“Dünyanın En Büyük Elması Bulundu.” Dünya için inanılmaz bir haber. “Dört bir yanımız güllük gülistanlık. Elmasımız mı eksikti.” diyenler oldu. Haber devam ediyor. “Güney Afrika ülkesi Botsvana’da 1111 karatlık bir elmas bulundu” ilgimi çekti. Ne demek 1111 karat. Elmasın kalitesi netlik, kesim, renk ve karat ağırlığı gibi çeşitli ölçütlere göre belirleniyormuş. Bir elmasım bile yok. Olsun varsın. Gezegen benim.
Elmasım yok ama olmayacak anlamına da gelmez. Kim bilir belki bir gün bir yerde, neden olmasın?
Elmas için düştüm, bilgi yollarına…
Dev bir ‘tek’ moleküle benzeyen yapısıyla dev devekuşu yumurtalarına benziyor. Zarif olan bir şeyin aynı zamanda çok sert olabileceğini gösteren madde. Diğer bütün mineralleri çizebilme özelliğine sahip. Ölçü birimi olan karat, 1 gr’dan küçük ağırlıkların ölçüsünde kullanılıyor. Dünya’nın en büyük elması olan Cullinan elması 3.100 karat. Nadir bulunan elmaslara sahip olabilmek için milyonlarını harcayan insanlar var yeryüzünde.
Karbon kökenli canlılar
Özü karbon olan bu pırıltılı taşın sertlik derecesi çok yüksek olduğundan; dağ taş, kayaları delmek için matkap uçlarında kullanılıyormuş. İlginç olan bu en sert maddenin bir de zayıf yanı olması.  Özü çok yüksek basınçla sıkıştırılmış kömür olduğundan,  yüksek ısıda elmas arkasında en ufak bir kül dahi bırakmadan havaya karışıyormuş. Bunu insan ilişkilerine uyarlarsak asla kopmaz sanılan ilişkiler bile, saman alevi gibi bitiyor. Hepimiz, karbon kökenli canlılar olduğumuzdan dolayı kendi içimizde yanıp tutuşuyoruz.
1074 yılında, Macar kraliçesinin tacına konulan elmas, artık sadece taş olarak saklanmak yerine statü ve gücün sembolü olarak taçlardaki yerini alıyor.
Yıllar önce Ankara’da bir kuyumcuda görmüştüm. Elmas taşlı takılar fark yaratıyordu, takıların içinde. Fiyat farkı, ihtişam farkı. Sessizce çıktım kuyumcudan. Aç, sefil çocuklar geldi gözümün önüne. Elmasın ihtişamı gözümün önünden uzun süre gitmedi. Bir çocuğun gülümsemesi,  çimenlerin kokusu bile beni mutlu etmeye yeterken.
Tarihsel olarak elmaslar; Milyarlarca yıl öncesine, neredeyse zamanın başlangıcına dayanıyor. Yaşlılık bu kadar mı yakışır bir elemente. Yaşlandıkça ölümsüzleşmiş. “Ölümsüz Mücevher” olmayı başarmış.
İnsanoğlu elmasın şehvetine karşı koyamıyor. İnsanların açlıktan ve susuzluktan öldüğü Afrika’da dünyanın en büyük elmasları bulunuyor. Yüzyıllardır kadınların tutkunu olduğu, vazgeçilmez aksesuarları olan elmaslar dünyanın her yerinde para ediyor.  Elması çıkaran işçiler Afrikalı ama Afrika’da elmas para etmiyor. Zenginlere, film yıldızlarına yakışıyor.
Açlık ve sefaletle boğuşan Afrika’da çıkan elmaslar, Amerika, İngiltere ve Avrupa ülkeleri olmasa neye yarar ki? 2013 akademi onur ödüllerinde “insanlık ödülü “ne layık görülen oyuncu Angelina Jolie, Afrika’yı unutmayan ünlü film yıldızlarından birisidir. Ününü kullanarak dünyanın dikkatini ihtiyaç içindeki insanlara çekmeye adamış ve Afrikalı çocuklara sahip çıkmış. Madonna’dan Angelina Jolie, Micheal Jackson’a kadar hepsi Afrika’daki çocukları kucakladılar. Yardımlarını esirgemediler. En çok film yıldızları ve dünyanın zengin kadınları tarafından kullanılan elmaslar, onlara asla Afrika’yı unutturmuyor. Bu insanları takdir ediyorum.
Afrikalı bir çocuğun göğsüme yatması için elmas gerekiyor galiba, onların hayatlarının kalbi, elmaslı göğüs kafeslerinde gizli çünkü o çocuklar yenilenler. Aman ha, Afrikalıların soyu kurumasın. Kim çıkarır sonra bu elmasları? 
Topkapı Sarayı müzesinde görmüştüm Kaşıkçı Elmasını.
Dünyada çok bilinen 22 elmas arasında yer alan Kaşıkçı Elması 86 karat olup çevresinde çift sıra 49 tane elmas ile bezenmiş, Topkapı Sarayı müzesinde sergilenmektedir.
Topkapı müzesindeki ünlü elmasa neden “Kaşıkçı Elması” denildiği hakkında muhtelif hikayeler var bunların doğru olanı, elmasın kesiminin oval olması ve dolayısıyla da kaşığa benzemesindendir. 
Leonardo Di Caprio, 2006 yılında gösterime giren ve Sierra Leone’deki sivil savaş sırasında bir köylüdeki paha biçilemez olarak görülen bir elması ele geçirmeyi kafasına koymuş olan bir silah kaçakçısını canlandırdığı “Blood Diamond” adlı film ile insanların bu konuya olan duyarlılığını ciddi olarak artırmış. Film gerçekte yaşananlarla kıyaslandığında hafif olduğu görülse de, elmas köylülerinin maruz kaldığı vahşeti de gözler önüne sermiş. Film 5 dalda Akademi Ödülü alırken çok sayıda başka ödüllere de sahip olmuş.
Parmağınızı süsleyen elmas yüzüğün,  Afrika’dan binlerce insanın göç etmesine, açlık çekmesine ve toplu ölümlere yol açmasına sebep olduğunu bilmiş olsaydınız aynı keyifle onu hiç takar mıydınız?
Dünyada hiç kimse,  tek taş yüzük olmadan bir nikâhın olabileceğini aklının ucuna bile getirmiyor.  Nişanlanan ya da evlenen genç kızların hayalidir, tek taş pırlanta ya da elmas yüzük. Dolaysıyla çoğu hediye elmas kadar etkili olmaz. 
Elmaslar sahip olanlar için mutluluk, alacak maddi gücü olmayanlar için ise bir stres kaynağı olmasın.  Elmas sonsuzluktan gelen bir parça ve içine girebilen tek şey ışık. 
Yüreğimiz maddi değeri ölçülmeyen bir elmastır.  
Gökyüzündeki yıldızlardan daha önce oluşan elmas ışığında kalalım.
Sevgiyle…

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Elmas
http://www.yaklasansaat.com/dunyamiz/dunya/karbon.asp
://www.siriuspirlanta.com/bilgi/elmas-pirlanta