini duyduğumuzda Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, güvenlik güçleri, medya ve bu girişime direnip engel olmaya çalışan insanlarla derhal koordinasyon kurduk. Geceyi darbe girişimi karşıtı hareketlerin koordinasyonuyla geçirdim, aynı zamanda oldukça olağan dışı koşullarda İstanbul’a doğru yola çıktım."

Kalın, darbe girişimine Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin tepkileriyle ilgili bir soruya "Türk halkı, Avrupa ülkelerinden tam destek bekledi. Oysa darbe girişimine karşı kınamalar, darbecilerle ilgili soruşturma sırasında hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı duyması için Türkiye'ye yapılan uyarılarla geldi. Bazı eleştiriler, makul sınırlardan son derece uzaktı, siyasi çevreler ve medyadaki bazıları ise sanki darbeyi yapan bizmişiz gibi bize saldırdı. Biz birçok masum vatandaşımızı kaybederken müttefiklerimizin darbeyi önemsizmiş gibi göstermesi, hükümete 'cadı avı başlatma' ve 'tasfiyeler' suçlamasında bulunmasına şaşırdık. Avrupalı ortaklarımızın, en baştan demokrasi yanlısı güçlerin yanında olmasını beklerdik. Uluslararası toplumdan demokratik yollarla seçilmiş hükümetimizi desteklemesini ve darbe girişimini açık bir şekilde kınamalarını beklerdik. Ölümcül bir darbe girişiminden hemen sonra Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılma girişimini sorgulamak, 15 Temmuz'da yaşanan olaylardan ciddi derecede etkilenen herkese yapılmış bir saygısızlıktır. Darbeyi düzenleyenlere karşı herhangi bir eylemde bulunmadan darbe girişimini kınamak, mantıklı değil. Batılı müttefiklerimiz, darbeyi kınadı ancak darbeciler hakkında hala hiçbir şey söylemedi." cevabını verdi.

"YAŞ toplantısı kritik bir tarihti" 

(Emekli) Askeri hakim Ahmet Zeki Üçok'un darbe girişiminin ardından hazırladığı raporunda örgütün Türk devletinin stratejik kurumlarına 1980’lerde sızmaya başladığını belirttiğini hatırlatan Kalın, "Gizlilik, örgütün temel değerlerinden biri. Bir müddet örgütün farkındaydık, ancak onları suçlamak için Aralık 2013’e kadar somut kanıtımız yoktu. Daha sonraları hükümet, istihbaratla işbirliği içinde, Gülencilerin darbe girişimcileriyle bağlantılarına ilişkin kanıt topladı. Gülenciler, 2013’de yargı sistemi ve emniyet güçlerinden kovuldu. Askeri darbe girişiminin YAŞ öncesinde yapılması tesadüf değil.Orduda kalan Gülencilerin de temizlenmesi için önlemler alınacağından YAŞ toplantısı kritik bir tarihti." ifadelerine yer verdi.