İSTANBUL

Başbakan Ahmet Davutoğluİslam İşbirliği Teşkilatı 13. Zirvesi kapsamında katılımcılar onuruna verdiği öğle yemeğinde yaptığı konuşmada, zirveye iştirak eden ülke liderlerini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 

Zirvenin çok kritik bir tarihi eşikte gerçekleştiğini ifade eden Davutoğlu, "Dünya çok kapsamlı bir küresel ekonomik krizden geçiyor. Bütün bu krizlerin merkezi coğrafyasında bulunan İslam dünyası, çok önemli meydan okumalarla karşı karşıya" diye konuştu.

İslam medeniyetinin bugünkü temsilcileri olarak dünyaya barış ve adalet mesajı vermek üzere bugün İstanbul'da bir araya geldiklerini aktaran Davutoğlu, "Bir taraftan da çok güçlü bir iç muhasebe yapmak durumundayız. İslam zirvesi bu çerçevede İslam dünyasının yeniden uyanışına, İslam dünyası için de barışın, adaletin hakim olmasına ve dünyaya da İslam dinini mübarek dinimizi en iyi şekilde anlatmamıza vesile olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.

"Ortak tavır sergilemeliyiz"

Dünyada bugün İslam diniyle ilgili olarak oluşturulmaya çalışılan olumsuz algıya da hep beraber ortak bir tavırda buluşmaları gerektiğine işaret eden Davutoğlu, "Özellikle İslamofobi yönünde Batı toplumlarında ortaya çıkan tavırlar bugün İslam dünyasının ve İslam dininin yanlış anlaşılmasına sebebiyet veren bir kültürel, psikolojik atmosfer oluşturuyor, buna karşı da ortak bir tavırda buluşmalıyız. Nerede bir İslamofobik çalışma varsa sesimizi birlikte yükseltmek durumundayız" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, "Teröre ve İslamı terörle aynileştirmeye, özdeşleştirmeye çalışan tavırlara karşı da ortak bir duruş sergilemeliyiz. İslam terörü lanetler." dedi.

"İslam dünyasının sesini yükseltmesi büyük önem taşıyor"

Başbakan Davutoğlu, siyasi konularda farklı kanaatlere sahip olunabileceğini ancak insani konu söz konusu olduğunda hep birlikte tavır alınabileceğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Gerek mülteciler gerekse Afrika'da ve İslam dünyasının değişik köşelerinde kıtlık çeken iklim değişikliğinden etkilenen dost ve kardeş ülkelere yardım konusunda ortak bir tavırda buluşmak durumundayız. Bu çerçevede her birinizi İstanbul'da 23-24 Mayıs'ta gerçekleşecek olan Dünya İnsani Zirvesi'ne davet etmek istiyorum. İnsanlık tarihinde ilk kez gerçekleşecek olan bu zirveye katılımınız, İslam dünyasının bu zirvedeki sesinin daha gür bir şekilde çıkmasına vesile teşkil edecektir. İnsani konularda herkesten önce İslam dünyasının öne çıkması, İslam dünyasının sesini yükseltmesi büyük bir önem taşıyor."

Siyasi görüş ayrılıklarını giderebilmek için üst düzey siyasi diyaloğa önem verilmesi gerektiğini dile getiren Davutoğlu, "Siyasi görüş ayrılıklarımızı bir kenara bırakarak İslam dünyası içindeki her sorunu ele alabilecek olgunlukta ikili temasları arttırmak ve siyasi ilişkilerimizi en üst düzeye çıkarmak durumundayız." şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu, İslam dünyasına dönük olarak sınırların yeniden çizilmesi çabalarına, bazı ülkelerin parçalanması riskine karşı, herkesin sınır bütünlüklerini savunma ve İslam ülkelerinin diğer ülkelerin sınır bütünlüğü konusunda ilkeli bir tutum takınma zorunluluğu bulunduğunu belirtti. 

"Müslüman azınlıkların hakları korunmalı"

Davutoğlu, değişik ülkelerde yaşayan Müslüman azınlıklarla ilgili olarak, birlikte bu azınlıkların haklarının ve hukuklarının korunması yönünde de barışçıl teşebbüslerin artırılması gerektiğini belirterek, "Hem işgal altındaki Filistin, Karabağ, Kırım gibi toprakların kurtarılması hem de sahipsiz gibi görünen Müslüman azınlıkların meselelerine sahip çıkılması, İİT'nin uluslararası etkinliğini gösterecek önemli göstergelerden biridir." ifadelerini kullandı.

İslam ülkelerinin sınır güvenliğinin önemine işaret eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Başta Filistin olmak üzere işgal altındaki bütün İslam topraklarının kurtarılması konusunda da ortak bir tavır takınmalıyız. Müslüman toplulukların yaşadığı ve zamanla şu ya da bu şekilde göçe zorlanarak o topraklardaki İslam kimliğinin yok edilmeye çalışıldığı bütün işgal altındaki topraklar konusunda da ortak bir tavır sergilemek durumundayız. Burada özellikle Filistin'i zikrediyorum. Filistin'in hürriyetine kavuşması, Başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin'in, İslam dünyasının bir onur meselesi olan Filistin'in özgürlüğünün temin edilmesi konusunda omuz omuza durmak durumundayız. "

"Ekonomik ilişkiler istediğimiz düzeyde değil"

Ekonomik iş birliği konusunda da ortak bir tavır sergilenmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, "İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin kendi içlerindeki ekonomik ilişkileri istediğimiz düzeyde değil. Üyelerin kendi aralarında geliştirecekleri ekonomik iş birliğinin barışa da büyük katkı getireceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.