Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Taşınma işlemiyle Süleyman Şah Türbesini, askerlerimizi bize karşı şantaj aracı gibi kullanmak isteyenlerin oyunları da bozulmuş oluyor" dedi.



ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şah Fırat Operasyonu'nun gerekçesi güçlüdür, icrası da başarıyla yürütülmüştür. Bu asla bir geri çekilme, ecdadımızın ve tarihimizin emanetinden vazgeçme değildir" dedi. 

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda geçici köy korucularından oluşan heyeti kabul eden Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Şah Fırat Operasyonu nedeniyle Hükümeti, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, operasyona katılan ve destek veren tüm güvenlik güçlerini kutladı.

Erdoğan, Süleyman Şah Türbesi'nin, ecdadın ve tarihin emaneti olduğunu, bu emanetin titizlikle korunduğunu, türbenin yerinin daha önce baraj inşaatları nedeniyle iki defa değiştirildiğini, Şah Fırat Operasyonu ile üçüncü değişimin yapıldığını kaydetti. 

Bu kez de olağanüstü güvenlik şartları nedeniyle türbenin daha güvenli bir yere, nakli kuburla aktarıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Operasyonun gerekçesi güçlüdür, icrası da başarıyla yürütülmüştür. Bu asla bir geri çekilme, ecdadımızın ve tarihimizin emanetinden vazgeçme değildir. Yapılan iş, sadece türbeyi korumakla görevli olan askerlerimizin, oradaki topraklarımızı korumakla görevli olan askerlerimizin can güvenliğini tehlikeye atmamak için başvurduğumuz geçici bir yol ve geçici bir taşıma işlemidir. 

Türkiye bu taşıma işlemiyle anlaşmalardan kaynaklanan hiçbir hakkından vazgeçmiş, feragat etmiş değildir. Yine aynı şekilde toprağımız Suriye sınırları içerisinde mevcuttur, şu anda nakli kubur yapılan bölge aynı şekilde yine askerlerimiz tarafından koruma altına alınacaktır, alınmıştır. 

Şu an için türbeyi korumakla görevli askerlerimizin can güvenliği bizim için herşeyden önde geliyor. Türbenin ve içindeki emanetlerin manevi değerlerine uygun şekilde muhafazası hiç şüphesiz bizim için çok çok önemli. Bu taşınma işlemiyle Süleyman Şah Türbesi'ni ve oradaki askerlerimizi bize karşı adeta bir şantaj aracı gibi kullanmak isteyenlerin oyunları da bozulmuş oluyor. Biz bu oyunları bozarken, içerideki bir takım çevrelerin çok ağır ifadelerle kendi devletine, kendi hükümetlerine ithamlar yöneltmeleri çok üzücüdür, çok düşündürücüdür. Bilhassa muhalefet partilerinin bu konuda Esed rejimiyle aynı çizgiye gelmiş olmaları esef vericidir."

Musul Başkonsolosluğuyla ilgili tepkileri çok iyi hatırlıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleyman Şah Türbesi'nin 1939 ve 1975'te baraj yapımı sebebiyle nakledilmesinde sorun görmeyenlerin, 2015'te çok daha önemli, çok daha hayati bir sebeple yapılan nakil operasyonunu yerden yere vurmalarının üzüntü verici olduğunu belirterek, türbenin yine Suriye topraklarında, sınıra 200 metre mesafedeki Eşme Köyü'ne taşındığını anımsattı. 

Türk bayrağının artık Eşme bölgesinde dalgalandığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Nakil operasyonu sırasında bir astsubayımız elim bir kaza sonucu şehit oldu. Bir kez daha şehidimize Cenab-ı Allah'tan rahmet, silah arkadaşlarına ve ailesine başsağlığı diliyorum.

Türkiye, bu tür operasyonları geçmişte de defalarca yapmıştır. Süleyman Şah Türbesi'nin nakline tepki gösterenlerin, Musul Başkonsolosluğumuzun basılması ve orada çalışanlarımızın rehin alınması olayında gösterdikleri tepkileri de çok iyi biliyoruz. Bunu da bu vesileyle çok iyi hatırladığımızı söylemek isterim. Başkonsolosluk çalışanlarımızı daha sonra yine ince bir planlamayla, başarılı bir operasyonla, kimsenin burnu kanamadan sağ salim kurtarmış ve ülkemize getirmiştik.

Şu anda mevcut operasyonda da olay bir haftalık, bir aylık değil. Aylardır bunun çalışmalarını, ilgili birimlerimiz, Silahlı Kuvvetlerimiz hep beraber yaptık. Plan gayet irade altında yürütüldü. Saat geldi, an geldi ve yapılmak suretiyle de bu netice alındı. Aynı şekilde Libya'daki olaylar sırasında orada bulunan binlerce vatandaşımızı, hatta diğer ülkelerin vatandaşlarını da başarıyla tahliye etmiştik. Türkiye, bu tür kriz durumlarında kendi kararlarını verebilen, inisiyatif kullanabilen ve kendi operasyonlarını yürüten bir ülkedir. Bundan hep birlikte gurur duymamız gerekir. Bu operasyonla ilgili olumsuz bir hava oluşturmak isteyenlerin, Türkiye'nin ve milletimizin menfaatlerini korumak gibi bir düşünceleri asla yoktur. Milli meselelerden siyasi sonuç devşirmek isteyenlere milletimiz bugüne kadar pirim vermemiştir. Bu meselede de vermeyecektir."

Süleyman Şah Türbesi'nin naklini başarıyla gerçekleştiren Hükümeti ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni bir kez daha kutlayan Erdoğan, operasyonda emeği geçenlere ülke ve millet adına şükranlarını sundu. 

Geçici köy korucularının fedakarlıkları her türlü takdirin üstünde

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici köy korucularının temsilcilerinden oluşan heyete de "Milletin evine hoşgeldiniz" diye seslendi. 

Geçici köy koruculuğu sisteminin 1985'ten bu yana devam ettiğini, sistemin bölge halkının terör örgütüne karşı devletinin, milletinin yanında yer almasının ifadesi olması açısından da önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, bölücü terör örgütünün saldırılarına karşı kendi köylerini korumak, kendi can ve mal güvenliklerini sağlamak üzere organize edilen geçici köy korucularının bölgede güvenlik güçlerinin en büyük yardımcısı konumuna geldiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörle mücadelede, bugüne kadar bin 620 şehit veren geçici köy korucularımızın fedakarlıkları her türlü takdirin üstündedir" diyerek, 22 ilde 45 bin 880 geçici köy korucusunun görev yaptığını hatırlattı. 

Özlük haklarıyla ilgili mağduriyetlerin giderilmesi için 2007, 2012 ve 2013'te çok önemli düzenlemeler yapıldığına dikkati çeken Erdoğan, bugün heyetle tüm bu başlıkları ele alacağını kaydetti. "Bugüne kadar ailesinin, köyünün, bölgesinin, ülkesinin korunmasında görev alan tüm geçici köy korucularımıza şükranlarımı sunuyorum" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, görev başında olan geçici köy korucularına da başarı diledi. 

Yargıtay Başkanı'nı kabul etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'i kabul etti. 

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki basına kapalı kabul, yaklaşık 40 dakika sürdü. 

AA.