AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ekonomisi iyi giden Türkiye'nin neden zordaki AB'ye üye olmak istediğini soran Belçikalı Türklere, ''Bin yıldır batıya yürüyoruz'' hatırlatmasında bulundu.
Belçika Türk Dernekler Birliğinin onuruna verdiği yemekte konuşan Bağış, Türkiye'den Belçika'ya göçün 50'nci yılına yaklaşıldığını belirterek, ''O günlerin Türkiye'sinin kişi başına ortalama geliri 400 dolardı, bugün hamdolsun 11 bin dolar ve her geçen gün artıyor'' dedi.
Türkiye'de üniversitesi sayısının 200'ü geçtiğini anlatan Bağış, ''O günlerde yıllık turizm geliri 9 milyon dolardı, geçen yıl 30 milyar doların üzerinde turizm geliriyle rekoru kırdık. Bu yıl yenisini kıracağız. O günün Türkiye'sinin Avrupa Birliği'ne başvurmaktan başka, vatandaşlarını 'döviz gelsin' diye yurt dışına göndermekten başka çaresi yoktu ama hamdolsun bugün Türkiye'nin her türlü yaklaşım tarzında, 'bunu da değerlendirebiliriz' diyebilecek gücü var'' dedi.
AB ülkelerindeki Türk girişimcilere dikkati çeken Bağış, şunları söyledi:
''Belki buraya 50 yıl önce büyüklerimiz misafir işçi olarak geldiler ama şimdi misafir değil ev sahibiyiz. Artık Avrupa'da varız. Bugün Avrupa'da yaşayan soydaşlarımızın sayısı 5,5 milyon. Bu rakam üyesi olmaya çalıştığımız AB'nin birçok üyesinin nüfusundan daha fazla. Onun için AB'ye ne zaman gireceğiz soruna cevabı bu salondaki kardeşlerimiz olarak sizler veriyorsunuz. Biz AB'ye girdik bile. 5,5 milyon vatandaşımızla artık çok farklı bir noktadayız. Bugün AB üyelerindeki girişimcilerimizin cirosu 50 milyar avroyu geçti. Bu rakam 2020 yılında 90 milyar avro olacak ve sayımız 6,5 milyona çıkacak. Bunu biz değil Avrupa'nın projeksiyon yapan kuruluşları söylüyor.''
Türkiye'de yaşanan hızlı değişimde AB sürecinin önemli rol oynadığını belirten Bağış, ''Türkiye'de demokrasi, ifade özgürlüğü, kalkınma öyle bir noktaya geldi ki bölge ülkelerindeki insanlar 'yahu Türkler bunu başarıyorsa bizde niye olmasın' diye sokaklara dökülebildiler. Eğer bugün dünya bir Arap Baharı'ndan bahsediyorsa bunun motivasyonu Türkiye'nin demokrasisinin geldiği noktadır'' şeklinde konuştu.
Vatandaşların sorularını da cevaplandıran Bağış, ''Avrupa Birliği hasta, girerek kimyamızı neden bozalım diye soru geldi, alkışladınız. 'Türkiye Avrupa Birliği'ne gireceğine bir Asya Birliğine girse' diye soru geldi, onu da alkışladınız. Çok değerli kardeşlerim o zaman siz neden Avrupa'da yaşıyorsunuz?'' deyince alkış aldı.
Egemen Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bugün AB'de bir rahatsızlık olabilir ama altını çizmem gereken bazı gerçekler var. Bugün kişi başına düşen refahta dünyanın en önde gelen coğrafyası burasıdır, o yüzden burada yaşıyorsunuz. Kişi başına düşen refahla sadece geliri değil insan haklarını, ifade özgürlüğünü, gıdaların hijyenini, çocuklarınızın oynadığı oyuncakların standartlarını, trafik kurallarını, vergi düzenini, işçi-işveren ilişkilerini ve bütün bunları değerlendirdiğimiz zaman AB bir değerler birliğidir. Bunun da ötesinde AB insanlık tarihinin en kapsamlı barış projesidir. AB sayesinde asırlardır birbirleriyle savaşmış olan İngilizler, Fransızlar, Almanlar barış içerisinde yaşayabiliyorlarsa Türkiye'nin katılımı o kıtasal barış projesini küreselleştirecek bir süreçtir. O yüzden AB'ye girmek istiyoruz.''
Bağış, Türkiye'nin AB üyeliğinin başka birlikler ve örgütler kurmasına ya da bunlara üye olmasına engel oluşturmadığını vurguladı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Beçikalı Türklere, ''Ama şunu da unutmayın; Biz bin yıldır batıya doğru ilerleyen bir milletiz. Orta Asya'dan Viyana'ya kadar gitmişiz. Şimdi de Brüksel'e, Genk'e geliyoruz'' diye konuştu.
Bağış, Milli Güvenlik Kurulunun lağvedilen psikolojik harekatlardan sorumlu dairesinin yerine başka bir birim kurulup kurulmayacağının sorulması üzerine, ''Ben de uzun yıllar yurt dışında dernekçilik yaptığım için o toplumla ilişkiler başkanlığının altındaki psikolojik dairenin neler yaptığını birazcık biliyorum. Bizim hamdolsun yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik de yurt içindeki vatandaşlarımıza yönelik de psikolojik operasyon yapma ihtiyacımız yok. Biz de herşey açık ve net ortada. Bizde gizli gündem, toplum mühendisliği, toplumu yönlendirmeye çalışmak yok. Atatürk'ün söylediği gibi 'Bu millete efendilik olmaz, hizmetkarlık olur', biz onu yapmaya çalışıyoruz'' şeklinde konuştu.
Yemeğe katılan Genk Belediye Başkanı Wim Dries, Racing Genk futbol takımının 2010 yılında Fenerbahçe'yle yaptığı dostluk maçını 3-0 kaybettiğini hatırlatarak, yeni bir karşılaşma isteyince Bakan Bağış, ''Yine gelir yine yeneriz'' dedi.