Rüzgar Çetin'in, "bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmasına yönelik karar, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma savcısı tarafından "cezanın üst sınırdan verilmesi gerektiği" belirtilerek temyiz edildi.

Çetin'in, Beşiktaş'taki trafik kazasında bir polis memurunun şehit olması, birinin de ağır yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle, "bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı mahkeme hükmüne, duruşma savcılığınca itiraz edildi.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ekrem Şakar'ın, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine (İstinaf Mahkemeleri) gönderilmek üzere hükmü veren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu dilekçede, Rüzgar Çetin'in Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 85/2, 22/3, 50/4, 62/1 ve 63. maddeleri gereğince 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve sürücü belgesine 1 yıl 6 ay süreyle el konulduğu hatırlatıldı.

"Zarar, tehlikenin ağırlığı ve failin güttüğü amaç değerlendirilmeli"

Dilekçede, TCK'nın 85/2. maddesi ile, "birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak" fiiline 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü belirtilerek, TCK'nın 61. maddesine göre, temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği aktarıldı.

Dosyadaki Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 22 Eylül 2016 tarihli raporuna göre, sanık Çetin'in 0,902 promil alkollü olduğu kaydedilen dilekçede, "Kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor içeriklerine göre, sanığın olay günü, yönetimindeki 34 RUZ 27 plakalı oto ile Çırağan Caddesi'nde seyir halinde iken, Ziya Kalkavan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önündeki trafik ışıklarının bulunduğu kavşağa yaklaştığında, en sağ şeritten öncelikle orta şeride, daha sonra ise önündeki aracı sollamak için ani bir manevrayla karşı yönden gelen araçlara ayrılmış şeride tecavüz ettiği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü B Bölgesi Trafik Denetleme Ekipler Amirliğine ait araca süratle çarptığı, olayda asli kusurlu olduğu, polis aracının sürücüsü olan mağdur Emre Tetik'in kusurunun bulunmadığı, olayda bilinçli taksir koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır." denildi.

"Karar, yöntem ve yasaya aykırı"

Sanık Çetin'in, bilinçli taksirle, görevli polis memurlarından İsmet Fatih Alagöz'ün ölümüne, Emre Tetik'in ise yaralanmasına neden olduğunun anlaşıldığı aktarılan dilekçede, şu ifadeler yer aldı:

"Mevcut deliller çerçevesinde sanığın TCK'nın 85/2. maddesi gereğince cezalandırılması, temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimini, meydana gelen zarar ve tehlike ile taksire dayalı kusurun ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılması, bilinçli taksir koşulları oluştuğundan taksirli suça ilişkin cezanın TCK'nın 22/3. maddesi gereğince yine alt sınırdan uzaklaşılarak arttırılması gerekmektedir.

Mahkemece TCK'nın 85/2. maddesine göre temel ceza belirlenirken meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, mağdur Emre Tetik'in yaralanmasının niteliği, taksire dayalı kusurun ağırlığı göz önüne alınarak, temel cezadan daha fazla uzaklaşılarak ceza verilmesi gerekirken oluşa ve dosya kapsamına uygun olmayacak şekilde asgari hadden daha az uzaklaşılarak temel ceza belirlenmiştir. Bu yönüyle verilen kararın yöntem ve yasaya aykırı olduğu düşünülmekle istinaf yasa yoluna başvurulması gereği doğmuştur."

Dilekçede, kararın bozulması, sanığın dosya kapsamı ve toplanan delillere uygun olarak, daha üst oran belirlenerek cezalandırılmasına karar verilmesi talep edildi.