HABER: FİLİZ YAVUZKURT

Çalıştay açılışında konuşan Bakan Tüfenkci, reklamların tüketicilerin satın alma tercihlerini doğrudan etkileyen en önemli ticari iletişim aracı olduğuna dikkat çekti. Bir ülkenin reklam sektörünün yapısının, o ülkenin ekonomik görünümü hakkında ipuçları verdiğini belirten Bakan Tüfenkci, “Reklam harcamalarında daralma yaşayan bir ülkeye baktığınızda, genellikle ülkenin ekonomisinde de bir daralma yaşandığını görürsünüz.” dedi. 

Bakan Tüfenkci, internetle birlikte reklam türlerinin de değiştiğine ve reklamlarla daha sık karşılaştığımıza değinerek, reklamlardaki gerçeğe aykırı veya abartılı ifade ve beyanlarla tüketicilerin aldatılıp mağdur edilmesinin sıkça karşılaşılan önemli bir sorun olduğunu söyledi. 

Konuşmasında obezite’ye de değinen ve obezitenin çağın önemli bir sorunu olduğuna işaret eden Bakan Tüfenkci, “Ülkemizi de tehdit eden bu problemle baş etmek için, Hükümetimiz tarafından, Obezite ile Mücadele ve Kontrol Programı faaliyete geçirilmiştir. Bu mücadelenin başarıya ulaşması için, aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen gıdalar olarak değerlendirilen cipsler, gazlı içecekler, çikolatalar gibi yüksek oranda tuz, yağ veya şeker içeren gıdaların reklamları ile ilgili olarak, ne gibi tedbirler alabileceğimiz hususunda gerekli çalışmaların bir an önce yapılması bir zarurettir.”  şeklinde konuştu. 

Reklamcıların özgür olması gerektiğine inandığını belirten Bakan Tüfenkci, "Yaratıcı ve zeki olan bu insanları özgür bırakmak lazım. Zeki oldukları için, öz denetimlerle, kendi içinde yaşadıkları toplumun beklentilerine, etik kurallarına, değerlerine ve manevi kurallarına kurullardan da önce kendilerinin sahip çıkacağına inanıyorum" dedi.

Bakan Tüfenkci, bilgilenme hakkının en temel tüketici haklarından birisi olduğunu belirterek, “İhtiyacımıza en uygun tercihi yapabilmek için alternatif ürünler arasında karşılaştırma yapma ihtiyacı duyarız zaman zaman. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile birlikte, ülkemizde doğrudan marka ve ticari isim ve unvanlar açık açık zikredilerek karşılaştırmalı reklam yapılabilmesinin yolu açılmıştır. 

Tüfenkci, reklam sektörünün büyümesine önem verdiklerini ancak bu büyümenin hukuka ve etik ilkelere uygun olmasının bir o kadar önemli olduğunun altını çizdi.

Bakan tüfenkci ,Tüketicileri aldatan, yanıltan, istismar eden ya da dürüst rekabet ilkelerine uygun olmayan reklamlarla halkın karşısına çıkan işletmelerin uzun vadede piyasada yer edinemeyeceğini belirtti."Reklam sadece bir ürünü değil, hayat tarzını da pazarlamaktadır. Reklamlar kültürün, toplumsal değerlerin hem aktarıldığı, hem de yeniden üretildiği mecralardır. Bu nedenle medyanın her alanında çalışanlar gibi reklamcıların da sosyal sermayeyi ve kültürel öğeleri en çok kullanan ve yeniden üreten kişiler olarak reklam içeriğinde bazı noktalara azami dikkat göstermeleri gereklidir. Özellikle çocuklara reklamlarda yer verirken ve onlara yönelik ürünlerin tanıtımı yapılırken özel bir hassasiyet göstermelidir. Satış yapmak, kar sağlamak ya da karını artırmak için hukuki ve ahlaki değerleri görmezden gelen yöntemlerle halkın karşısına çıkmak; toplumumuzun değerleriyle, ilkeleriyle ve hukuk kurallarıyla bağdaşmaz."dedi.