Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, çocuklara karşı işlenen cinsel istismar ve öldürme eylemlerinin idam cezası gerektirip gerektirmediğine dair kamuoyunda çıkan tartışmalar kapsamında şüpheli Berna Laçin'in Twitter hesabından 3 Temmuz'da bir yazı yayınladığı anlatıldı.

Bu yazıya karşılık muhtelif sosyal medya sitelerinde yoğun tepkiler oluştuğunun tespit edilmesi üzerine şüpheli Laçin hakkında soruşturma başlatıldığı aktarılan iddianamede, Laçin'in alınan savunmasında suça konu paylaşımı kendisinin yaptığını, o tarihte gündemde idam ve çocuk tacizine ilişkin sosyal medyada tartışmalar yapıldığını, takipçileri ile yazışırken Suudi Arabistan'daki düzen içerisinde tacizin ve tecavüzün olmadığına dair iddialarda bulunulduğunu, bunun üzerine kendisinin de söz konusu yorumu yaptığını, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama kastının bulunmadığını, söz konusu tweetin konusunun da idama ilişkin olduğunu, sadece idama karşı olduğunu, çocuk ve kadınlara tecavüz, kadına şiddet suçları ile benzeri suçlarda idamın çözüm olmadığını anlatmak istediğini söylediği ifade edildi.

İddianamede, soruşturmaya konu yazıda örnek gösterilen Medine şehrinde İslam Peygamberi'nin kabrinin bulunduğu, hac ibadeti kapsamında ziyaret edildiği ve tüm dünya Müslümanlarınca kutsal bir şehir olduğu, açık internet kaynaklarından yapılan araştırmaya göre buradaki tecavüz suçlarının, dünyadaki diğer şehir veya ülkelere nazaran "tecavüz rekoru kırdığı" şeklinde lanse edilmesini gerektirecek hiçbir resmi ya da gayri resmi istatistiki veri bulunmadığı vurgulandı.

Dile getirilen iddialar nesnel bir veriye dayanmıyor

Dolayısıyla Müslümanlar için kutsal değeri bulunan bu şehrin tecavüz rekoruna sahip olduğuna dair şüpheli Laçin tarafından dile getirilen iddianın, nesnel bir veriye dayanmadığı aktarılan iddianamede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarında vurgulandığı üzere şiddet çağrısı barındırmasa bile dini değerlere yönelik "ucuz" saldırıların ifade özgürlüğü kapsamında korunamayacağı ve düşünce açıklanırken dini değerlere yönelik saygısız tutumlardan kaçınılması gerektiği ifade edildi.

İddianamede, bu nedenle şüpheli Laçin'in kamuoyuna yansıyan idam tartışmalarına hiç bir şekilde katkısı olmayan, nesnel bir veriye dayanmayan ve büyük tepki alan ifadelerinin de halkın dini değerlerini aşağılayıcı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelik taşıdığı aktarıldı.

Şüpheli Laçin'in bu şekilde üzerine atılı "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu işlediği kaydedilen iddianamede, 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

İddianame gönderildiği Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Şüpheli Laçin ilerleyen günlerde hakim karşısına çıkacak.