ANKARA


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birlik Vakfı Ankara Şubesi'nin iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, hangi siyasi partiye mensup olursa olsun toplumun önündeki siyasetçinin birinci görevinin hakkaniyetten, aklıselimden ve itidal yolundan ayrılmamak olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Üzülerek belirtmeliyim ki Türkiye bu noktada bir kıtlık yaşıyor. Ülkemizin geleceğini, toplumun bekasını ilgilendiren birçok kritik hadisede maalesef bunların örneklerini görüyoruz. Önceki gün DEAŞ terör örgütünün Suriye'nin Ayn-El Arap diğer adıyla Kobani bölgesine düzenlediği terör saldırısında bunu acı şekilde tecrübe ettik" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kobani'deki terör saldırısının hemen akabinde, geçen yıl aynı bahaneyle 50 insanımızın hayatını kaybetmesine sebep olan bir siyasi partinin temsilcileri Türkiye ve hükümeti itham etmeye başladılar. O kadar ileri gittiler ki Türkiye'yi dünyaya attıkları twitlerle terörist ülke olarak ilan ettiler. Bu nasıl bir adaptır, bu nasıl bir edeptir" dedi.

"Olaylara mezhep penceresinden bakmadık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mübarek ramazanda "kan dökenlerin kalleşçe, namertçe, alçakça saldıranların, masum sivilleri hedef alanların İslam ile Müslümanlık ile dinimiz ile hiçbir ortak yanı olamayacağını" belirterek, "DEAŞ terör örgütüyle Türkiye'yi aynı parantezin içine almak, açık söylüyorum namertliktir, alçaklıktır. Türkiye, terörden ve terör örgütlerinden çok çekmiş bir ülkedir. Suriye'deki olaylara hiçbir zaman etnisite penceresinden, mezhep penceresinden bakmadık, bugün de asla ve asla böyle bakmıyoruz" diye konuştu.

"Şimdi bazı siyasetçiler çıkıyor şunu söylüyor, güya şansıma atıfta bulunuyor; 'sadece Araplarla sadece Kobani'deki Tel Abyad'dakilerle uğraşanlar Uygur Türklerini unutuyor' diyor" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"O zata ben söylüyorum, sen Uygur Türklerinin yaşadığı yere hayatında bir kere gittin mi? Ama Tayyip Erdoğan gitti. Binlerce vatanlarından ayrılan Uygur Türklerini vatandaşlığa kabul eden ülke biz olduk. Sen neredeydin? Sen başbakan yardımcılığı yaptığın zaman acaba kaç kişiyi bu ülkede vatandaşlığa kabul ettin? Biz bunu yapmış, bunun kararını vermiş bir iktidarız. Niye? Mazlumlara kapımızı şu anda 2 milyona nasıl açtıysak onlara da aynı şekilde kapımızı açtık. Biz burada ayrım yapmadık, neden? Ölümden kaçanlara kapımız her zaman açık dedik, açık tuttuk ve bunu da uyguladık"

"Sonuna kadar yardım etmeyi sürdüreceğiz"

Erdoğan, son 5 ayda Kobani'ye 2 bin tıra yakın insani yardım malzemesi gönderdiklerini belirterek, "Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şu veya bu terör örgütüne değil, Suriye'de ve Irak'ta yaşayan kardeşlerimize sonuna kadar yardım etmeyi, destek vermeyi sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.