BURSA - Bursa'da, 27 Nisan'da tarihi Ulu Cami yakınında bir kadın teröristin canlı bomba saldırısıyla ilgili soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, ucuzluk mağazasından satın alınan plastik çöp kovası ve 30 çivi kullanılarak hazırlanan bombanın patlatılması suretiyle saldırının gerçekleştiği belirtildi.

Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın iddianamesinde, saldırıyla ilgili ilginç detaylar yer aldı.

Olay yerinde parçalanmış halde bulunan kadın cesedinin üzerinden elde edilen SIM kartta yapılan incelemenin ardından şüphelilere ulaşıldığı belirtilen iddianamede, SIM kartın olaydan dört gün önce Bursa'da yaşayan ve saldırıdan sonra tutuklanan Mithat Tunç tarafından alındığının tespit edildiği belirtildi.

Saldırının ardından sürdürülen çalışmalarda, kadın canlı bomba Eser Çali'ye verilmesi için getirilen içinde patlayıcı bulunan çantanın, İstanbul'da yaşayan ve Mithat Tunç'un Ağrı'dan liseden arkadaşı olan Ümmü Gülsün Meşe tarafından Bursa'ya getirildiğinin ve Nilüfer ilçesindeki evde Tunç'a teslim edildiğinin belirlendiği kaydedilen iddianamede, şüphelilerin ifadeleri ve birçok noktadan alınan kamera kayıtlarından olayın aydınlatıldığı ifade edildi.

Eser Çali'nin Mithat Tunç ile olaydan 2 gün önce Ulu Cami civarında keşif yaptıklarının tespit edildiği belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

"Eser Çali'nin saldırıdan bir gün önce saat 10.52 sıralarında Nilüfer'in Görükle Mahallesi'nde bulunan bir markete girdiği, patlayıcının etkisini artırmak amacıyla düdüklü tencere baktığı fakat herhangi bir şey almadan marketten ayrıldığı belirlendi. Çali'nin, saat 11.10'da yine Görükle'de bulunan bir ucuzluk mağazasına girerek plastik çöp kovası ve 30 çivi aldığı, 11.19'da mağazadan ayrıldığı, Mithat Tunç'un evine dönerek, Emine Kızıl’ın, Ümmü Gülsün Meşe vasıtasıyla gönderdiği RDX-PETN ihtiva eden patlayıcı maddelerle marketten aldığı çiviler ve çöp kovasından düzenek oluşturduğu tespit edildi."

İddianamede, olay günü Görükle'den tek başına taksiye binen Çali'nin 17.22 sıralarında Ulu Cami batı kapısı girişi civarında çantasında bulundurduğu ve kriminal rapora göre patlayıcı maddelerden RDX+PETN ihtiva eden bombayı patlattığı ve olay yerinde öldüğü, olay yerinde yapılan incelemelerde söz konusu çöp kovası parçaları ile çivilerin bir kısmının bulunduğunun belirlendiği belirtildi.

Patlayıcı madde hediye paketinde getirildi

Emine Kızıl'ın, kız kardeşi Tuba Kızıl ile birlikte RDX-PETN ihtiva eden patlayıcı maddeyi hediye ambalaj paketlerine sararak bir valize koydukları, Emine Kızıl'ın patlayıcı maddeyi 10 Nisan'da ilk önce Afyonkarahisar'a getirdiği, daha sonra çanta içinde İstanbul'da bulunan Ümmü Gülsün Meşe'ye ulaştırdığının ortaya çıktığına yer verilen iddianamede, ayrıca Eser Çali'nin halen yakalanamayan ve açık kimliği tespit edilemeyen Abdo Ali tarafından Suriye'den Türkiye'ye sokulduğu, Çali'nin yine Suriye uyruklu İsa Casim aracılığıyla Bursa'ya nakledildiği belirtildi.

Saldırıdan sonra yapılan incelemelerde Eser Çali'nin herhangi bir uyuşturucu ya da alkolün etkisinde bulunmadığının belirlendiğine yer verilen iddianame, şunlar kaydedildi:

"Şüpheli Emine Kızıl'ın, İzmir'de oturan kız arkadaşı Zekiye Zarka ile söz konusu eylemi, PKK/KCK silahlı terör örgütünün, ülkemiz metropollerinde canlı bomba tarzı eylemler yapan TAK yapılanmasının talimatları doğrultusunda planladıkları, Emine Kızıl'ın Mardin'in Kızıltepe ilçesinde kendilerine teslim edilen patlayıcı maddeyi kız kardeşi Tuba Kızıl'ın yardımıyla paketleyip, Afyonkarahisar'a getirdiği belirlendi."

Bursa'daki canlı bomba saldırısı

Tarihi Ulu Cami'nin batı girişi bölümünde, 27 Nisan'da Sultan Yıldız adına sahte kimlik kullanan Eser Çali adlı kadın terörist, üzerindeki bomba düzeneğini patlatmıştı. Olayda terörist ölmüş, civardaki 13 vatandaş yaralanmıştı.

Teröristin örgüt bağlantılarının ortaya çıkarılması amacıyla başlatılan soruşturma kapsamında Bursa, Mardin, Şanlıurfa, İzmir, İstanbul ve Afyonkarahisar'da 17 kişi gözaltına alınmıştı.

Şüphelilerden 11'i savcılıktaki sorgularının ardından salıverilmiş, Emine Kızıl ve kardeşi Tuba Kızıl ile Ümmü Gülsün Meşe, Zekiye Zarka, Mithat Tunç ve İsa Casim sevk edildikleri mahkemece tutuklanmıştı.