ANKARA

Başbakan Davutoğlu, terör örgütleri PKK, DAEŞ ve DHKP/C'ye yönelik 22 ildeki operasyonlarda 590 kişinin gözaltına alındığını bildirdi, "Tehdit sürdükçe operasyonlar devam edecek" dedi.

Operasyonlara, siyasi, askeri, güvenlik sonuçlarını çok detaylı bir şekilde etüt ederek karar verdiklerini anlatan Davutoğlu, "Bütün gece 22 ilde süren operasyonlarda, bir önceki 302 terör unsurunun gözaltına alınması üzerine dün gece de 288 terör unsuru, her üç terör örgütüne mensup unsur, polis ve jandarmalarımız tarafından gözaltına alındı. Şu anda 590 terör örgütüyle iltisaklı, potansiyel tehdit eden unsur gözaltına alınmış durumdadır. Bütün bu çalışmalarda kararlılıkla sürdürülüyor" diye konuştu.

"Operasyon kararı son güvenlik zirvesinde alındı"

Başbakan Davutoğlu, operasyonların kararının askeri yetkililer, emniyet görevlileri, Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu üyeleri ile bir dönemdir yaptıkları değerlendirmeler ve istişareler çerçevesinde alındığını bildirdi.

Davutoğlu operasyonların hayata geçirilmesi kararının ise son yapılan güvenlik zirvesinde alındığını aktardı.

'Hiçbir suç faili meçhul bırakılmayacaktır'

Kamu düzeninin sağlanması için kararlılıklarının devam edeceğini bildiren Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kimse milletin aklıyla vicdanıyla basiretiyle alay edemez. Hem çatışmasızlık diyeceksiniz, hem de ülke huzuru için görev yapan polislerimizi kalleşçe katledenlere sessiz kalacaksınız öyle mi? Siz sessiz kalabilirsiniz ama devlet sessiz kalmaz. Kamu düzeni söz konusu olduğunda faili meçhuller üzerinden Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da vatandaşlarımıza terör estiren bu çevrelere kesinlikle alanı boş bırakmışız."

Davutoğlu, "Türkiye demokratik hukuk devletidir ve hukuk devleti dışına çıkan her eylem mutlaka cezalandırılacaktır, hiçbir suç da faili meçhul bırakılmayacaktır" dedi.

'Çağrımıza kulaklar tıkandı'

Suruç olayından bu yana bütün parti liderlerine çağrıda bulunduklarını belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

"Günlerdir, Suruç olayından bu yana bütün parti liderlerine çağrıda bulunuyorum, gelin beraber teröre ve şiddete karşı ortak deklarasyon yayınlayalım diye. Olumlu cevap alabildik mi? CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu'na buradan teşekkür ediyorum. Onun dışında, çağrımıza kulaklar tıkandı."

Mesut Barzani ile görüşme

IKBY Başkanı Barzani ile yapılan görüşmenin sorulması üzerine Davutoğlu, "Bugün sabah Sayın Mesut Barzani ile bir görüşmemiz oldu. Sayın Barzani ile 1 saate aşkın, bir durum değerlendirmesi yaptık. Ben kendilerine Türkiye'nin Kuzey Irak'ta özellikle operasyonun amaçları ve çerçevesini aktarma imkanı buldum. Sayın Barzani, Türkiye'nin gerek DAEŞ ile gerek PKK'ya yönelik operasyonlarının haklı temellere dayandığını ve bu çerçevede Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını bir kez daha ifade ettiler" dedi.

'Bugün karar günüdür'

Bir gazetecinin "Son yaşanılan sürecin ardından Çözüm Süreci sona erdi denilebilir mi" sorusuna karşılık Davutoğlu, sürecin tarihi ve stratejik bir süreç olduğunu söyledi.

Davutoğlu, Çözüm Süreci'ni istismar ederek, kamu düzenini yok etmeye çalışan kim olursa olsun ona karşı tutumun açık bir şekilde ortaya konacağını ifade etti.

HDP yetkilerinin sık sık barıştan bahsettiklerini de dile getiren Davutoğlu, "Son derece samimiyetsizce söylemlerdir bunlar. İki polisimiz hunharca ensesinden vurularak şehit edilecek, HDP yetkilileri bunu kınama cesareti bile gösteremeyecek. Orada bir mesaj verilmek istendiyse o mesajı aldığımız için dün gece uçaklarımız Kandil üzerindeydi, kim aynı mesajı bir daha vermeye kalkarsa aynı cevabı alır" şeklinde konuştu.

"Eğer karar vereceklerse bugün karar günüdür" değerlendirmesinde bulunan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kararın şekline ve seyrine göre de biz de onlarla ilgili olarak, Çözüm Süreci bağlamında ne yapacağını düşünürüz ama milletimizle ilgili olarak, toplumsal uzlaşım çerçevesine her etnik ve mezhebi kökenli vatandaşlarımızla ilgili olarak başlattığımız süreçleri devam ettireceğiz. Muhataplarımız değişebilir ama hedefimizi değiştirmeyiz."

"Olağanüstü toplantı talebine olumlu yaklaşıyoruz"

CHP'nin Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmasıyla ilgili Davutoğlu, "Meclis Başkanı ile konuyu görüştük. Böyle dönemlerde TBMM nihai istişare makamıdır. Dolayısıyla bu olağanüstü toplantı talebine olumlu yaklaşıyoruz. Grup Başkanvekillerimiz de temas halinde. Muhtemelen çarşamba günü yapılacak ve biz de Meclisimiz ile bu son operasyonlarla ilgili de bilgilendirme imkanı bulmuş olacağız. Orada bir deklarasyon çıkarsa memnuniyet duyarız. Nihayet kapalı kulaklar açıldı deriz, kapalı gönüller açıldı deriz. Ümit ederim genel başkanlar böyle bir ortak tavra gelecek olgunluğu gösterirler" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, bir gazetecinin dün başlayan üçüncü dalga operasyonların kapsamını sorması üzerine de şu yanıtı verdi:

"Bu kapsamı bütün detayıyla paylaşmam mümkün değil ama Türkiye'yi tehdit niteliği taşıyan 3 terör örgütünün de DHKP-C'nin de Kandil'de ne yaptığını biliyoruz. DHKP-C ile PKK arasında son dönemde ortaya çıkan terör işbirliğinin de farkındayız, bunu istihbari olarak söylüyoruz. Bu 3 terör örgütlerinin karargahları, Türkiye'ye dönük planlama yaptığı bütün mekanlar, Türkiye'de kullanmak için depoladıkları bütün silahlar, yok edilene, tasfiye edilene kadar bu operasyonlar gerekirse sürer. Ne zaman biz tehdidin mahiyetinde bir azalma olduğunu veya yok olma tonunda olduğunu görürsek o zaman tekrar değerlendirme yaparız. Üçüncü dalga bu kapsamdaki bütün hedefleri kapsamaktadır."

"Rüzgar eken, fırtına biçer"

Kamu düzeni gerektirdiği anda müdahalelerin yapılacağını vurgulayarak, gereken bedel ne ise ödeneceğini aksi takdirde gelecek nesillerin daha ağır bedeller ödeyeceğini dile getiren Davutoğlu, "Kimse Türkiye Cumhuriyeti devletine ve milletimize tehdit dili kullanmasın. Tehdit eden mukabelesini görür. Rüzgar eken, fırtına biçer. Kamu düzenini bir kez tehdit ettiklerinde, onların tehdit için kullandıkları maşalar ya da aldatılmış bazı çevrelere değil doğrudan bu tehdidi oluşturan merkeze gerekli cevabı veririz. Onun için herkesin aklını başına alma günü gelmiştir" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin hiçbir zaman savaş taraftarı olmadığını ancak gelecek tüm tehditlere karşı da her zaman hazırlıklı olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Bu noktasal bir operasyon değildir, bir süreçtir. Türkiye'yi tehdit sürdüğü sürece de devam edecektir, tehdit unsurları bir şekilde Türkiye'ye başkaldırdıklarında da en sert şekilde mukabele edecek şekilde hazırlıklarımız vardır. Bütün vatandaşlarımızın huzur ve sükun içinde devlete ve hükümete güven duygusuyla hareket etmelerini rica ediyorum" dedi.